English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Emf

Emf translate Spanish

92 parallel translation
Bir E.M.F. Ölçer... elektromanyetik frekansları belirliyor.
- Es un lector de EMF. Mide frecuencias electromagnéticas.
Tamam E.M.F. ölçer ne biliyorum, ama bu neden bir walkmana benziyor?
Sí, sé lo que es un medidor de EMF pero, ¿ por qué se parece más a un walkman roto?
O bir "emf" mi?
¿ Es un EMF?
Evi daha şimdi EMF ile taradım.
Acabo de revisar la casa de los Telesca con el EMF.
Ona EMF'ten bahsetsene.
Estaba a punto de chequear el EMF.
Spektral varlıklar enerji iniş çıkışlarına neden olurlar, EMF dedektörüyle okunabilirler.
La energía de los espectros puede causar fluctuaciones de energía que pueden ser leídas por un detector de EMF.
EMF neye bağlı olduğunu bulur. O yüzden her şeye bakmamız lazım.
Bueno, es necesario usar el EMF así que tenemos que checar todo.
- Kemikler EMF'e mi yakalandı?
- ¿ Los huesos emitieron EMF? - Bueno, no, pero- -
İskeletlerden mi? EMF de ne?
¿ Qué es EMF?
Peki ya Emf?
¿ Qué hay de impulsos electro-magnéticos?
Yanımda hep bir EMF sayacı, uzun menzilli izgeölçer kızılötesi kamera vardır.
Viajo con un detector de campos electromagnéticos, un espectrómetro, una cámara infrarroja.
Ne sülfür, ne EMF sinyali.
No encontré azufre, ninguna E.M.F.
Emf'in hiçbir sey göstermedigi kesin.
Bueno, no hay rastro de frecuencias electromagnéticas, eso es seguro.
- EMF sinyali yok.
No hay EMF en ningún lado.
Basit emf, evp ve sıcaklık akışı alıyorum.
Estamos haciendo un campo electromagnético voz electrónica y barrido de fluidos básico.
Neyimiz var, çünkü az önce emf...
Lo que causó el pulso electromagnético, está justo -
Emf burada deliriyor. Basınç yaklaşık 11 derece düşmüş.
Presión bajando, como, 11 grados.
Çocuklar, emf çıldırmaya başladı.
Chicos, el EMF comienza a aumentar.
Olivia emf'i kullanmış.
Olivia estuvo balanceando el medidor.
Emf, büyü torbası, gümüş hiç bir şey yok.
Ni fuerzas electromagnéticas, ni bolsas de hechizos, ni plata.
Emf ben buradayken işe yaramayacak değil mi?
Las fuerzas electromagnéticas no funcionarán conmigo cerca ¿ verdad?
Duşta veya başka bir yerde EMF bir şey bulamadı.
No hay E.M.F. en la ducha o en cualquier otro lugar.
EMF'in bulduğu bir şey yok.
Quiero decir, no hay EMF.
Bu okulda EMF'in neden bir şey bulamadığını açıklıyor ama saldırıları değil.
Bueno, eso explicaría por qué no hay EMF en la escuela pero no los ataques.
Elektromanyetik kayıtlara göre ev değişiyor. Bir şeyler oluyor.
Las lecturas del EMF por toda la casa estan indicando otra cosa, algo esta pasando.
Emf deliye döndü.
El medidor EMF enloqueció.
Emf delirdi.
El medidor EMF enloqueció.
EMF Okuyucu, kızıl ötesi mercekler, DAT kaydedicisi. Sennheiser mikrofonlar, 500 GB hard disk ve labaratuvar malzemeleri.
Lector IMF, lentes infrarrojos, grabadora de DAB micrófono MD-24 y gran disco duro.
- Sadece basit bir EMF ölçeri.
- Sólo un medidor de voltaje.
Emf yok, sülfür yok.
Nada de EMF, tampoco azufre.
Trifield ve EMF ile bütün evi taradık tüm kabloları, çalar saatleri, radyoları, tost makinelerini TV, kayıt cihazı, sigorta kutusu...
Recorrimos toda la casa con el trifle. Todo el cableado, despertadores radios, tostadora, TV. - Grabadora, caja de fusibles.
Sülfür veya emf yok.
No hay azufre, no hay ondas electromagnéticas.
Emf yok.
No hay EMF.
Emf, sülfür veya büyü torbası yok.
No hay sulfuro, EMF, ni bolsas de hechizo.
Büyü torbası, sülfür veya emf yok. Sen?
No hay bolsas de hechizos, ni sulfuro, ni EMF. ¿ Tú?
Bu bir EMF okuyucusu ; radyoaktivite ölçme aracı gibi Ama radrasyon bulmak yerine elektromanyetik sinyalleri bulur.
Es un medidor de EMF ; es igual que un contador Geiger, pero en vez de radioactividad, encuentra pulsos electromagnéticos.
EMF detektörü denir buna.
Esto se llama detector EMF.
Onun telefonuyla, 81 megahertzde emf sinyalleri değiştiriyordu.
- Con esto. Está intercambiando señales EMF con su teléfono a 81 megahercios.
Moreno, HOHO'n EMF sensörlü ustalıkteknolojisiyle donatılmış. direk askeri füze programından alınarak yapılmış.
Moreno, su HOHO está equipado con estado del arte de EMF tecnología de sensores hackeado directamente de la programa militar de misiles.
Yani ana fikir çevrede insan varken EMF'in sabit değer göstermesi. Bölgede paranormal aktivite olduğunda ibrede ani artışlar göreceğiz.
Las personas no son la energía, pero la actividad paranormal en kileng.
EMF ile aynı mantığa sahip ama bu havadaki sıcaklık değşimlerini gösteriyor.
Igual que el EMF, pero muestra el cambio de temperatura.
Kablolar, hoparlörler ve tüylerini ürpertecek kadar EMF sinyali vardı.
Cables, altavoces, suficientes campos magnéticos para ponerte los pelos de punta.
EMA seviyesi normali aştı.
Los niveles de EMF se salen del gráfico.
EMF ölçüleri yüksek.
La lectura del campo electromagnético está alta.
Sıradan bir durum. Emf, sülfür veya büyü torbası yok.
Lo usual, no hay EMF, no hay sulfuro, no hay residuo de maleficio.
Ben EMF taraması yapmıştım.
Ya analicé los campos electromagnéticos.
Benim EMF'de bir şey yok.
Mi EMF no marca nada.
Bu sadece bir iç güdü ama etrafta bir EMF olabilir.
Es solo instinto, pero tal vez haya radiaciones por aquí.
Konuşma tahtasını denedim. EMF ile taradım.
Tuve bastante de actividad paranormal.
EMF mi?
¿ EMF?
Bu EMF.
Esta es una charla de EMF.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]