Endişe edecek bir şey yok translate Spanish
144 parallel translation
Endişe edecek bir şey yok.
No hay por qué alarmarse.
Endişe edecek bir şey yok.
No se preocupe.
Endişe edecek bir şey yok.
No tiene de qué preocuparse.
Endişe edecek bir şey yok.
No hay nada de que preocuparse.
- Endişe edecek bir şey yok diyorum.
No tiene por qué preocuparse.
Endişe edecek bir şey yok.
No hay de qué preocuparse.
Endişe edecek bir şey yok.
No se preocupen.
Endişe edecek bir şey yok.
No te preocupes, cariño.
Endişe edecek bir şey yok.
No hay nada de qué preocuparse!
Kanamalar durdu, endişe edecek bir şey yok.
Las hemorragias han cesado y parece estar bien
Dikkatli davrandığın sürece endişe edecek bir şey yok.
No hay de qué preocuparse mientras tengas cuidado.
Öyleyse, endişe edecek bir şey yok, değil mi?
Entonces no hay porqué preocuparse.
- Mr Kennicut, endişe edecek bir şey yok.
No tiene de qué preocuparse.
Hayır, ama henüz endişe edecek bir şey yok.
No sé nada, pero ya le he dicho que no hay nada de qué preocuparse.
Endişe edecek bir şey yok.
Nada para preocuparse.
- Endişe edecek bir şey yok.
- Nada de lo que preocuparse.
endişe edecek bir şey yok sadece kan basıncım düştü.
No es nada. Es cosa de mi tensión arterial.
Evet, endişe edecek bir şey yok.
- No hay por qué preocuparse.
Endişe edecek bir şey yok
- No tienes por qué preocuparte.
O zaman endişe edecek bir şey yok.
Entonces no hay nada de qué preocuparse.
Seni anladım, bebeğim.. Ama elektrik kaynakları hakkında endişe edecek bir şey yok.
Entiendo, pero no hay que preocuparse por la electricidad.
Endişe edecek bir şey yok, büyük dostum.
No tienes de qué preocuparte.
- Endişe edecek bir şey yok mu?
¿ Demasiadas preocupaciones? No.
Endişe edecek bir şey yok, sadece biraz başı döndü.
No hay nada de qué preocuparse. solo ha sido un mareo.
Endişe edecek bir şey yok.
No tienes de qué preocuparte.
Endişe edecek bir şey yok Roz.
Oh, Roz, eso no es nada de qué preocuparse.
Endişe edecek bir şey yok.
No tienes nada de que preocuparte.
Endişe edecek bir şey yok diyorlar.
Nos dicen que no nos preocupemos.
Endişe edecek bir şey yok.
No hay por que estar nerviosos.
Endişe edecek bir şey yok.
nada de qué preocuparse.
Endişe edecek bir şey yok.
- ¡ Díselo a ellas!
- Endişe edecek bir şey yok.
- No hay de qué preocuparse.
öyleyse endişe edecek bir şey yok.
Entonces no hay nada que deba preocuparme.
Endişe edecek bir şey yok. İnan bana.
No tienes que preocuparte por nada, te lo prometo.
- Endişe edecek bir şey yok.
Tanto preocuparse por nada.
Endişe edecek bir şey yok.
Nada serio.
Endişe edecek bir şey yok.
Está usted tan desolada.
- Endişe edecek bir şey yok...
- No se preocupe.
Endişe edecek bir şey yok artık.
Bueno, no tienes que preocuparte nunca más.
Endişe edecek bir şey yok.
Nada de qué preocuparse.
Öyleyse endişe edecek bir şey yok.
Así que no tenemos de qué preocuparnos.
Endişe edecek bir şey yok beyler.
Nada de qué preocupares caballeros.
Endişe edecek bir şey yok. Her şey yolunda gidecek.
No tienes nada de que preocuparte.
Endişe edecek bir şey yok.
No debes preocuparte.
Endişe edecek bir şey yok...
No tienen que preocuparse más.
Endişe edecek bir şey yok.
- No te preocupes. Confía en mí.
- Gördün mü, endişe edecek bir şey yok.
Ves, no hay nada de que preocuparse.
Endişe edecek hiç bir şey yok.
No tiene de que preocuparse.
Endişe edecek bir şey yok.
No habia de qué preocuparse.
Yine de endişe edecek bir şey yok.
Sin embargo, no hay que preocuparse por ello.
Endişe edecek bir şey yok.
Ninguna preocupación aquí.