Euclid translate Spanish
84 parallel translation
Euclid Sokağı, Wilkes-Barre, Pennsylvania.
Calle Euclid, Wilkes-Barre, Pensilvania.
- Nat'ın şarküterisinden. Euclid Caddesi'nde.
- De la charcutería de la avenida Euclid.
Euclid iyi bir Hristiyandı ve tüm köy de bunu biliyordu.
Euclid fue un buen cristiano, y todo el pueblo lo sabía.
Hala Euclid hakkında konuşmuyorsunuz ya!
Todavía no habéis hablado de Euclid.
İngilizler, Euclid levazımatçı, rahip, patron, tüm çete.
El Inglés, Euclid... el de la funeraria, el cura, el jefe, toda la pandilla.
Bir sürü kompleksim vardı, Euclid kompleksi, sonra...
Tuve muchos complejos : El Complejo de Euclides, el compl...
En kötü ikinci haberse dün gece kokain için para isteyen birkaç çocuğun Euclid Bulvarı'nda 80 yaşında bir kadının boğazını keserek öldürmesi. Hepsi Dallas'ta.
la 2ª peor es que unos niños necesitaban dinero para crack la noche pasada, así que pusieron un cuchillo en la garganta a su abuela de 80 años... abajo en la avenida Euclid aquí mismo en Dallas.
8 : 00 p.m. 6947 Euclid.
A las 8 : 00 p.m. Euclid 6947.
- Euclid Caddesi.
- En la calle Euclid.
Euclid'in 47. kanunu. Bu en ünlüsüdür, Norstadt. Bir üçgene dik olan herhangi bir açı...
Esta es la proposición 47 de Euclides y esto es de Pitágoras Norstadt en un triángulo rectángulo...
'Öklid, NTC yarın 100 puan düşecek diyor.
Euclid predice que NTC pasará los 100 mañana.
Öklid, AAR'yi altı buçuk olarak tahmin etti.
Euclid predice AAR a seis y un medio.
Öklid iflas etti.
Euclid quebró.
Mutlu yıllar, Öklid.
Feliz Cumpleaños, Euclid.
Şekil üzerinde çalışmak Öklid'in bilince kavuşmasına neden oluyor.
Estudiando el modelo hizo a Euclid consciente de sí mismo.
" Daha fazlasını öğrenmek isterseniz, 13. Euclid sokağına gidin.
Si deseas saber más, ve a la calle Euclid 13.
Biriniz 46 Euclid'e gidiyor.
Otro paquete en 46 y Euclid.
Söylediğine göre öğretisini mahvetmek istemiyor, 46 Euclid'e daha fazla porno taşımak istemiyor.
Dice que no quiere arruinar su Karma entregando material porno en la 46 y Euclid.
Bir şiddet olayı ihbarı aldık. Euclid Bulvarı'ndaki bir gazete otomatına hasar vermişsiniz.
Lo busco por un reporte de vandalismo... en un expendedor de periódico en la avenida Euclid.
46 Euclid acil sipariş.
Entrega urgente, 46 Euclid.
46 Euclid kapatıldı.
46 Euclid fue encarcelado.
2348 Euclid.
Euclid 2348.
- Crash. 1313 Euclid. Bir bar.
Calle Euclides No. 1313.
Öklid, bizim mekanımızdı.
The Euclid era nuestro lugar.
Euclid Sokağı.
Calle Euclid # 52903.
Kızlar yetimhanesi işletmeye başlamadan önce... şişko Bayan Anderson Euclid Caddesi'nde... erkekler yetimhanesi işletiyordu. Her sabah saat beşte, inek çanını çalarak... hepimizi uyandırdıktan sonra... koca kıçıyla erkekler yatakhanesinden... çıktığını görürdüm.
Antes de tener un orfanato para niñas, la maldita gorda Anderson tenía el orfanato de varones de la Av. Euclid, donde veía su gordo trasero saliendo del dormitorio de varones a las 5 : 00 de la mañana,
O 7 dolar 60 küsur senti ona vermek zorunda kalmıştım. Annem parayı, kapıya... 1, 2, 3, 4 kere vurmadan önce... elime sıkıştırıp, koşarak Euclid Caddesi'nde kaybolmuştu. Bu, sen doğmadan 30 yıl önce filan olmuştur.
Tuve que darle el dinero que mi mamá me había metido en la mano antes de que golpeara una, dos, tres, cuatro veces en la puerta y se corriera por la Av. Euclid probablemente 30 años antes de que nacieras tú.
