English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Exxon

Exxon translate Spanish

89 parallel translation
- Exxon, Chevron, Shell? Bakın, Emir sizinle hafif konularda konuşacaktır.
En serio, si el rey les dice que agarren a su halcón.
Exxon bizim önümüze geçebilir.
Exxon puede precedernos bien.
Gulf veya Exxon sana sahte bir pasaport vermiş olabilirler.
Gulf o Exxon podrían darle un pasaporte falso.
Eğer petrol olsaydı, ada Gulf ve Exxon tarafından işgal edilirdi.
Si hay aceite en la isla que lo busquen Gulf y Exxon.
Exxon'un "Motorunuza bir kaplan koyun" sloganı, kağıttam bir kaplanla milyarlar kazandırdı!
El slogan de Exxon es "Ponga un tigre en su motor" ¡ Han hecho billones con un tigre hecho de papel!
Aramco'nun kontrolü onlarda. Exxon, Texaco ve Mobil Oil de onların.
¡ Controlan Aramco, o sea que forman parte de Exxon, Texaco y Mobil Oil!
Sadece IBM var, ITT var, ATT var Dupont var, Dow var, Union Carbide var, Exxon var.
Sólo existen IBM, ITT, ATT... Dupont, Dow, Unión Carbide y Exxon.
Galiba bu iş, yılda bir milyon kişini New Jersey'deki Kimya Dünyası veya Valdez, Alaska'daki Exxon Dünyası'na gitmesini beklemeye benziyor.
Era como esperar que un millón de personas al año fuera a Nueva Jersey al Mundo Químico o a Valdez, Alaska, al Mundo Exxon.
Projemiz geçen yıI Alaska Exxon sızıntısını inceledi.
Nos pasamos un año estudiando el vertido en Alaska. Y ahora, pues eso...
Şimdi de... Şimdi, bütün Exxon rüsvetleri ile...
Con todos esos desechos de Exxon...
Biliyor musun, Çernobil, Exxon Valdez, Three Mile Adası,... hepsinin nedeni uykusuzluktur.
Chernobyl, Exxon Valdez, La isla de las tres millas... fueron accidentes ocasionados por la falta de sueño.
Başlamasıyla bitmesi bir oldu. "Exxon Valdez" gemisinin küçük kurbanlardan petrole bulanmış dalgıç kuşları hakkındaki hikâye.
... así termina como empezó, con nosotros limpiando somormujos empetrolados, las víctimas más pequeñas de la Exxon Valdez.
Exxon Valdez'i hatırladın mı?
¿ T e suena la palabra terremoto?
Exxon, Mobil, Kuveyt ve Suudiler Beklesin zavallı atmosfer
Exxon, Mobil, Arabia y Kuwait El aire puede esperar
Exxon!
Como... ¡ Exxon!
"Bu kartı Orlando civarında Exxon benzin istasyonlarında gösterin, bedava Tiger posteri alın."
"Muestre esta tarjeta en cualquier estación de servicio Exxon de Orlando para reclamar su afiche gratis de Salve al Tigre".
Adamim.bu 5km. uzakliktaki bi ada gibi, Exxon Valdez kahretsin.
hombre, esta es como una de esas islas de tres millas, Exxon Valdez apesta.
Batan petrol tankerini biliyorsunuz.
Todos sabéis lo del Exxon Valdez, ¿ no?
Warren Dreyfous, EXXON petrol sızıntısının bir fiyasko değil de sıradan bir olay olmasını sağlayan iletişim stratejisi firmasının kurucu ortaklarındandı.
Warren Dreyfous era el fundador de una empresa de comunicaciones que hizo que el derrame de crudo de Exxon fuera un "incidente" en lugar de una "debacle".
Her sabah Exxon Valdez tankeri geçmiş gibi oluyor.
Es como si cada mañana pasase por aquí el Exxon Valdez.
Exxon Valdez sızıntısı ile ilgili federal suçlamaları kabul etti ve $ 125 milyon ceza ödedi.
Exxon se declaró culpable de las acusaciones criminales por el derrame del Valdez y pagó $ 125 millones en multas.
Yatağında sırt üstü uzanmış olarak bulunacaktı yanında Ayn Rand'ın Fountainhead'inden bir kopya ve Exxon'a yazılmış, kredi kartının iptalini protesto eden yarım bir mektup olacaktı.
Lo hallarían tendido en la cama de espaldas. Con un ejemplar de El Manantial, de Ayn Rand. Y una carta inconclusa a Exxon quejándose por la anulación de su tarjeta para gasolina.
Exxon Valdez'i koruyormuş.
Él defendió lo del Exxon Valdez.
İstifa ettiğinin ertesi günü Exxon Mobil'de çalışmaya başladı.
Y el día después de renunciar, lo contrató Exxon Mobil.
Sorun değil, Verizon ( Petrol şirketi ) piçini de yanımda götürdüm.
- Ni tanto, ¡ me lleve al bastardo de la Exxon!
- Exxon. Chevron. Shell.
- Exxon, Chevron, Shell.
Exxon Amerikan Posta Servisini satın mı alıyorsun?
¿ Exxon comprará el Servicio Postal de los EE. UU?
Şirketin bu bölgeye, Exxon-Valdes tankerinin Alaska'ya bıraktığından 18 kat daha fazla atık bıraktığı tahmin edilmektedir.
Han estimado que han sido más de 18 veces lo que Exxon Valdez volcó en las costas de Alaska.
