Fassbender translate Spanish
66 parallel translation
Kadınlarla her zaman başım derde girmiştir, doktor.
Las mujeres han sido siempre un gran problema para mi, Dr Fassbender.
Senin kalbini dışa yansıtacağım Fassbender. Onun adını haykıracağız.
Y derramaré tu corazón.
Bu kadar şey yapıyorum ve niçin hâlâ taçlandırılmıyorum?
¡ Dr. Fassbender! "¿ Puedo hacer todo esto, y aun así no obtener una corona?"
Doktor Fassbender!
"Tut! Alejalo aun más, lo bajaré."
Hemen Doktor Fassbender'i görmeliyim!
Debo ver al Dr. Fassbender inmediatamente.
- Evet. Matmazel Lefevre. Doktor Fassbender, telefonda.
Mademoiselle Lefebvre, hay un Dr. Fassbender en el teléfono para Ud.
Adım, Fritz Wolfgang Sigismud Fassbender.
Mi nombre es Fritz Wolfgang... Sigismund...
Ne oldu tatlım?
Fassbender.
- Professor Fassbender?
- Profesor Fassbender? - Si.
3O yıldır ProfesÖr Fassbender'in yanındayım.
He estado con el Profesor Fassbender por 30 años.
Professor Fassbender... ve kızına ne olduğu ise başka bir mesele.
Lo que le ha pasado al Profesor Fassbender... y su hija es otra cuestión.
Professor Fassbender... ve kızı kaçırıldı.
Que el Profesor Fassbender... y su hija han sido secuestrados.
Fassbender çiftliğini geziyor.
El está vigilando la granja de Fassbender.
Neden bu Öğleden sonra Fassbender'in kahyasıyken... Bu akşam- -
Por qué esta tarde usted era Jarvis, el mayordomo de Fassbender... y esta noche, usted es...
Professor Fassbender!
Profesor Fassbender!
Bayan Fassbender'a çalışma odasını gÖsterin.
Muestre a la Srta. Fassbender el salón de clases.
- Fassbender.
- Fassbender.
Dr. Fassbender ve ayna operasyonu kesinlikle düzmece değil.
Dr. Fassbender y la Operación Espejo Visor, ciertamente no son una broma.
Size katılıyorum Bay Başkan, bir başka ülkenin... Fassbender'in makinesini ele geçirmesine gÖz yumamayız.
Yo pienso que todos nosotros estamos de acuerdo, Sr. Presidente que no podemos permitirnos el lujo... de permitir que cualquier otro país tenga la máquina de Fassbender.
Fassbenderve kızını kontrol odasına getirin.
LLeva a Fassbender y su hija al cuarto de control.
Bu yıl psikiyatriye katkısından dolayı Mariott Fassbender Ödülü'nü kim kazandı bil bakalım.
Adivina quién acaba de ganar el premio Mariott Fassbinder de este año por una distinguida contribución a la literatura psiquiátrica.
Lütfen onun, Bloomberg Başkanı gibi parası olsun,... Jon Stewart gibi kişiliği olsun,... Michael Fassbender gibi yüzü olsun.
Que tenga la riqueza del alcalde Bloomberg, la personalidad de Jon Stewart, la cara de Michael Fassbender...
Michael Fassbender gibi penisi olsun.
El pene de Michael Fassbender.
Şu anda o kadar seksi geldin ki gözüme altıma yapabilirim. Ne yapıyorsun? Sanırım şey olurdu Channing Tatum'un vücudu Ryan Gosling'in yüzü ve Michael Fassbender'ın mizah anlayışı.
Estás tan flipantemente sexy ahora mismo que me podría cagar en los pantalones. ¿ Qué estás haciendo? Supongo que sería el cuerpo de Channing Tatum, la cara de Ryan Gosling, y de Michael Fassbender...
- Michael Fassbender?
¿ Michael Fassbender?
- Fassbender.
Fassbender.
- Michael Fassbender. - X Men'in tanıtımını yapıyor.
Filma la precuela de la precuela de X-Men.
Zac Efron'un karın kasları, Bradley Cooper'ın gözleri Colin Farrell'ın aksanı, Matt Damon'ın çenesi Matthew McConaughey'in gülümsemesi ve diğer parçalar da Michael Fassbender'dan.
Tiene los abdominales de Zac Efron, los ojos de Bradley Cooper, el acento de Colin Farrell, la barbilla de Matt Damon, la sonrisa de Matthew McConaughey, y el resto de Michael Fassbender.
- Biraz iş birliği yap.
