Fetus translate Spanish
49 parallel translation
LUH 3417 TÜKETİLDİ ADI FETUS 66691'E VERİLDİ
LUH 3417 DESTRUIDO NOMBRE REASIGNADO A : FETO 66691
Fetus'a benziyor.
Como un feto.
Bu papireusdölü ne?
¿ Qué es esto de "Fetus Papiraceus"?
papireusdölü.
Fetus Papiraceus.
Peg. beni tatlı dille ikna etmeye istediğin kadar çabala. Bir avuç işçi tulumlu fetus taşıyıcısı arasında oturmak istemiyorum.
Peg, me puede engatusar todo lo que quieras pero no me voy a sentar en medio de un grupo de fetos.
Fetus yaşıyor ve iyi durumda.
El feto esta vivo y bien.
Pilot, fetus geliştikçe başka değişiklikler de olmalı. Neler beklememiz gerekir? Evet.
Piloto, habrá otros cambios mientras el feto crezca. ¿ Que podemos esperar?
- Burada bekleyin lütfen. Fetus dokusunun ne kadar ince olduğuna ve ısı adaptasyonunu nasıl imkansız kıldığına dikkat edin.
La delgadez del tejido fetal hace imposible la regulación térmica.
- Tocolytics ve fetus monitörü lazım.
- Traed tocolíticos y un monitor fetal.
Fetus nasıldı?
¿ Cómo está el feto?
Ama fetus çıkarıldıktan sonra kurtarmak için bir şey yapılmamış.
Pero una vez abortado el feto, no hubo tentativas de salvarlo.
Bir fetus ya canlıdır, ya da değildir.
- Un feto es una vida o no lo es.
- Yani fetus nefes mi almış?
- ¿ Eso significa que el feto respiró?
Mümkün. Ama başka faktörler vardı. Haklı olduğunuzu var sayalım ve diyelim ki fetus nefes aldı.
- Pero supongamos que Ud. tenga razón y que el feto respiró.
- Fetus monitörü lazım. Damar yolu açın. - Tamam.
- Necesito monitor fetal e intravenosa.
Kemiklerine bakılırsa fetus doğsa yaşayabilecek durumdaymış.
El tamaño de los huesos fetales indican que el fetus era viable.
- Ayrıca fetus...
- Y el feto también está -
Fetus dokusunda Escitalopram bulundu.
El tejido del feto, muestra evidencia de escitalopram.
Bu bir fetus değil.
Eso no es un feto.
Peki, tüm arkadaşların bebek sahibi olmaya başlayınca, pusetlerden, biberonlardan, fetus müziklerinden konuşmaya başlayınca ne olacak?
Vale, y ¿ cuándo todos tus amigos empiecen a tener niños, y de todo lo que hablen sea de cochecitos, y de ropitas y de música para bebes?
Öyle bile olsa, başına yapışan fetus zarı yüzünden oluşan doğum lekesi nedeniyle önyargılı ve cahil halkın kurbanı olmuştur. Yoksa Şeytan'la anlaşma yapılması falan gibi bir şey söz konusu olamaz.
Si es así, ella fue una víctima de la superstición debido a esas casualidades, no debido a algún acuerdo con el diablo.
Fetus 19 milimetre boyunda.
El feto medía 19 milímetros.
Fetus doplerine ihtiyacımız var. Radyoloji nerede?
- Necesitamos un doppler fetal, ¿ y donde es la radiología?
Seksten sonra fetus gibi kıvrıIırsın Bebek gibi ağlarsın
Sé que después del sexo te gusta ponerte en posición fetal, lloras como un bebé. ¿ Martha te lo dijo?
Hay aksi. Düştü! Şu fetüsü geri sokuversene.
Maldita sea. ¿ Puedes traer ese fetus hasta aquí?
Ya da fetus ölümü veya bir enfeksiyonsa?
o... ¿ o una muerte fetal? ¿ o una infección?
Bu fetus bir ziyafeti hak ediyor.
Este feto se merece ser agasajado.
Öğleden sonra bir fetus cenazemiz var.
Tenemos el funeral de un feto esta tarde,
Yapma lütfen, geçen hafta fetus cenazesine gittik.
Por favor, fuimos al funeral de un feto la semana pasada.
Pardon, fetus olacaktı.
Perdón... feto.
Dr. Fetus'a parmakla hareket çektirebiliyoruz.
Podemos hacer que el Dr. Fetus haga una seña obscena con la mano.
Fetus'un rahimle birlikte manuel olarak döndürüldüğü bir teknik.
Un procedimiento por el cual el feto es girado manualmente dentro del útero.
Aile senin kardeşlerin, çocukların, ya da en önemlisi, fiziksel olarak içinde olduğun, özellikle cinsel yada fetus olarak.
La familia son tus hermanos, tus hijos, o más importante, la gente que has tenido físicamente dentro de ti, ya sea sexualmente o como un feto.
Şok eden şey bu örneğin kesinlikle fetus olmadığıydı.
El shock fue que éste espécimen claramente no era fetal.
- Biraz fetus gibi gözüken şeyin...
El que se parece un poco a un feto.
Fetus köprücük kemiği.
Es una clavícula fetal.
Fetus DNA'sı onu Sofia ile bağlıyor.
El A.D.N fetal le habría relacionado con Sofia.
Susie fetus köprücük kemiğinden DNA elde etmeyi başarabildi.
Susie fue capaz de extraer A.D.N. fetal de la clavícula fetal.
fetus gizlice büyür.
El desarrollo ocurre con total discreción.
Fetus bu hayatta miyim?
¿ El feto puede sobrevivir a eso?
Biz-biz bir şey yapamayız, Bak tehlikeye fetus risk altındasağlıklı bir koymadan.
Mira, no podemos hacer nada con el feto en peligro sin poner en riesgo al sano.
O ile dolaşmak zorunda Onun içinde ölüyor bir fetus?
¿ Tiene que ir con el feto muriéndose por ahí?
Adı neydi onun? - Biraz fetus gibi gözüken şeyin...
El que se parece un poco a un feto.
O fetüs içinde fetüsü aldı, ben bunu.
Desde que tiene el fetus in fetu, yo tengo esto.
Fetüsün içindeki fetüsü çıkarmama izin verirsen çöpe atmayacağıma söz veriyorum.
- Sí, para. Bien, Greg, tengo una propuesta para usted. Déjame remover este fetus in fetu, y le prometo que no lo tiraré a la basura.
Sendeki durumun adı : fetüs içinde fetüs.
Tienes una afección llamada fetus in fetu.
- Fetus öldü mü?
- ¿ El feto murió?
Fetus rahimden alındığında hayatta mıydı bilemem ama onu çıkarmışlar Mulder.
No puedo decir si el feto aún estaba con vida cuando lo sacaron de su vientre, pero... se lo llevaron, Mulder.
Fetus yaşamına devam etmiyor.
El feto ha...