Eşte translate Spanish
548,171 parallel translation
Bu reklamı gördün mü?
¿ Has visto este anuncio?
Buranın tavanını havaya uçuralım.
Volemos el techo de este lugar.
Şu anda Bay Rory'nin eski hali Bay Snart ile konuşuyor.
La antigua versión del Sr. Rory está en este momento en contacto con el Sr. Snart.
- Lütfen bu karmaşayı çözmenin bir yolunu bulduğunuzu söyleyin.
- Por favor, decidme que vosotros dos habéis descubierto una forma de salir de este desastre.
Bu bizim için başından beri tek yönlü bir seyahatti.
Este siempre ha sido un billete solo de ida para nosotros.
Başıma gelen her şey çektiğim onca acı hepsi bu anla sonuçlandı, değil mi?
Todo... lo que me ha pasado... El sufrimiento que he padecido, todo ha conducido hasta este momento, ¿ verdad?
Takımının öldürülmesine, gerçekliğin değiştirilmesine ve işkence görmenize yardım etmemin cezası olarak bu saçma kıyafetleri ve çorapsız ayakkabı giymem mi gerekiyor?
En compensación por ayudar a matar a tu equipo, alterar la realidad y torturarte, ¿ tengo que llevar este ridículo traje y estos zapatos sin calcetines?
Ve eğer bir kaderim varsa beni bekleyecektir.
Y que, si tengo un destino, este me esperará.
Bu proje Ulusal Güvenlik Ajansı tarafından devralındı.
La supervisión de este proyecto ha sido transferida a la Agencia de Seguridad Nacional.
Bu görevde sana ihtiyacımız var.
Te necesitamos en este viaje.
Ve bu da şoförümüz Robert De Niro.
Y este de aquí es nuestro conductor, Robert... De Niro.
Capone'la birlikte her ne yapmayı düşünüyorsa vergi kaçırmaktan çok daha kötü bir şey.
Y lo que esté tramando con Capone será mucho peor que la evasión de impuestos.
Capone'u şu an nerede bulabiliriz?
¿ Dónde podríamos encontrar a Capone en este momento?
Wrigley ve bir kaç kadınla yemek yiyordum ve bu moronlar beni sıradan biriymişim gibi buraya getirdi.
Estaba cenando con Wrigley y unas muñequitas cuando este neandertal me ha arrastrado hasta aquí como a un don nadie.
Kim bu adam?
¿ Quién es este tipo?
Bu dokunulmaz Eliot Ness'e dokunan adam.
Este es el tipo que ha tocado al Intocable Eliot Ness.
Düğmeye mi basmak istiyorsun?
¿ Quieres que presione este botón?
Bu mu?
¿ Este?
Buradaki mi?
¿ Este de aquí?
Büyük bir tane!
¡ Este es grande!
Bugs Bunny'nin giydiği ceketten aldım Operadaki adamlayken giydiği.
Como comprarme este chaleco, como el que lleva Bugs Bunny cuando está con aquel tío de la opera.
Şimdi, gitmeden önce, Yaşlı adamlar gibi bu bardaktaki suyu içeceğim.
Antes de irme, voy a beberme este vaso de agua, como hacen los viejos.
Belki bu asa parçası da bu arada incelenebilir.
Bueno, quizás ahí es donde este trozo de varita entra en acción.
Ama bununla da hiçbir ilerleme kaydedemedim.
Pero este no está funcionando mucho mejor.
Senin bir kalbin oluyor peki benim bundan ne çıkarım olacak?
Para conseguir un corazón. ¿ Qué saco yo de este pequeño acuerdo?
Bu yer hurdaya çıkmış halde.
Este lugar es un montón de chatarra.
Burası benim ormanım... Ormanın gerçek kralını tanıma vaktin geldi anlaşılan.
Estos son mis bosques, así que creo que es hora de que sepas quién es el verdadero rey de este bosque.
Bence bu yerin büyük potansiyeli var...
Bueno, creo que este sitio tiene un gran potencial.
Bu yerin yeterli olduğuna inanıyor olamazsın.
No puedes pensar de verdad que este lugar es suficientemente bueno.
Bu kristal normale döndüyse hepsi dönmüş müdür ki?
Si este cristal ha vuelto a la normalidad, ¿ significa que todos los demás también?
- Aşırı tedirgin edici bulacaksan odada olmamasını talep edebilirsin ama temyiz isteyebilir.
Bueno, puedes solicitar que no esté en la habitación si lo vas a encontrar muy angustioso, pero puede apelar.
O adamın yanına yaklaşmasına izin veremem.
No puedo dejar que ese hombre esté cerca de él.
Okul üniformalarının ütülenmesi gerektiğini annene söyler misin?
¿ Puedes decirle a tu madre que la ropa tiene que plancharse en este colegio?
Bir dakika içinde, bu seviyeyi bitiriyorum.
En un minuto, es que estoy acabando este nivel.
Yörüngeler bu adamı gösteriyor.
La trayectoria apunta a este hombre.
Lütfen bu aşırı güç kullanımını belgeleyebilir misiniz?
¿ Podría documentar este uso excesivo de la fuerza?
Pablo, ikimiz de bu standın Flores'in sahibi olduğu ve işlettiği.
Pablo, ambos sabemos que este puesto es propiedad y gestión de Flores.
Mutlaka benzemiyor gibi Tacos ısmarlıyor, değil mi?
No parece necesariamente que esté ordenando tacos, ¿ cierto?
Şimdi bize bu büyük oyuncu hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?
¿ Ahora nos puede decir algo más acerca de este pez gordo?
Buraya geldiğinden beri bir kelime bile etmedi, Fakat federal süperaksda olduğu zaman değişecektir.
No ha dicho una sola palabra desde que está aquí, pero una vez que esté en una de máxima seguridad federal, eso cambiará.
İşte ben çıkışa doğru gidiyorum.
Este soy yo yendo hacia la salida.
Işte ben kapıdan çıkıyorum Ve bir kere gittikten sonra...
Este soy yo saliendo por la puerta, y una vez que me haya ido...
Değer verdiğimi söylediğimde, Biraz pozisyonumu abarttı, ama bak, Tek istediğim beni koruduğun...
Cuando dije que valía algo, tal vez pude haber exagerado un poco mi posición, pero miren, todo lo que pido es que me protejan... de quienquiera que esté tratando de asesinarme.
Bu davayla yıllardır çalışıyorum. Ve şimdi aniden bana üç deneme var.
Bueno, he estado trabajando en este caso por años, y ahora de repente hay tres atentados en mi contra.
Bu kim?
¿ Quién es este?
Bunun gibi yerlerde ne olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes qué pasa en lugares como este?
Bu telefon meşru iş görüşmeleri içindir.
Este teléfono es para llamadas legítimas de negocios.
Bu herife sorun.
Solo pregúntale a este sujeto.
Bekle bir dakika, bu Mimar mý?
Espera un minuto, ¿ este es El Arquitecto?
Bu Palmer'ın aramamızı istediği adam.
Este es el sujeto que Palmer nos pidió que buscáramos.
Ama sıcak takipçiyim Baharda doğuya dönük bir ambulans!
¡ pero estoy en una persecución de una ambulancia que se dirige al este por Spring!