Enema translate Spanish
222 parallel translation
İşte mesele bu.
Ese es el enema.
İçime boşaltacak.
- Me hace un enema.
Güneş Sistemine tenkiye yapmak istediklerinde iğneyi batırdıkları yerdir.
Saturno 3. Cuando quieren aplicarle un enema al Sistema Solar, ahí es donde le insertan el tubo.
Bitkisel lavman sizi kendinize getirecektir.
Una enema de hierbas debería solucionarlo.
- Acil bir lavmanda kullandım.
Las usé para una enema de emergencia.
Anne, "iki arada bir nehirde" kaldım.
estoy metida en un gran "enema" ( dilema ).
Vietnam'a hoş geldiniz, insanı sert bir kahveden daha fazla çarpan bir ülke.
Bienvenidos a Vietnam, un país más estimulante que un buen cafecito o un enema de anfetas.
Bu şehrin bir düşmana ihtiyacı var!
¡ Esta ciudad necesita un enema!
- Anal Baryum enjeksiyonu oldun mu?
- ¿ Alguna vez te hicieron un enema?
Doktor Cleveland, Kolo Rektostomi tedavisi, uygulanıyor, bolca lavman yapılmış ağızdan ilaç ve gıda alımı yok, 50 miligram Torazin verilmiş.
DR. CLEVELAND COLECTOMÍA ENEMA SIMPLE NO INGERIR ALIMENTOS
Seni adi şerefsiz.
Maldito enema.
Lavman zamanı
Es hora de enema!
Anne, çok kötü ikilemdeyim.
Mamá, estoy en los cuernos de un enema.
Onu bekleyen bir lavman var.
Le practicaré un enema de bario.
Şu anda düşmandan başka bir şey olamaz.
No puede ser más que un enema instantáneo en este momento.
Mr. Brown, baryum enema yapmamız gerekiyor, biliyorsunuz.
Sabes que te tienen que hacer un enema de bario.
Rahat olun. Bu sadece enema.
¡ Sólo es un enema!
Hayır. Bir tümör için bir enema yeter.
- Un enema ya es suficiente.
Ben hastanedeyken, hemşire bana, o çok sevdikleri lavmanlardan vermişti.
Cuando estuve en el hospital... la enfermera me puso una enema de ésas que les gustan tanto.
Size hiç lavman verildi mi?
¿ Alguna vez te pusieron una enema?
- Hiç kolonik bir şey yaptırdın mı?
¿ Te has hecho algún enema?
- Kolonik bir şey?
- Un enema.
- Birileri bana lavman yapmayı denemişti.
- Alguien trató de ponerme un enema.
Sıcak kucağa giremeyeceğim, öğle sonrası iğnemi yaptırmalıyım.
Yo me acogeré al tibio abrazo de mi enema vespertino.
Lavman yapılırken sence nasıI olabilirim?
Con un enema, ¿ cómo cree que estoy?
Ona bir iğne verin
Dele un enema.
- İğnemi?
- ¿ Un enema?
Çabuk ona deli gömleği giydir ve bir iğne ver.
Póngalo en una camisa de fuerza y dele un enema.
Bekle. Ona ilk iğne yap... sonra deli gömleği giydir.
Espera, dele primero el enema luego póngalo en una camisa de fuerza.
Ona bir iğne versek?
¿ Un enema ayudaría?
Hayır, başka bir iğne daha olmaz.
No, no, no otro enema.
- Bu kadına epilepsi iğnesi lazım.
Esta señora necesita un enema.
- Epilepsi? - Epilepsi? - Epilepsi?
¿ Enema?
Epilepsi, pedikür, epidermal.
Enema, pedicuro, epidermis.
- Bir şırınga, baba.
- Un enema, padre.
Şırınga mı?
¿ Enema?
Bariyum lavman mı?
¿ Enema de bario?
Baryum lavman.
Enema de bario.
- Gerçekten ona lavman mı yaptınız?
- ¿ Le habéis hecho un enema?
Ona şey almalısın Baryum enema ( radyoaktif element ).
Deberías darle uno de esos lavados intestinales.
Bahse girerim baryum enema o kadar kötü gelmiyordur.
¿ Lo del lavado intestinal ya no se oye tan mal?
Bir de tabii... dekanın karısını arkadan düzmeye kalktım. O da pek hoş olmadı.
Además intenté poner un enema a la mujer del Decano.
"... ona sürpriz bir lavman ( fitil ) verin. "
'.. Dale un enema sorpresa.'
Dinle sana banyo yaptıracağım seni kuvvetlendireceğim ve bir şeyler yedireceğim.
Escucha voy a darte una esponja de baño un enema y voy a hacer algo para que comas.
Şırınga?
¿ Un enema?
Ama neden lavman odasında?
¿ Pero por qué en la sala de enema?
Neden lavman odası?
¿ Por qué la sala de enema?
- Lavman? - Evet.
- ¿ Quiere un enema?
Bir laboratuara yada bir yüksek kolonoğa yada herneyse ona gideceğim.
O un enema.
"Lavman!"
"Enema"
"Lavman", sen "Ben yarağın Tekiyim" i tanıyordun değil mi?
"Enema" ¿ tú sabes si "Soyun Rabo", viene o no?