Enigma translate Spanish
798 parallel translation
Holstenwall gizemi çözüldü.
RESUELTO EL ENIGMA DE HOLSTENWALL
Tüm kurbanların boyunlarında kaynağı hekimler için hâlâ meçhul olan aynı tuhaf yaralar beliriyor.
Todas las víctimas presentan las mismas curiosas heridas en el cuello, cuyo origen sigue siendo un enigma para los médicos.
IIderim'in sürücüsünün gizemini çöz.
Descifra el enigma del auriga de Ilderim.
Yaşamın ve ölümün gizemini kim çözebilir?
¿ Quién resuelve el enigma de la muerte y de la vida?
Ama şey, o gün sis vardı. Bu anlaşılmaz şeyi çözmek istiyorum.
Me gustaría resolver este enigma
- Vallahi Georgie, tam bir bilmecesin!
Por Júpiter, Georgie, eres un enigma.
"Bob Johnson köydeki gizemi çözer."
Bob Johnson descubre el enigma.
Omuzlarında, tüm dünyanın yükünü taşıyormuş gibi görünüyor.
Parece uno de esos que quieren resolver el enigma de la existencia.
Bir sürü problemi çözüyoruz ama bu çocuk tam bir bilmece. - Neyin var?
No acabamos de hallar la solución, este muchacho es un enigma.
Müthiş bir muamma.
¡ Qué enigma!
Hiç anlamıyorum!
¡ Es un enigma!
Hapishanede, başa bela.
En prisión, sería un enigma.
Bu giz ortaya çıkmadan başka bir keşif gezisi yapılamaz.
Hasta que este enigma sea resuelto ninguna otra expedición volverá allí.
O esnada ebediyetin muammasını anladığımı farkettim.
Yen ese instante supe la respuesta al enigma del infinito.
Bence bu gece bilmece çözülecek.
Creo que el enigma se resolverá esta noche.
Bu oldukça zikzaklı labirentin içinde, çözmemiz gereken bir gizem gibi, tükenmişlik ve sabah soğuğu vardı.
Estaba la fatiga y el frío de la mañana en ese complicado laberinto, como un enigma que teníamos que resolver.
Bulmacanın çözümü kumda saklı kırılmış kanatların beraberinde getirdiği soru işareti sessiz zarafetiyle çöl mabedini işaret ediyor.
Enigma, enterrado en la arena. Un interrogante con alas rotas que yace en silenciosa indulgencia... como una señal en un sepulcro del desierto.
"Ama bu şahsi bilmeceyi çözmedeki başarısızlığının acısını hiçbir zaman bizden çıkarmadı."
Pero no se descargaba con nosotros cuando fracasaba con su enigma personal.
Devrelerimin birkaçı bilmecenin çözümünü araştırıyor.
Varios de mis circuitos,... están buscando la solución a su enigma.
Size bir teşekkür borçluyum Senyor,... bu gizin anahtarını bulacağım.
Estoy en deuda con vos, señor, porque parece que gracias a vos encontraré la clave de este enigma.
- Çocuk, haşarı
- Es un enigma y una niña
Almanlar için direniş bir muamma. Askerler üniformasız ya da eğitimsiz.
La Resistencia es un enigma para los alemanes, soldados sin uniforme o adiestrándose.
Böyle sorunun basit bir cevabı var :
Hay una solución simple, para ese enigma artero :
Tam bir muammasın, Patricia.
Realmente eres un enigma, Patricia.
İçinde yatan bir esrar var.
Hay un enigma en tu vida.
Tam bir bulmacasın.
Eres un verdadero enigma.
Belki bir bulmaca olan sensin.
Quizá quien es el enigma eres tú.
Tüm bölge bir muamma, hem biyolojik hem de kültürel olarak.
Este lugar es un enigma, tanto cultural como biológico.
Onun vücudunu asla unutmamıştım çünkü onun ruhu benim için bir gizemdi.
Jamás había olvidado ese cuerpo porque su alma seguía siendo un enigma para mí.
Yıllarca böyle sürüp gitti. Hakiki muamma.
Y así siguió durante años, un auténtico enigma.
Pat! Gaskony Otoyolu projesi askıya alındı. Henry Roubier'nin kaybolması karşısında derinden etkilenen Le Jeune ve ortakları, bu gizemi çözmek için bütün olanaklarını kullanacaklarını açıkladılar.
A este respecto, el señor Lejeune, empresario, muy afectado por la desaparición de Henri Roubier, ha declarado que hará todo lo posible para aclarar este enigma.
Homely, The Burrows Oswald Street'den Bay E. W. Lambert bize zorluk çıkarmışa benziyor.
El Sr. E. W. Lambert de Homely, The Burrows. Oswald Street... nos ha planteado un enigma.
Onu hala çözemedim.
Es un enigma. Eso todavía no pude resolverlo.
Ama kız tam bir muamma bana göre.
Pero ella es un enigma para mí.
Eski zevksiz bir swansea yapboz testi belasına ne dersin?
¿ Qué le parece si destrozamos esa jarra enigma tan cursi?
- Yapbozu çözebilmen için dışına biraz su dökmelisin.
Para resolver el enigma, vierta agua.
Ama ben bir muammayım.
Pero yo soy un enigma.
Bu gizemden sonra, bayan Baker hoteline dönsün.
Tras este enigma, dejemos que la señorita vaya a su hotel.
HERKES KENDİ İÇİN YAŞAR VE TANRI HERKESE KARŞIDIR
EL ENIGMA DE GASPAR HAUSER
Ve şimdi de ilk Muamma :.. ... Küçük Kral!
El primer enigma es... el rey enano.
Sıradaki Muamma'mız, bayanlar ve baylar sıradaki Bilim Muamma'mız ; Genç Mozart!
Señoras y señores... el siguiente enigma de la ciencia es el joven Mozart.
Sıradaki Muamma'mız, insanbilimin canlı bir örneği ;.. ... Hombrecito. Yeni İspanya'nın güneşli kıyılarından ehlileşmemiş bir yerli.
El siguiente enigma... es una muestra antropológica, Hombrecito... un salvaje indio del Reino del Sol de Nueva España.
Ve şimdi de sonuncu ve en büyük Muamma'mıza sıra geldi! Kaspar, Kimsesiz!
El siguiente enigma... el mayor de todos, señoras y señores... es Gaspar, el expósito.
Kendisi, Avrupa Kıtasının Muamması olarak kalacak!
Él es y seguirá siendo el enigma de Europa.
Milletin parayla olan bu derdini anlayamıyorum?
Es el gran enigma sobre el dinero...
Biraz aşınmış, ama hala bir muammaya sarılı hediye gibi.
Sí, un poco comida, pero todavía un regalo envuelto en enigma.
Turing savaş zamanında Almanların Enigma şifresini kırdığı Bletchley Park'taki çalışmalarıyla ünlü oldu.
Turing es famoso principalmente por su trabajo en Bletchley Park durante la guerra, descifrando el código alemán Enigma.
... tüm bu muamma Bay Newton'un hevesini arttırmışa benziyor.
... todo parece realzar el enigma del Sr. Newton.
Uyku, insanın enerjini yenileyen, doğanın bir mucizesi.
El sueño es un fascinante enigma natural que refresca las fuerzas humanas.
Bu eleman tam bir muamma, gerçekten öyle.
Este hombre es un enigma.
- Yapboz testi mi?
¿ Jarra enigma?