English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Excalibur

Excalibur translate Spanish

365 parallel translation
" Kılıcım Excalibur'u al
Toma mi espada Excalibur
Bu Ekskalibur kılıcıyla ben Artur tüm britanyanın krali ve bu kılıcin sahibi olarak yüce dinimiz ve bütün yuvarlak masa şövalyeleri huzurunda seni sır ilan ediyorum.
Con esta espada, Excalibur... yo, Arturo, rey de los británicos... os golpeo una vez... dos veces, tres veces... nombrándoos caballero de nuestra muy cristiana orden... de los caballeros de la Tabla Redonda.
Excalibur!
¡ Ah, Excalibur!
Excalibur ve Lexington.
La Excalibur y la Lexington.
USS Enterprise, Lexington ve Excalibur yıldız gemilerinden.
A la U.S.S. Enterprise de la Lexington y la Excalibur.
Excalibur vuruldu.
La Excalibur, impacto directo.
Excalibur'da 12 kişi. Bizi duyuyorsan, saldırıyı durdur!
12 en la Excalibur. ¡ Si nos oye, detenga el ataque!
Excalibur uzaklaşıyor.
La Excalibur se retira.
Excalibur Kaptanı ve ikinci kaptanı öldü.
El Capitán y primer oficial de la Excalibur están muertos.
Excalibur'un işi bitmiş görünüyor.
La Excalibur parece acabada.
Yok ettiğin Excalibur'u tara. Yaşam var mı?
Escanee la Excalibur, usted la destruyó. ¿ Hay vida a bordo?
Gölün Leydisi uzattı pırıl pırıl ipeklere bürünmüş kolunu... çıkardı suyun bağrından Excalibur'u... ilahi takdirle buyurdu benim, yani Arthur'un taşıyacağını onu.
La Dama del Lago, con el brazo enfundado en la más pura y brillante seda, sacö a Excálibur del fondo de las aguas... significando, por la divina providencia, que yo, Arturo, debia portar a Excálibur.
Excalibur üzerine yemin ederim.
Lo juro por Excalibur.
Benden başka kimse Excalibur'u sallayamayacak.
Nadie empuñará Excalibur... excepto yo.
Kılıcın çalındı ama işte Excalibur.
Han robado tu espada, pero aquí tienes Excalibur.
Excalibur'u taştan sen mi çıkarttın?
¿ Sacaste Excalibur de la piedra?
Kral benim, bu da... Excalibur. Zamanın başlangıcından beri kralların kılıcı.
Yo soy el rey, y ésta... es Excalibur... espada de los reyes desde el inicio del tiempo.
Excalibur gücüne ihtiyacım var.
Excalibur... yo convoco... tu poder.
Bu sonucu değiştirmek için kullandım Excalibur'u.
He usado Excalibur para cambiar el resultado.
Ve ülkemin, Excalibur'u devralacak bir varisi olacak.
Y la tierra tendrá un heredero que empuñará Excalibur.
Excalibur Ejderin omurgasına saplandı!
¡ Excalibur, en el lomo del Dragón!
Beni bir kez daha... Excalibur'u sallarken görebilseydin keşke.
Si sólo me pudieras ver... empuñando Excalibur de nuevo.
Perceval... Excalibur'u al.
Perceval... toma Excalibur.
Excalibur yok olamaz.
Excalibur no se puede perder.
Yine senin eski Excalibur hilelerin mi, Centauri?
Vuelves a tus viejos trucos de Excalibur, Centauri?
Hayır, Excalibur testini kullanmadım.
Y no, no usé el test de Excalibur.
Rolls-Royce'un ve Excalibur'un anahtarlarını alayım...
Me llevaré las llaves del Rolls-Royce, del Excalibur...
Spor araban 45 bin dolar. Simdi de kasada elmaslar var.
45.000 de Excalibur y un diamante en la caja fuerte.
" Işıldadı ve düştü, kızgın demirden Excalibur.
" Así brilló y cayó la espada Excalibur.
Will, Senden Excalibur'u komuta etmeni istiyorum.
Will, quiero que usted dirija la Excalibur.
Excalibur'a bir kanal açın.
Comunicación con el Excalibur.
Excalibur, motor sorunları yüzünden geride kalacak.
El Excalibur se retirará por problemas en los motores.
İşte. Excalibur.
Ahí está. "Excálibur".
Şu sahip olduğunuz harika şeylere bakın, Bay Burns, Kral Arthur`un kılıcı ; Mark Twain'in var olan tek çıplak fotografı ; ve içinde "asalaklar" yazan anayasanın nadir bulunan ilk taslağı.
Mire todas las cosas maravillosas que tiene. La Excalibur del rey Arturo... la única foto de Mark Twain desnudo y ese primer borrador único... de la Constitución que contiene la palabra "incautos".
Ekskalibur Projesinin üssüydü.
Era la base del Proyecto Excalibur.
Excalibur'u elimden alan kimse sağ kalamaz.
Nadie me quita a Excalibur y vive para contarlo.
Bedivere'den üç kez Excalibur'u Gölün Hanımı'na geri götürmesini istedim.
Tres veces pedí a Bedivere que devolviera Excalibur a la Dama del Lago.
Başbuğ Uther'in oğlu. İngiltere krallığının veliahdı ve Excalibur'u taşımasına izin verilen tek kişi.
Hijo de Uther Pendragon, heredero del trono de Inglaterra... y el único hombre que puede esgrimir Excalibur.
Excalibur'u Gölün Hanımı'na geri götürmeliyim.
Debo devolver Excalibur a la Dama del Lago.
- Excalibur.
- Excalibur.
Arthur'un yolculuğu Gölün Hanımı ona Excalibur'u verince başladı.
El viaje de Arturo empezó cuando la Dama del Lago le dió Excalibur.
Ölürken, Bedievere'den Excalibur'u Gölün Hanımı'na götürmesini istedi.
Cuando estaba muriendo, le pidió a Bedivere que devolviera Excalibur a la Dama del Lago.
Hanım, kralın yükü olan Excalibur'u alana kadar ne huzur bulabileceğini ne de dinlenebileceğini söyledi.
Pero él dijo que no podría conocer la paz ni descansar... hasta que la Dama recobrara Excalibur... el fardo del rey.
Ama o Excalibur'sa, sense Bedievere'ysen Gölün Hanımı kim?
Pero... si esa es Excalibur y tú eres Bedivere, ¿ quién es la Dama del Lago?
Excalibur ve Schwarzkopf gemilerinin isabet alması General Hague ve yanındaki gemilerin kaçmasına fırsat sağladı.
El Excalibur y el Schwartzkopf han sido dañados... permitiendo que escapen Hague y sus naves acompañantes.
Bu Excalibur'la ;
Con este Excalibur.
Barış için tek umudumuz Excalibur kılıcı efsanesiydi.
La única esperanza de paz... era la leyenda de la espada Excalibur,
Elinde Excalibur ile bizi karanlıktan kurtardı ve hep birlikte dünyanın en büyük krallığını inşa ettik.
Con Excalibur en su poder... nos alejó de la oscuridad... y juntos... construimos el mejor reino de la tierra.
Ben ise Camelot, Kral Arthur ve Excalibur'u şövalye olarak korumaya yemin ettim.
Como caballero, juré... proteger a Camelot, al Rey Arturo... y a Excalibur.
Excalibur diğerlerine karşı hep birlikte ayakta kalabilmemiz için bize güç verdi.
Excalibur... nos dio la fuerza para unirnos contra la injusticia.
Excalibur.
Excalibur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]