Eroin translate Spanish
2,854 parallel translation
Ayrıca üzerimde 20 gram eroin ile yakalandım ve doğrudan hapse düştüm.
También me encontré con 20 gramos de caballo, así que me fui directamente a la cárcel.
Beyni 20 yıl eroin ve met amfetamin kullanmaktan sulanmasına rağmen, o bile bir kitap yazmış.
Él sazonó su cerebro... con heroína y meta por 20 años y aún así escribió un libro.
Tuz ve şekerin dipte olması eroin gibi bir şey.
Al fin y al cabo, la sal y el azúcar son como la heroína.
İçinde yarım kilo eroin ile iki şüpheli vardı.
Había medio kilo de heroína y dos sospechosos dentro.
Size şeker istiyor musunuz diye soran olursa, eroin anlamına gelir bu.
Si alguien te ofrece dulces, ese es el código para crac.
Elma şekeri, Crunch'n Munch ballı krep, jelibon, patates kızartması, havyar, kraker, sos. Hepsi eroin.
Apple Jacks, Crunch'n Munch, pan caliente, jellybeans, patatas fritas caviar, galletas, salsa, todo eso es crac.
Eroin solunum sıkıntısına neden oldu...
La heroína causó una crisis respiratoria.
Bir kayak kazası geçirdim. Ağrı kesiciler bana yetmiyordu. Bir arkadaşımdan biraz eroin aldım.
Tuve una lesión de ski y los calmantes no fueron suficientes, y un amigo me dio heroína.
Son hastası bir eroin bağımlısıydı.
Su último paciente era adicto a la heroína.
Eroin kaçakçısı çok büyük bir aile.
Esa es una enorme familia dedicada al contrabando de heroína.
Eroin de morfinden yapılıyor. O da afyon çiçeğinden üretiliyor.
Y la heroína se hace a partir de la morfina, la cual proviene de la amapola.
Eroin, cinayet...
Heroína, asesinato...
Çoğunlukla eroin. Kokain yerine.
- Más heroína que cocaína.
Eroin mi?
¿ Heroína?
Tabii. Sentetik eroin.
Heroína sintética.
Gerçek eroin olup olmadığından emin değiliz.
No estamos seguros si es en verdad heroína.
Eroin Kralı.
El es el Rey de la Heroína.
- Eroin işinizi çökertirler.
- Terminarán con su negocio de heroína.
Sonra bir gün elinde hap kalmadı ama başka şeyler olduğunu söyledi. Eroin.
Hasta que un día, se le acabaron, pero dijo tener "otras cosas".
Kız sarhoştu ve eroin kullanmıştı.
Y no tenemos testigos que la vieran empujándola al río.
Eroin veya kokain satmaktan daha kârlı.
Más rentable que la venta de heroína o cocaína.
Babam eroin müptelasıydı.
Mi padre era un adicto a la heroína.
Bir miktar metamfetamin kokain, hap, biraz eroin.
Tengo un cargamento fresco de metanfetamina, cocaína píldoras, un poco de heroína.
Köylü usulü eroin derebeyliği idare etmek istiyorsan bu senle Kentucky eyaleti arasında olan bir şey.
Quieres dirigir tu rústico feudo de heroína aquí entonces es problema tuyo y del estado de Kentucky.
Eroin haricinde yavaşça etkileyen birçok uyuşturucu var. Hap mesela.
Quiero decir, que no tiene que ser heroína, podría ser algo más dañino, como las pastillas.
Polis son zamanlarda Los Angeles'ta görülen en büyük baskında 20 kilo eroin ele geçirdi.
La policía incautó cerca de 20 kilos de la escena, haciendo de ello una de las mayores redadas en LA en la memoria reciente.
Şartlı tahliyeyle çıkmış, eroin bulundurma alım satım, silahlı soygun gibi bir sürü pis işten sabıkalı. Ama Bay Owens'ın zamanı geçmiş gibi görünüyor.
En libertad condicional, historial de uso de heroína, posesión, venta, robo a mano armada, un puñado de cosas realmente desagradables y digo, el Sr. Owens debe recibir una llamada de lo mejor de LA.
- Eroin mi istiyorsun sen bizden? - Evet.
- ¿ Nos estás pidiendo heroína?
Üç büyük... eroin, kokain, meth.
Los tres grandes... heroína, cocaína, metanfetamina.
Damardan eroin basmıyorum, Adam.
No me estoy inyectando heroína, Adam.
Daha sonra da krek, eroin, kokain... İşin boyutu değişir!
Luego, el crack, la heroína, la cocaína...
Alkol, eroin, morfin.
El alcohol, la heroína, la morfina.
Eroin satıcısı.
Traficante de heroína.
Eroin bağımlısı.
Es consumidor de heroína.
Esrar, mantar, ekstazi, yüksek dozlu esrar amfetamin, eroinli kokain, uhu, ketamin, MDMA, GBH tecavüz hapı, eroin ve her tür asit, E, kokain ve kokainli sigara. Aradığınızı kolayca bulabilirsiniz.
Hierba, hongos, mefedrona, marihuana, speed, speedball, pegamento, Ketamina, MDMA, GBH, subideras, heroína, y todo el ácido, E, coca y crac al que puedas meterle una uña sucia.
Sadece eroin.
Es solo heroína.
- Güzel eroin.
- Encantadora heroína.
Gelirsen cüzdanım sana eroin verecek!
¡ Además mi aparcacoches te dará algo de heroína!
Eroin konusunda sözlü bir anlaşmamız olduğunu biliyorum...
Ah, sí, ya sé que tuvimos un acuerdo implícito sobre heroína...
PAM : Eroin mi?
¡ ¿ Heroína?
Çünkü orada 200 kilo eroin var.
Porque hay 200 kilos de heroína allí dentro.
Hawkins'in Hannah'yı eroin için öldürmesi falan...
Esas locuras de Hawkins matando a Hannah por heroína y...
Hedef alınmamın sebebi, Westfield Dağıtım Merkezi aracılığıyla en az iki polisin eroin dağıtımı yaptığına dair bilgi almamdı.
La razón por la que me escogieron fue porque recibí un soplo anónimo de que distribuían heroína con el centro de distribución de Westfied por al menos dos policías corruptos.
Yetmez mi? Kira sözleşmesi imzalaması, Narkotik'ten eroin çalıp sattığını nasıl kanıtlıyor?
¿ Cómo prueba firmar un contrato de alquiler que robó heroína de narcóticos y que iba a venderla?
22 kg eroin 100 binlik eder.
25 kilos de heroína por cien de los grandes.
Bay Rothstein'ın eroin işine girmekle ilgili tereddütleri var büyük ihtimalle işleri kötü gittiği için.
El Sr. Rothstein mantiene reservas sobre entrar en el negocio de la heroína, lo más probable porque su negocio está decayendo.
Eroin işinde bana katıImaya ne dersiniz?
¿ Te gustaría unirte conmigo en el negocio de la heroína?
Sadece "seksi seviyorsan buraya gel ve eroin çubuğunu em." yaz.
Pon : "Si te gusta follar, ven a lamer nuestro palo de heroína".
Eroin.
Droga.
Eroin ihtiyacım olan en son şey. Kabızlıktan ölüyorum burada.
Ya estoy bastante estreñida.
Eroin.
Heroína.