English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ F ] / Fig

Fig translate Spanish

124 parallel translation
Fig bekle!
¡ Fígaro, espera!
Hey, Fig! Belki işine yarayacak bir şeyi vardır.
Quizá tenga algo que le interese.
Selam, Fig.
Hola, Fig.
- Hey, Fig!
- ¡ Eh, Fig!
Ağır ol bakalım, Fig.
Espera, espera, Fig.
Fig, koca bir üçkağıtçısın.
Fig, eres un ladrón.
Soruyorum, Fig.
Te lo pregunto, Fig.
- Bayan Appleby, biliyor olmallslnlz. Uvey klzlnlz Bayan Penelope Appleby... fig hafta fince is \ rigre'de intihar etti.
Sra. Appleby, seguramente usted debe saber que su hijastra, Penélope Appleby, se suicidó hace tres semanas, en Suiza.
- Biraz incir kurusu, Hershey çubuk çikolatalar ve öksürük hapları.
- Algo, ah, algunos Fig Newtons. Y algunos Hershey bars y... algunas gotas para la toz.
- Eleventh and Fig'de.
- En la Once y Figaro.
Bırakın adı dilden dile gezen Charley Fig ile ya da muhasebecisi... Jimmy D'Abbs ile sosyal ortamlara katılsın.
Aceptaría que ella socializara con Charlie Fig, de mala reputación... o con Jimmy D'Abbs, su contador.
İsterse masadan kalkabilir Fig.
- Ella es libre de marcharse, Fig.
Bütün gece oturup... Jimmy D'Abbs, Charley Fig gibi adamlarla kumar oynuyormuşsun.
Que pasa las noches jugando naipes... con Jimmy D'Abbs, Charlie Fig... y otras personas de ese tipo.
Pediyatri şefi. Tony Fig ile tanış. Personel dağıtımcısı.
- Doug Ross, Pediatría te presento a Tony Fig, Operador Logístico.
Mary Wolpert'in girriği doktorda "Fig Newtons" ve sıcak çikolata varmış.
- ¡ Reggie! Mary Walter fue al psicólogo y le dieron galletas y chocolate caliente.
- İncirli kurabiye.
- Fig Newtons.
Sana gülmek istememiştik. İncirli kurabiyeye bayılırız.
Nos encantan tus Fig Newtons.
Onlar sadece incirli kurabiye.
- Son Sólo Fig Newtons.
Hiç değilse Fig Newtons'ı keseyim.
Solo para los Fig Newtons, por favor! - Whoa!
Schmitty, Schultzy, Trigger, Fig Sack, Küçük Pete, Minik Pete, Minicik Pete, The Jackyl, Aardvark ve Steve ile.
Gatillo, Higo, Pequeño Pete, Mini Pete, Débil Pete, El Chacal, Oso Hormiguero y Steve.
Fig Sack, Dartmouth'a gitmiş.
Higo, aquí presente, fue a Dartmouth.
Altı ve Fig'e gidiyorum.
Voy a la Sexta y Figueroa.
Wheat Thins yemeyi özledim.
Fig Newtons.
- Fig Newtons.
Heh.
Reklamını yapmayacağı sponsor olmayan Ricky Bobby'nin ön camında bir Fig Newton çıkartması var.
Ricky Bobby, que nunca tuvo a un patrocinador al que no despreciara tiene una calcomanía de Fig Newton en el parabrisas.
Bu çıkartma tehlikeli ve uygun değil. Ama Fig Newtons'a bayılıyorum.
Esta calcomanía es peligrosa e inconveniente, pero adoro Fig Newton.
Hayır, Fig Newton dedim.
No, he dicho Fig Newton.
İkincisi, kazanırsan o hep kurtarmaya çalıştığın Fig'deki aşevi için bahsin 10 katı değerinde bir çek yazacağım.
y B... si ganas, te voy a hacer un cheque por 10 de los grandes... para ese comedor benéfico en Fig... que siempre andas intentando salvar, ¿ vale?
- Gününü kararttığım için üzgünüm, Hood.
Siento que llueva en tu desfile, Hood. ( fig. siento haber fastidiado tus planes )
Hayatta annenin evine adımımı atmam, Fig.
Nunca iré a casa de tu mamá.
Fig, arkayı kolla!
¡ Apúrense!
Epps! Arkayı koruyun!
¡ Fig, cubre la retaguardia!
Fig nerede?
¿ Dónde está Fig?
- Fig? Fig? - Tanrım!
¿ Fig?
Bunlar incirli kurabiyelere benziyorlar.
Parecen Fig Newtons.
Hayvanat bahçesindeki bir maymunla Fig newton arasında ortak ne var?
¿ Qué tienen en común un mono en el zoológico y una galleta de higo Newton?
Vernon'da doğu tarafındayız.
Estamos al Este, en Vernon, pasado Fig.
Vincent, Fig Newton bisküvilerinden var mı?
Vincent, ¿ tienes bocaditos rellenos?
5. Caddenin köşesinde, kahveci Fig'de buluşalım.
Mira, te encontraré en la esquina de la Quinta y Fig, en un café.
- Önemli değil. 5. caddedeki Fig'de görüşürüz.
Te veo en la Quinta y Fig.
7 ve Fig'in birleşimi.
la séptima con Fig.
Ticari amaçlı kullanıyor olmalı sanıyorum evet, 458 Kuzey.
Tiene que ser un espacio comercial. Estoy pensando... Yeah, 458 fig norte.
Fig Newtons buradan mı geliyor?
¡ Oh! ¿ De ahí vienen los Fig Newtons ( un tipo de dulce )?
Hayır, Fig Newtons Massachusetts'te ufak bir kasabanın ismi.
No, los Fig Newtons se llaman así por un pueblo de Massachusetts.
Fig Newtons, Massachusetts'te küçük bir kasabaydı. Bilim adamı değil.
"Fig Newtons" se llaman así por un pueblo de Massachusetts, no por el científico.
İncirli rulo isteyen var mı?
¿ Alguien quiere un fig roll?
Şöyle hareketler yapıyordu. Sonra yerinde durması için Fig Newtons verdim, sırf dursun diye. Çünkü Fig Newtons'a bayılır.
Y ella haciendo así, así que le doy una fig newton ( galletitas ), para inmovilizarla, para detenerla, porque le encanta esas fig newtons.
Seni aptal fig...
Tú, maldito...
- İncirli kurabiye mi?
- Fig Newtons?
Fig!
¡ Fig!
İsveç Almancası oldu bu.
Ich machen dachen zeit yachen... tick wagen fahr Fig Newton... in BMWen zag. Parece alemán de Suecia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]