INTERROGACIÓN HECHA POR MARK WIEGERT Y TOM FASSBENDER
Kendi birimimden Dedektif Kark Wiegert ve cinayet masasından Özel Ajan Tom Fassbender.
El oficial Mark Wiegert, de mi oficina, y el agente especial Tom Fassbender, del departamento de investigaciones penales.
27 Şubat'ta, dedektifler Mark Wiegert ve Tom Fassbender okuduğu liseye gidip Brendan'ı sınıfından aldılar ve tek başına sorguya çektiler.
El 27 de febrero los investigadores Mark Wiegert y Tom Fassbender fueron al colegio de Brendan, lo sacaron de clase y lo interrogaron a solas.
Uzun süredir bu soruşturmayı yürütüyoruz.
INTERROGATORIO HECHO POR MARK WIEGERT Y TOM FASSBENDER Llevamos mucho tiempo investigando esto.
Brendan'ı üç saat boyunca tek başına sorguya çektikten sonra dedektifler Wiegert ve Fassbender çıktı ve Barb oğluyla konuşmak için içeri girdi.
Tras interrogar a Brendan a solas durante tres horas, Wiegert y Fassbender salen y permiten a Barb hablar con su hijo.
Özetle, Brendan Dassey'nin, dedektifler Wiegert ve Fassbender'a vermiş olduğu ifadeler, kendi rızasıyla verdiği ifadelerdir.
En resumen, las declaraciones hechas por Brendan Dassey a los investigadores Wiegert y Fassbender fueron voluntarias.
Özal Ajan Tom Fassbender Soruşturmayı Yürüten Ortak Dedektif
AGENTE ESPECIAL COINVESTIGADOR
Brendan'la görüşmesi için Özel Ajan Fassbender'ı arayayım mı şimdi?
¿ Te gustaría que llamara al agente especial Fassbender para que interrogue a Brendan esta vez?
Özel Ajan Fassbender'ı aramıştım.
Solicito al agente Fassbender.
Çünkü Mark'la Fassbender seninle konuşacaktı.
Porque Mark y... Fassbender van a hablar contigo.
Yani Teresa fotoğraf çekti, sen dışarı çıktın.
WIEGERT Y FASSBENDER INTERROGAN A STEVEN EL DÍA DE SU ARRESTO Así que Teresa toma una foto, tú sales, ella- -
- Şunu sorayım, Bay Fassbender :
- Déjeme preguntarle, Sr. Fassbender,
-... telefon mesajlarından biri. Doğru mu?
- del Sr. Fassbender, ¿ correcto?
Yani size, bu testleri daha yapmadan Bay Fassbender'ın, Teresa Halbach'in Bay Avery'nin evinde ya da garajında bulunduğunu gösteren sonuçlar bulmanızı istediği söyleniyor. Öyle değil mi?
Así que ya se le había dicho antes de que hiciera estas pruebas que el Sr. Fassbender quería que lograra resultados que ubicaran a Teresa Halbach en la casa o el garaje del Sr. Avery, ¿ cierto?
Bay Fassbender'ın test sonuçlarından çıkmasını umduğunu söylediği sonuçtu bu. Öyle değil mi?
Eso es lo que el Sr. Fassbender le dijo que esperaba que usted hiciera con las pruebas, ¿ no es así?
Bay Fassbender'ın sizden istediği gibi.
¿ Cierto? Como se lo pidió el Sr. Fassbender.
Raporda belirtmediniz, çünkü belirtseydiniz Bay Fassbender'ın sizden istediği gibi Teresa Halbach'i Steven Avery'nin garajıyla ilişkilendiremezdiniz, değil mi?
Y usted no lo informó porque de haberlo hecho, no hubiera podido satisfacer la petición del Sr. Fassbender de poner a Teresa Halbach en el garaje de Steven Avery, ¿ cierto?
Bay Fassbender'ın, yakma çukurunun olduğu yere bir adli antropolog çağırıp çağırmadığını biliyor musunuz?
Que usted sepa, ¿ llamó el Sr. Fassbender a un antropólogo forense a la escena de la hoguera?
Doktor!
¡ Dr. Fassbender!
Bu, çok önemli.
Dr. Fassbender.
Fassbender.
Fassbender.
Hunger Games'in yeni filminde oynuyor.
Michael Fassbender.
Tom Fassbender'la aramızda yaptığımız email yazışması.
CIENTÍFICO FORENSE, LABORATORIO DE CRIMINALÍSTICA, UNIDAD REACCIONES A CAMPO Es un correo electrónico para y de Tom Fassbender y mi persona.