Festival translate Spanish
3,784 parallel translation
Festival başladı!
¡ La fiesta está en marcha!
Ruhların Festivalinin başladığını duydum.
Me enteré de que el festival de las almas estaba en marcha.
Bütün festival bitti.
Los festejos han quedado incompletos.
bir festival havası vardı.
Todo estaba teñido de fiesta.
Festivaldeki yapımcı anlaşma yapmak istiyor Ade olmadan.
Vale, mira, ese productor que estaba en el festival de música quiere firmar conmigo un contrato sin Ade.
Festivalden beri çok gergindin, ben de telafi etmek istedim.
Bueno, has estado tan estresado desde el festival de musica por lo que quería hacerlo por ti.
Birlikte çalışmamızla ilgili bir şey söylemem lazım. Ve festivalde olanlar hakkında.
Tengo que decirte la verdad sobre nosotros trabajando juntos, y lo que pasó en el festival de música.
Festival bitince, gelecek nesiller için.
Para futuras generaciones cuando el festival se acabe.
Bizimle festivalde çalın.
Toca con nosotros en el festival.
Bu festivalde de bir şey yapamazsam, sadece arkadaş olarak kalmaktan korkuyorum.
Si no puedo hacer nada en el festival, temo que solo seremos amigos.
Festivale gel.
Ven al festival.
İngilizce ödevimin son sayfasını benzin alırken bitiriyorum ve dışarı çıkmam ya da ödül almam gerekirken ezik bir domates festivali için şoförlük yapıyorum.
He terminado mi último trabajo de inglés mientras cargábamos gasolina, y en lugar de llevarme a algún lado o comprarme un premio, estoy atrapado como chofer de un tomate para un festival mediocre.
Peki ya sen Festival çocuğu?
¿ Y tú, chico Sundance?
İşte 8.000 rupi, kalan 12.000 rupiyi bayramdan sonra alırsın.
Aquí hay Rs.8, 000, le debo Rs.12, 000, se los daré en el Festival Eid.
Hatta 1972'deki asıl Humboldt Halk Festivali'nde bile bulundum.
Sabes, realmente estuve en el Festival Humboldt Folklife original, 1972.
Festival alanında mantar bulmuşsun.
Has encontrado hongos en una rave.
Festival alanındaki görgü tanıklarının dedikleriyle uyuşuyor.
Eso coincide con la declaración testimonial en la fiesta.
Ve festival alanına yakın yalnız bir tane var.
Y hay una sola en el área de la fiesta.
Pekâlâ, festival alanı doğu tarafında, değil mi?
Está bien, entonces la fiesta se debió al este, ¿ verdad?
Festival alanı burada, 238 no'lu Anayol'un dışında.
El camión estaba aquí, en la Autopista 238.
Bu yilki Coastabelle Müzik Festivali için Los Angeles'a gitmek üzere JFK Havaalanindayiz.
¡ En el aeropuerto JFK, de camino a Los Ángeles, al Festival Musical de Coastabella de este año!
Bir keresinde beni hasat şenliğine götürmüştü.
Me llevó una vez a un festival de la cosecha.
Yapmak zorunda olduğumuz şeylere inanamıyorum. Beni bir başka bağımlı festivaline sürükledin.
No puedo creer que con todo lo que tenemos que hacer, me hayas arrastrado a otro festival de adictos.
Bu bugüne kadar tattığım en iyi peynir ve ben Wisconsin'de çedar festivaline bile gittim.
Esto es lo mejor que he probado en mi vida y eso que he estado en el festival del Cheddar en Wisconsin.
Doktor bizi Ölüler Günü festivaline götürecekti.
El Doctor nos llevaba a ver el Festival del Día de los Muertos.
Facebook hesabında Bram Stoker Vampir Festivali ve gotik olan her şeyin kutlandığı Slayerama'da çekilen resimleri var.
Su facebook tiene fotos de ellos en el festival de vampiros Bram Stoker y Slayerama que es una celebración de todo lo gótico.