Bitti. Chaucer'i, Euclid'i, Kafta'yı veya Machiavelli'yi aylarca düşünmeme gerek yok.
No debo pensar en Chaucer Euclides, Kafka o Maquiavelo en meses.
Euclid'den Eddie Burke'yi hatırladınız mı?
¿ Se acuerda de Eddie Burke? De aquel barrio.
Euclid ırmağının üstünde eski bir üstgeçit vardı.
Había un viejo puente peatonal sobre el río Euclides.
Born Bulvarı'ndan, Euclid Caddesi'ne kadar geçen birkaç kısa lâhza içinde Harold'ın hayatına dair tüm hesaplar tüm kurallar ve tüm doğrular bir bir yok olup gitmişti.
Por algunos, breves momentos, desde el Boulevard Born hasta la Avenida Euclid todos los cálculos y las reglas y toda precisión en la vida de Harold se desvaneció.
43.cadde ile Euclid civarında.
En la 43 y Euclid.
Fark ettik ki elimizdeki şey, Euclid Ormanı probleminin klasik bir örneği.
Nos dimos cuenta que lo que tenemos es un clásico ejemplo de la huerta de Euclides.
142 Euclide marka bilgisayara Linux kurulumu.
Instalación de Linux en una fábrica en Ventura 142, Euclid.
- Bir eve gidip Linux... - 142 Euclid mi?
- Tengo que una instalación en- - - ¿ 142 Euclid?
En yakın kasaba 12 kilometre ötemizdeki, Öklid.
8 millas a la ciudad más cercana, Euclid.
Ben eve gidiyorum. Öklid'in 30 kilometre ilerisinde.
Me voy a casa, y eso queda a 18 millas de Euclid.
Öklid'te. Buraya gelmek için bir yol arıyordur.
Euclid, intentando que la traigan.
O Euclid Caddesinde ben de Lebanon, Indiana'da oturuyordum.
Ella estaba en la Calle Euclid y yo en Lebanon, Indiana.
Euclid caddesinden mi gideceksin?
¿ Irás por la Avenida Euclides?
Euclid caddesi, kuş uçuşu olarak daha kısa ama barındırdığı hız tümsekleri, iki nokta arası sürüş zamanını oldukça düşürüp, verimsiz bir seçim olmasını sağlıyor.
La Avenida Euclides es más corta en línea recta pero tiene topes de velocidad que incrementan el tiempo de un punto a otro y hacen que sea la opción menos eficiente.
Tanrım, Euclid caddesi olmaz!
¡ Dios, por la Avenida Euclides no!
Yem 18 Euclid caddesi yönünde kuzeye gidiyorum.
Señuelo 18 yendo al norte por Euclid.
21917 Euclid Caddesi, Daire 6.
El 21917 de la calle Euclid. El apartamento seis.
21917 Euclid Caddesi, Daire 6.
El 21917 de la calle Euclid, unidad seis.
Herkesin bildiği gibi 105. yolun doğusu, ve Cleveland'ın Euclid bulvarı trafik ışıklarının kontrolü için ilk yaya düğmesinin konduğu yerdir.
Todos sabemos... que la 105 Oeste y la Avenida Euclid en Cleveland fue el primer lugar con un botón peatonal para controlar los semáforos.
Cuyahoga Vadisi Parkı, Euclid Koyu.
"... el Parque Nacional Valle de Cuyahoga, Euclid Creek ".
1-K-53, 2926 Euclid'e... destek istiyoruz, cinayet şüphelilerinin...
1K53, solicitando refuerzos en el 2926 de Euclid en Boyle Heights con sospechosos del 187- - ¡ Se está yendo!
1-K-53, 6B289D6 plakalı beyaz minibüsü Euclid'in batısında... güneye doğru takip ediyoruz. Barano'dan çıktık.
1K53, estamos en persecución de una furgoneta blanca 6-B-2-8-9-D-6 hacia el sur en el callejón oeste de Euclid fuera de Barano.
Euclid Park'ta kan nakli sonrası bir ölüm daha gerçekleşti.
Alguien ha muerto tras una transfusión en Euclid Park.
Hastaneler birbirleriyle kan takas ederler, ama kusurlu olan Euclid Park Hastanesi değil.
Sí, los hospitales intercambian sangre. Pero el de Euclid Park no es culpable.