Error translate Spanish
30,820 parallel translation
Ben de aynı hatayı yapmıştım.
Yo he cometido el mismo error.
Benim hatam.
Fue mi error.
Bu bağışlanabilir bir hata.
Cometió el error sin querer.
Hesap hatası için bana bu zırvalıkları verdin ama bunlar illegal!
Me dijiste toda esa basura sobre un error de contabilidad, pero esto... esto es ilegal.
Senin en büyük hatan, her yeri piknik sanmak.
Tu mayor error es esperar picnics.
Hatamın düzeltilmesiyle yaşayabilirim.
Un error corregido, puedo vivir con eso.
Yanlış yaptın!
Cometiste un error.
Edendim, düzgün kişiler olduklarını sandım ama hataydı, kabul ediyorum.
Primero creí que estábamos a salvo, pero acepto que fue un error ir.
Hata değildi, hanımefendi.
¡ No fue un error, madam!
Tartışmaya başladılar kızlar da hatalarını anlayınca kaçtılar.
Y por eso discutieron. Y cuando las chicas se dan cuenta del error, huyen.
Biraz insanlık göstermek aptalcaydı galiba!
Quizás mi error fue mostrar algo de humanidad.
Tamam, bir hataydı.
Está bien, fue un error.
Tamam mı? Bir kerelik bir hataydı.
Fue un error de una sola vez.
Bağışlanabilir bir hata.
Error honesto,
Evet, aslında bir yanlışlık yapmışım.
Sí, ya sabes, uh, Cometí un error, Lo siento,
Formlarda küçücük bir hata yaptığım için gelmiyor mu?
¿ No va a llegar porque cometí un error de nada en la solicitud?
Çok ufak bir hata yapan ve hatanın sorumlusu aslında kendisi olmayan, çünkü formu doldurduğu sırada işi başından aşkın olan kişiler için başka bir sıra var mı?
¿ Hay una cola distinta para gente que ha cometido un error de nada y no es su culpa porque en ese momento estaba agobiada?
Basit bir yazı hatası. Muhtemelen ruhsatımızı bugün alırız.
Es un error burocrático, así que hoy deberíamos conseguir la licencia.
Bize postadan bu geldi. Ama çok küçük bir hata olmuş ve...
Hemos recibido esto por correo y ha habido un pequeño error...
Dostum, başvuru formunda bir tane hata yaptım sadece.
Tío, solo he cometido un error en la solicitud.
Büyük bir hata yapıyorsunuz.
Cometes un grave error.
- Bir hata yaptım, tamam mı?
Cometí un error. ¿ De acuerdo?
Masum bir hataydı...
Fue un error inocente...
Bir hata yaptın. Ne olmuş yani?
Mira, cometiste un error. ¿ Y qué?
Çok büyük bir hata yaptınız. - Bir şeyin var mı?
Esto fue un grave error.
Birkaç ay o zamanda yaşadım. Sonra büyük bir hata yaptığımı fark ettim... ve zaman çizgisini sıfırlamaya çalıştım... herşeyi olması gerektiği haline döndürmye çalıştım.
Viví en ella por unos cuantos meses, hasta que me di cuenta de que cometí un grave error, así que traté de reiniciar otra vez la línea temporal y poner las cosas de vuelta a como se suponía que fueran,
Bir hata yaptın Barry.
Cometiste un error, Barry.
Ben aynı hataları yapmayacağım.
Yo no cometeré el mismo error.
- Hata yapmış gibi.
Como si hubiera cometido un error.
Bir hata nedeniyle. Patronum yakında halledecektir.
Un error que mi jefe piensa corregir muy pronto.
Ve ben bunu düzeltemeyeceğimi bu hatayı bir daha asla yapmayacağımı bilerek hayatımın sonuna kadar yaşayacağım..
Voy a tener que vivir con ello cada día durante el resto de mi vida, sabiendo que no puedo arreglarlo y sabiendo que no será el último error que voy a tener que cometer.
Muhtemelen Lars Kral'a hikayenin sonunu Söyleme hatasında bulundu. Doğru muyum?
Quizás cometió el error de contarle el final de la historia al rey, ¿ no?
Çoğu insanın dert ve tasa açma potansiyeli vardır. Ama ben bir hatayı daha kaldıramayacak nadir durumlardanım.
Es decir, la mayoría de los seres humanos tienen el potencial de traernos problemas y traumas, pero yo soy un caso raro ya que no puedo cometer otro error.
Bir hataydı.
Fue un error.
İyi hissediyorum işte, fakat akıl hastalığı geçmişim olduğundan tek hata yapınca eve gönderiyorlar.
Estoy bien, ya sabes, sino porque tengo un historial de enfermedad mental, me envian a casa cuando hago un error.
Bu romantik deneyimin bir hata olduğunu anladığında işine odaklanıp daha iyi hissedecek ve sen de eski haline döneceksin ve Scorpion dengesini bulacak.
Sabes, cuando ella entienda que este experimento romántico fue un error, ella se enfocará en su trabajo y se sentirá mejor y tú vas... a volver a centrarte bien y Scorpion se estabilizará.
Birinci aşama : Hatanı kabullenmek.
Paso uno : reconocimiento del error.
Hayır, dönülmez bir hata yaptığınızı söylerdim. Fakat davetiye almak yine de hoş olurdu.
No, les habría dicho que cometían un gran error, pero una invitación hubiera sido un lindo gesto.
Hatamın tüm sorumluluğunu kabul ediyorum.
La responsabilidad de mi error solo es mía.
Hata yapmadınız.
No cometió ningún error.
Genelde yanlış bir şekilde ateş ederken sağlam bir duruşun gerektiği düşünülür.
Un error muy habitual es creer que necesitas una postura firme cuando disparas.
- Hmm-hmm. - Hata.
Mi peor error.
Bu çok karmaşık bir iş ve en küçük bir hata bize çok zamana mal olur, o yüzden birşey anlamazsan açıklamamız için bize sormalısın.
Este trabajo es muy complejo y cualquier error no puede costar mucho, así que si no entiendes algo, debes pedir que te lo aclaren.
Hayley bir hataydı.
Hayley fue un error.
- Hata yapıyorsun tatlım!
- ¡ Estás cometiendo un error, cariño!
Asılı kolu robota takmaya çalışmak, bir çaylak hatası.
Oigan, error de novatos, dejaron hundir su robot.
- Bekle, hayır, hata yaptım.
- Espera, no, he cometido un error.
Büyük bir hata bu...
Es un gran error, ¿ vale?
Yasaklama emri hataydı.
La orden de alejamiento fue un error.
Korkunç bir hata yaptım gibi hissediyorum.
Siento que cometí un horrible error.
Hata mı yaptığımızı düşünüyorsun gerçekten?
¿ De verdad crees que cometimos un error?