Cook County Polka Festivali, yıldızlar klasmanı.
Festival de Polka del condado para niños.
Ne olursa olsun yarın şenlikte buluşalım, lütfen.
Nos vemos por última vez en el festival de Shakespeare, mañana, por favor.
İlk olarak Klokikon, şu her yıl düzenlenen, yüzbinlerce Dethklok hayranının buluştuğu festival yaklaşıyor.
Klokikon, la convención anual de miles de fanáticos de Dethklok, está cerca.
Gabe, "haftasonundaki hava gösterisine fazladan biletim var." diye övünürken...
Y ya está. Gabe fanfarroneó tener una entrada extra para el festival aéreo del fin de semana.
Ablam ile en yakın arkadaşım kapalı kapılar ardında seksi duygusal bir şeyler yaşıyor.
Mi hermana y mi mejor amigo están teniendo un festival de gemidos a puertas cerradas.
Maelstrom gazetesine çıkmıştık.
Todos los días estábamos en el ojo del huracán. Festival de los horrores vs. la paz de Woodstock Apuñalamiento mortal en Altamont
Yarın için bir müzik festivali planlıyor ve büyük bir isme ihtiyacı var.
Está planeando hacer un festival de música mañana y necesita una estrella.
Ayrıca buradayız çünkü Rose yarın bir müzik festivali düzenliyor.
Y estamos aquí, en realidad, porque Rose se presenta a un festival de música mañana.
Keşke sizlere yardım edebilsem ama grubum ara verdi.
Y realmente deseo que pudiera ayudarles con el festival, pero mi banda está en pausa.
Mountain Man Festivali için giyindik.
Nos disfrazamos para el Festival Mountain Man.
Soy Kaleen Webber, Fairlake'in en küçük kasabasında her yıl cadılar bayramında yapılan... Mountain Man Müzik festivali nedeniyle...
Soy Kaleen Webber, desde el pequeño poblado de Fairlake que cada año es enorme en la Noche de Brujas debido al Festival Anual de Música Mountain Man.
Festival gittikçie büyüdü... Coachella ve Lollapalooza. en büyük rakipler olarak kabul edilir..
El festival ha crecido con los años y es rival de Coachella y Lollapalooza.
Bazıları burning man in özgür ruhunu amınsatan bir tarzda söylediklerini düşünüyor.. ... ama bu festival yerel yetkilileri endişelendiriyor.
Algunos dicen que el espíritu libre recuerda más al de Burning Man lo cual preocupa a los funcionarios locales.
Belki festivala gideriz.
Quizá vaya al festival.
Ve festival henüz başlamadı.
Y el festival no empezó aún.
Bütün gençler cadılar bayramı partisi için burdalar.. köylülerde gençlere Mountain Man müzik festivalinde eşlik edecekler... eğer kostümünüz varsa genç yada köylü olsun
Los chicos vienen a festejar Noche de Brujas pero los acompañarán los campesinos en este Festival de Música de Mountain Man.
Hayır diğerini gönderdim festivali denetleyecek.
No, envié a los demás a supervisar el festival.
Tamam hadi festivale gidelim.
Bien. Vamos al festival.
- Festivalle ilgileniyorlar.
- En el festival.
Sarhoş ahmagın teki!
Un ebrio del festival.
Bu akşam Mountain Man festivali var doğru mu?
Hoy es el Festival Mountain Man, ¿ no?
Bak festival bitince adamlarım gelicekler zaten.
El festival terminará pronto. Mis alguaciles volverán.
" Çoğumuz böyle konuşmaların festival alanlarında insanların kalbine işleyen konuşmalar olduğunu biliyoruz.
Sabemos que tales discursos son sólo píldoras doradas... que dan un toque de humanidad para ocasiones festivas.
Victor'la Heritage Caz Festivaline gitmek için işi asıyorum.
No iré al trabajo para ir al Festival de Blues con Víctor.
Kaka festivali gibi.
Es como un festival de caca.