Fare translate Spanish
5,773 parallel translation
Bir fare gibi düşünmelisin.
debes pensar como una rata.
Benimle, kedi-fare oyunu oynamak isteyen, pisliğin tekisin.
No está más que jugando al gato y al ratón conmigo.
Fare falan olmaz.
¡ Allá no hay ratones!
Fare istilası oldu da.
Tenemos una plaga de ratones.
Ne zaman mikrofonun, kağıt kapaklarının şey olarak değiştiği... şey..... çikolata fincanındaki fare olarak değiştiğini soracağız.
Estábamos preguntando... qué hora... hace Mike, deslizar el papel, cambiar a... al ratón sus tazas de chocolate?
Küçük fare kaçtı.
La pequeña rata escapó.
Merhaba konuşan fare.
Hola, rata parlante.
2 tane tuhaf ve garip bi şekilde büyük fare...
Hemos visto a dos ratas inusuales, eran enormes.
Çok iyiydi, fare.
Muy bien, rata.
Fare sizi iyi eğitememiş.
La rata.. no te enseño bien.
Bu bir kedi-fare oyunuydu.
Era jugar al ratón y al gato.
Fare gibiler.
Son como ratas.
Seni çürük, fare boku!
¡ Maldita rata de mierda!
Bir fare gördüğümü sandım.
Creí ver a una rata.
Ne... Bir fare mi?
¿ Que-Una rata?
Bir fare mi duyuyorum?
Creo escuchar un ratón.
Dikkatli ol, küçük fare.
Cuidado, pequeño ratón.
Biraz sohbet etmek fena olmazdı bir fare ile bile olsa.
Sería bueno tener una charla, incluso con un ratón.
Küçük fare?
¿ Ratoncito?
Kapana kısılmış bir fare.
Oh. Un ratón en una jaula.
Kurabiye ister misin, küçük fare?
¿ Quieres una galleta, ratoncito?
Fare kapanlı kadın.
Oh. La señora de las ratoneras.
Fare kapanları!
¡ Trampas para ratas!
Dövme yaptıracağız bir ya da iki dakikada ve bir fare-are-re-re-e-dövme... ve ejderha gelecek davulu çalmaya bir da-ki-ka ya da i-ki i-ki bügün... bir dakikada ya da iki iki.
Nos batiremos un tatuaje en un minuto o dos y una rata-tat-tat-tat-tat-tattoo... y el dragón vendrá al ritmo del tambor en un minuto o una y cincuenta y ocho minutos de hoy... en un minuto o dos a dos.
Şiveli bir fare kukla.
Es la marioneta de un ratón con acento.
Pis fare!
¡ Rata sucia!
Fare mi o?
- ¡ Oye! ¿ Es una rata? - ¡ Cielos!
En iyi arkadaşım bir fare zaten.
Mi mejor amigo es una rata.
- Fare mi dedin?
¿ Dijiste ratas?
Kıpırdama dedim seni küçük fare.
Dije que te congeles pequeña rata.
Ve sen uyuşturucu kullanmış bir fare gibisn.
Y estás actuando como un roedor en la grieta.
- Fare.
Ratón.
Teğmen Babbinaux, Fare ya da sıçan olmaya mı çalışıyorsunuz?
Teniente Babbineaux, ¿ va de ratón o de rata?
Burada çok fare var. Korkuyorum.
Aquí hay muchas ratas y me dan machismo miedo.
Evet. O şeyler tam bir fare merdiveni.
Son escaleras para ratas.
Ben de bir tuzak kurdum ve sen de gördüğün gibi tuzağa düştün. Tıpkı ayak parmağı yalayan bir fare gibi. Aynı senin gibi.
Así que tendí una pequeña trampa, y sorpresa, mordiste el anzuelo como Ia rata lame pies que eres.
Üç kör fare.
Tres ratones ciegos.
Tüm bunlar küçük bir fare yüzünden olmuş.
Todo esto por causa de un pequeño ratón.
İn seni lanet fare.
Bájate, maldita rata.
- Fare hamağı gibi.
Hamaca para ratón.
Karıncalar bir olur ve bir yılanı öldürür, fare ipi kemirerek aslanı kurtarır, bunlar sadece hikaye, ama bir geyik, aslan görünce korkar!
Las hormigas pueden unirse y matar a una serpiente, la hierba se puede trenzar en una cuerda son sólo historias. ¡ Un venado se asusta al ver un león!
Karıncalar bir olur ve bir yılanı öldürür, fare ipi kemirerek aslanı kurtarır, Bunlar sadece hikaye değil, Bu kesinlikle gerçek!
Las hormigas pueden unirse y matar a una serpiente, la hierba se puede trenzar en una cuerda no son sólo historias esto es la verdad absoluta.
Kedi körse, fare çıplak dans eder.
Si el gato es ciego, la rata puede bailar desnuda.
Neden geri gidip o boktan fare deliğine girip kendini öldürene kadar içmiyorsun?
Entonces, ¿ por qué sencillamente no regresa a ese agujero de mierda suyo y se emborracha hasta morir?
Yani ailem bana getto kıçlı mahallenin fare kıçlı Anisha'sı adını vermek zorunda kaldı.
Mis padres debieron llamarme... Ghetto, Hoodrat Aneisha.
Bu bir tuzak, bir avuç lanetli fare gibi.
Es una trampa, como un manojo de ratas malditas.
O yaşlı fare hala seninle mi?
¿ Aun tienes esa pequeña rata apestosa?
"Rutubetli ve kara bir kül, dışkıdan siyaha dönmüş fare yuvasındaki pisliği... "... nemlendirip çürüyen tahtanın o ağır kokusuna karışırken... "... o sırada afacan bir çocuk da muzip bir ezgi...
"Ceniza húmeda y negra empapa la inmundicia del nido de una rata y se mezcla con el sofocante olor a madera podrida mientras el canto..."
"Mutsuz fare, yaşar bu evde."
"El ratón triste vive en esta casa".
"Mutsuz fare, yaşar bu evde."
El ratón triste vive en esta casa
"Mutsuz fare, yaşar bu evde."
El ratón triste vive en esta...