Walmart, General Motors ve Exxon gibi şirketler, Suudi Arabistan, Polonya, Norveç, Güney Afrika, Finlandiya, Endonezya ve benzer ülkelerden ekonomik olarak daha güçlüdürler.
Walmart, General Motors, y Exxon, son económicamente más poderosas que Arabia Saudita, Polonia, Noruega, Sudáfrica, Finlandia, Indonesia y muchos otros.
Sadece IBM, ITT, ATT, Dupont, Dow, Union Carbine ve Exxon var.
Solo hay IBM, y ITT, y ATT, y DuPont, Dow, Union Carbine, y Exxon.
Buzlu meyve suyu şirketlerinin Exxon'u onlar.
Son la Exxon de las empresas de jugos congelados.
- Exxon Valdez gibi.
- Como el Exxon Valdez.
Geçtiğimiz sonbaharda, iki senatör, Exxon Mobil'e C.E.I'yi finanse etmekten vazgeçmelerine dair mektup yazdılar.
Dos senadores el otoño pasado enviaron una carta a Exxon Mobil instándolos a dejar de subvencionar al cel.
Exxon, el altından beyin takımları aracılığıyla bizim Exxon'u denetlememizi öğütlüyordu.
Así que Exxon secretamente le pagaba a grupos de expertos para que nos dijeran que no debíamos regular a Exxon.
Kamu isyanı, Exxon'u durmaya zorladı.
La indignación pública obligó a Exxon a parar.
Geçtiğimiz sene, Exxon bizi hiçbir şekilde finanse etmedi.
De hecho, Exxon Mobil no nos financió para nada el año pasado.
Bu harikaydı. Ama Exxon'un gündemi yönlendirmek adına başka yöntemler de kullanıyordu.
Eso fue fantástico, pero Exxon tenía otras maneras de influir en la política...
Önceden, Exxon'un yönetim kurulu başkanlığını da yapmıştı.
También fue director ejecutivo de Exxon.
Gitmeye karar verdik. Bir halkla ilişkiler firması taklidi yaptık ve onlara Lee Raymond'u, Exxon'un eski yönetim kurulu başkanını konuşmacı olarak getireceğimiz sözünü verdik.
Haciéndonos pasar por una gran agencia de recursos humanos les ofrecimos a Lee Raymond, ex CEO de Exxon, como conferencista principal.
Lee Raymond'un asistanı olarak, Andy, Exxon'un yeni biyoyakıt olan Vivoleum'u tanıtacaktı.
Como asistente de Lee Raymond, Andy anunciaría el "vivóleo", el nuevo biocombustible de Exxon hecho con las víctimas del cambio climático.
Onlara bir video da gösterecektik. "Reggie Watts'ın anısına. Ölmekte olan bir Exxon hizmetlisi."
Así que les mostraríamos un video de tributo a Reggie Watts, un empleado de limpieza de Exxon, enfermo terminal que se ofreció voluntariamente para ser convertido en combustible.
Andy, Exxon'un iklim değişikliğine karşı aldığı çözümleri özetlerken on gönüllü, insan etinden yapılmış 300 tane mum dağıttı.
Mientras Andy empezaba a delinear la dura solución de Exxon al cambio climático, 10 voluntarios distribuyeron 300 velas de carne humana.
Exxon olarak, serbest piyasanın kendi hâline bırakıldığı takdirde insanoğlunun karşılaştığı tüm ikilemlere çare bulacağına inanıyoruz.
Nosotros en Exxon creemos firmemente que la voluntad de un libre-mercado, si tiene que arreglárselas sola, siempre encuentra soluciones para los dilemas que enfrenta la humanidad.
Andy, Exxon'un yeni biyoyakıtını tanıtırken, mumlar yakıldı.
Mientras Andy describía el nuevo biocombustible de Exxon, se encendieron las velas.
Exxon'un ölmekte olan ve yakıta dönüştürülmeye gönüllü olmuş hizmetlisi.
El moribundo empleado de Exxon que se había ofrecido para ser convertido en combustible.
Lütfen bizimle gelin.
¿ Cuáles son sus credenciales de Exxon Mobil?
Shell ve Exxon'un, bu seneki 60 milyar dolarlık karının bir kısmıyla sulak arazilerin yeniden düzenlenmesini finanse edeceklerini duyurmaktan memnuniyet duyuyorum.
Estoy muy feliz de anunciar que Exxon y Shell han aceptado financiar la reconstrucción de los pantanos con parte de los 60 billones de dólares de ganancias de este año.
Exxon'un başkan eski yardımcısı, J. Stephen Simon'un da yazdığı gibi...
Como escribe J. Stephen Simon, ex vice presidente de Exxon,
"Exxon Mobil, bu bölgeden ettiği 8.6 milyar dolarlık karın bir kısmını..."
" Exxon Mobil destinará 8.6 billones de dólares
"... Exxon Mobil'in büyük bir Amerikan kentini bir daha asla... " "... tahrip etmemesini sağlamaya ayıracaktır. "
"de las ganancias que nuestra empresa ha hecho en esta región para que Exxon Mobil nunca más tenga algo que ver en la destrucción de una gran ciudad norteamericana".
- İyi iş.
Reggie Watts era un empleado de Exxon Mobil y estas están hechas de un 30-40 % de su carne

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]