English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ E ] / Eşkiya

Eşkiya translate Spanish

85 parallel translation
Sarhoş eşkiya!
¡ Bobo borracho!
Kem gözlü eşkiya!
¡ Bobos cegatos!
Ben bir eşkiya.
Ben es un matón.
Böyle harikulade bir kadının Benny McBride gibi bir eşkiya ile evlenmiş hayal et.
¿ Se imagina? Un bombón así, casada con un matón como Benny McBride.
Üç eşkiya bu gece bir petrol istasyonunu soyup, çalışanını darp ettiler, 130 papeli alıp bir polisi öldürdüler.
Tres hombres atracaron una gasolinera anoche. Golpearon al encargado, tomaron 130 dólares y dispararon a un oficial.
Sadece birkaç eşkiya. Polis onları temizliyor.
Están haciendo una redada.
dünyanın kenarındaki mütevazi gibi, toprağı işlediği, yağmaladığı yerlerinde, babaların paçavraları giymiş, zavallı oğullarının suratları, lüzumsuz dünyaya gelmiş, fakat, şu azgın ve eşkiya suratların altında korkunç bir hiss duruyor,
Humilde como son los márgenes del mundo, donde se trabaja la tierra, o se roba, vestidos con harapos de los padres, humildes caras de los hijos nacidos sin que haya una razón que lo explique. Por lo tanto, detrás de estas caras de muertos de hambre y bandidos se incuba un sentimiento terrible que Francia llamó Libertad.
birini kardeşime, eşkiya, ikinci kardeşime, ayağı sakat, üçüncü kardeşime, ayakkabı boyaçı, dördüncü kardeşime, dilenci, senin ismini yazıyorum.
Sobre mi primer hermano, el bandolero, sobre mi segundo hermano, el cojo sobre mi tercer hermano, el limpiabotas, sobre mi cuarto hermano, el mendigo.
Bir eşkiya, bu işte o.
Un pandillero, eso es lo que es.
O eşkiya Calvert, kendisi Yerli katilidir ve şimdi bize izin vermeyecek.
Ese bandido de Calvert, ese asesino de indios se llevó lo suyo y ahora sabes que no nos dejarán. Estás asustada, ¿ verdad?
Bu eşkiya bir kung fu ustası Jing Yang Gang'de kaplan avlayan Wu Sung o
Se trata de un héroe experto en kung fu, su nombre es Wu Sung, es quién mató al tigre en Jing Yang Gang.
Eşkiya!
¡ Bandido!
Sadece birkaç eşkiya.
Sólo unos bandidos.
Ah.. seni! Eşkiya.
¡ Bandido!
Ama ben bir eşkiya gibi düzebilirim, Majesteleri.
Pero yo no puedo follar como un bandido, Su Alteza
Bütün şehir eşkiya dolu.
Esta ciudad está llena de pervertidos.
Soyguncu yada eşkiya, belki banka soydun veya birini öldürdün.
Quizás salteador de caminos, ratero, robaste un banco... o mataste a alguien, ¿ qué fue?
- Aman Tanrım, bir eşkiya.!
- ¡ Un salteador de caminos!
Eşkiya. Yolculara saldıran soygunculardır.
Ladrones que asaltaban a viajeros.
Bu adamlar eşkiya.
Son matones peligrosos.
Benle bay Beauchamp'a eşkiya dostlarına dair bilgi versen iyi edersin.
Nos vas a decir al Sr. Beauchamp y a mí todo sobre tus dos amigotes.
Kanlı bir eşkiya mı!
Qué es eso?
Wong'un bir eşkiya olduğunu söyle, bende senin yaşamana izin vereyim. Tamam, söylerim, Wong Fei-hong bir kahramandır.
Wong Fei-hung capturó a nuestros hombres.
Ve sen bu eşkiya ile nasıl başa çıkmayı düşünüyorsun?
¿ Qué harías con este bandolero?
Aşağılık eşkiya!
¡ Hijo de puta!
Hepsi eşkiya onların.
Son delincuentes.
Meyhanede bir grup eşkiya tarafından saldırıya uğradım.
Fui atacada en una taberna por una banda de rufianes.
Eşkiya kurşunları altında
Ni los bandidos, ni los tiroteos nos afectarán.
Şu eşkiya her an saldırabilir!
Ese rufián podría atacar en cualquier momento.
Onları hırsızlığı SGC dışında bir eşkiya grubunun yaptığına ikna ettik.
Los convencimos de que los robos se debían a un grupo proscrito ajeno al SGC.
Kendini eşkiya sanan çok oğlan var.
Demasiados tíos que van de bestias.
Biz aileniz, eşkiya değil.
Somos familia, no bandidos.
Eğer bu eşkiya beni kasabanın dışına yollayabileceğini sanıyorsa... Aman ya, bu şarkıyı seviyorum!
Si ese matón cree que puede echarme de la ciudad... ¡ Me encanta esta canción!
Ne var? Smoke bu gece eşkiya ile oynamana izin vermeyecek? Senden bıktım, Smoke!
¿ Humito no te va a dejar salir a jugar con el bandido?
Melek görünüşlü hainler, eşkiya gibi görünen dürüst insanlarda...
Alguien con cara inocente puede ser prostituta. Alguien con cara malvada puede ser bueno.
Eğer yerel eşkiya o zavallı çocuğa bir şey yaptıysa, bu adam onun bir parçasıydı.
Si los gángsters locales Hizo a ese pobre muchacho, El era una parte de esto.
Mahalledeki yerel bir eşkiya.
Gángster local en el vecindario.
Sizi bir avuç Eşkiya!
Madeja de matones
Bir eşkiya olmadığımı söyle.
Dí que no soy un bruto.
Eşkiya mı? Ne istiyorsun?
- Muéstrame respeto!
"Nobran eşkiya deyyus" "Ned" in anlamı bu.
"Perro Horrible y Malvado." Eso es lo que significa "Ned".
"Nobran eşkiya deyyus defol".
"Perro Horrible Malvado y Muerto."
Şimdi o kadar da sert değilsin, nobran eşkiya deyyus.
Ahora no eres tan feroz. "Perro Horrible y Malvado"
Nobran eşkiya deyyus defol.
Sucio Perro Malvado, Muerto.
Demokrasi kazanacak Çünkü Amerika Birleşik Devletleri bir avuç eşkiya tarafından sindirilemez.
¡ Porque Estados Unidos no se intimidará por un puñado de malhechores!
Bu eşkiya da kim? Güvenlik!
¿ quién diablos es este bruto?
Dağda eşkiya gibi yaşamıyorsun?
¿ por qué no os deshacéis de esos oficiales del magistrado y cercáis refugio en la montaña?
- Eşkıya eşkıya.
- Eskiya, eskiya.
Sözleşmeli işçi? Eşkiya?
¿ Mercenario?
Eskiya o be!
¡ Es un criminal!
Burada olan, fotoğrafçının arkasına saklanan bu eşkiya çocuk yüzünden...
¿ Qué sucede aquí?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]