Email translate Spanish
1,559 parallel translation
Bana mesajının en söylediğini anlat.
- Dime lo que decía tu email.
Orada, Devlet'in Kinley'e açtığı dava için yaptığın talebin düzeltilmiş bir versiyonu var.
Te he mandado a tu email una versión corregida de tu moción para el Estado contra Kinley.
- Dostum, bana e-postanı ver.
Dame tu email.
Tamam, e-postanı aldım.
De acuerdo, me llegó tu email.
Hey, siz şu e-postayı gördünüz mü?
Oigan ¿ vieron este email?
İnternette tanıştığım bir adamın e-postasına cevap veriyorum.
Yo sólo, yo sólo estaba devolviéndole un email al chico que conocí por internet.
Bethany teyzemden bugün bir mail aldım.
Presento un email de mi tía Bethany, recibido hoy.
Seni aramam için mail atmışsın.
Leí tu email y decías que te llamara.
WUPHF gönderince mesajın ev telefonuna cep telefonuna e-postana, Facebook'una, Twitter'ına ve bilgisayarına iletilir.
Cuando envias un wuphf llega a tu teléfono de casa, al móvil, al email, al facebook, al twitter y al escritorio.
Sabah, John Legend adında birine e-posta atıyordum.
Bueno, esta mañana envié un email a alguien llamado John Legend - Allá vamos...
Sivilcen çıksa bana e-postayla söylüyorsun.
Creo Que eso no me gusta. Me envías un email cada vez que te sale un nuevo grano.
Email mi?
¿ Mensajes?
Ayrıca şirketteki herkese benim, Rajiv'in sizi alt ettiğini açıklayan bir e-posta yollayacaksınız.
También mandarás un email a todos los de la compañía declarando que yo, Rajiv, te derroté.
E-postanın bir kopyasını da bana yollayın.
Mándame una copia del email.
E-posta ile.
Vía email.
Haklısın, e-postadan bile zor.
Sí, ni siquiera es un email.
Hemen kimin sızdırdığını bulun! Şarkıyı yükleyen sitelere mesaj yolla. Şarkıyı nereden bulduklarını söylerlerse, daha az ceza vereceğimizi söyle.
Manda un email a todos los servidores de carga... y diles que si indican de dónde lo consiguieron, los perdonaremos.
Gun Wook, gönderdiğin mailde istediğin materyalleri gönderdim.
Gun Wook, te he enviado el material que pediste por email.
Ve posta adresine onay mesajı geldi.
Recibió una confirmación por email.
Postalar ve kişi listesi vardı.
Email y lista de contactos...
Oda bulunca mesaj atarım.
Buscaré una habitación y te mando un email.
E-mail at.
- Mándame un email.
Oh... elbisen için bir kaç seçenek gönderdim.
Oh... te he enviado por email algunas opciones para el traje.
E-posta nerede?
¿ Dónde... dónde está el email?
Sloan-Kettering Enstitüsü'nden bir e-posta aldım.
Llegó un email de Sloan-Kettering.
Tamam o zaman sana detayları mail atarım.
Vale, pues. Te mando un email con los detalles.
Ailelerin evde çocukları ile oynamasının ne kadar önemli olduğunu içeren e-maili mi almış mıydınız?
¿ Recibió mi email acerca de lo vital que es que los padres jueguen e interactuen con el chico en casa?
Tamam. Annesinin kızlık soyadını bulabilirsek, bize şifreyi e-postalayacaklar.
Si averiguamos el apellido de soltera de su madre, nos mandará por email la contraseña.
Sonra 7'de Sarah'dan bir mail aldı. Sonra da koşturarak çıktı.
Cenamos en la habitación y como a las 7 : 00 recibió un email de Sarah y salió corriendo.
Yani karınız, öldürüldüğü gece metresinize bir mail attı ve siz de bunun söylemeye değer olmadığını mı düşündünüz?
O sea que la noche que su esposa fue asesinada ella le envió un email a su amante ¿ y usted no pensó que era importante decirlo?
Cinayetin öncesindeki gece, Sarah'dan gelen gizemli bir mail sonrası yasak aşk yuvalarından kaçıveriyor.
Dejó el nido de amor ilícito tras un misterioso email de Sarah la noche de su muerte.
Evet de mail olup olmadığını bile bilmiyoruz.
Pero ni siquiera sabemos si hubo un email.
Sarah'nın ölmeden önce yolladığı bir mail.
Un email que Sarah mandó antes de morir.
Sarah'dan mail gelince ayrılmışsınız yanından.
Nos dijo que se fue cuando recibió un email de Sarah.
E-postamı okumadın mı?
¡ ¿ No leíste mi email? !
Leonard yeni anlaşmayı imzalamazsa önümüzdeki 41 saniye içerisinde bu bilgisayar Hindistan'daki ailene bir e-posta gönderecek ve lokumdan daha beyaz olan Leonard Hofstadter ile gizli bir ilişki yaşadığını söyleyecek.
A menos que Leonard firme el nuevo acuerdo en los próximos... 41 segundos, esta computadora enviará un email a tus padres en la India diciendo que tienes una relación secreta con el "más blanco que malvavisco blando" Leonard Hofstadter.
Yok, ben size e-posta attım.
No, te mande un email. Um...
Numarası, e-postası ve gerçekten yapacak bir işin yoksa Twitter'ı da var.
Tiene su número, su email y si realmente no tienen nada que hacer, tiene su Twitter.
Ben de email ile yolladım.
Le envié la foto por correo.
Ama kullandığı e-mail adresini hatırlıyorum.
Pero sí recuerdo la dirección de email que usaba.
Savcılıktan, Julia'nın verdiği e-mail hesabının içerik kaydını aldım.
Tengo un documento A.G de la cuenta de email que Julia nos dio.
Kurt Dawson'ın e-posta hesaplarına baktım.
Entré a las cuentas de email de Kurt Dawson.
O ve Alice e-posta arkadaşıymış.
Él y Alice eran amigos por email.
Bu yüzden ona e-posta atmış.. " Bayım, parlak fikirlerinizden dolayı sizin Dr. Aden'ın ta kendisi olduğunuza kanaat getirdim.
Así que le mandó un email, "Estimado señor, estoy convencida por su brillante perspicacia de que usted es el Dr. Aden en persona"
Bilgisayarım Vivian'ın e-mail adresini spam olarak damgalamış.
Bueno, mi computadora marcó el email de Vivian como basura.
- Yolla bana bilgilerini.
- Bueno, mándame sus datos por email.
Tamam, yollarım.
Lo haré. Te mandaré sus datos por email.
- İşte - E-postası mı var sende?
- ¿ Tienes su email? arroba su página web o lo que sea
e - posta'dan bile zahmetli.
Ni siquiera es un email.
Adresi mesaj atar mısın?
¿ Podrías decirme cómo llegar vía email?
Gelmişsin. Evet, e-postanı aldım.
Sí, recibí tu email.