Fiziksel olarak translate Spanish
2,111 parallel translation
Bazen korku duyduğumuz bir durumdan fiziksel olarak kaçmayı başaramadığımızda kendimizi psikolojik olarak oradan uzaklaştırmanın bir yolunu buluruz.
A veces, cuando es imposible huir físicamente de una situación... o cuando uno se siente asustado o amenazado... uno busca la manera de distanciarse psicológicamente.
Zamanda seyahat teorimi fiziksel olarak nasıl gerçekleştireceğime dair bir epifani yaşamıştım.
Tuve una epifanía sobre cómo aplicar físicamente mis teorías sobre viajes en el tiempo.
Dik yapılar iç güçleri korumalı, sadece fiziksel olarak değil,... aynı zamanda psikolojik olarak da.
Construcciones erguidas deben defender fuerzas externas, no sólo físicamente, sino también psicológicamente.
Ben... ben... ben duygusal ya da fiziksel olarak yorgun olmalıyım fakat ben... ben tüm gün çalışabilirmişim gibi hissediyorum.
Debería estar exhausto, física y emocionalmente... pero siento que podría trabajar todo el día.
Ya şu Greg Beaudette ilaç deneyinde onun yerine fiziksel olarak durması için Andy Santiago'yu tuttuysa?
¿ Qué hay si Greg Beaudette le consiguió a Andy Santiago entrar en el ensayo de drogas haciendo el examen físico por él?
Sürekli gaz maskesi takıyorlar. Yürüyen bir kâbusa benzeyen kadının beyin tümörleri var ve fiziksel olarak çalışamıyor.
Susan tiene un pulmotor, la señora que tuvo un tumor cerebral está en un estado espantoso.
Fiziksel olarak ellerini askerlerimin üstüne koyuyorlardı bu kadar yakından askerlerimi öldürebilirlerdi ekipmanı çalıp, kaçabiliyorlardı.
Poniendo literalmente sus manos sobre los soldados acercándose tanto a nosotros como para matar a mis soldados robar el equipo, y aún poder escapar.
Kurbanları fiziksel olarak eşleştiriyor.
Sí. Está uniendo a las víctimas fisicamente una a una.
Fiziksel olarak hayır.
- Físicamente, no.
iki adam da fiziksel olarak saglam.
Ambos hombres compaginan físicamente.
Bak, seni severim. Fiziksel olarak güçlü olduğunu da biliyorum. Ama bilmem gereken şey zihnen güçlü olup olmadığın.
Ahora... me agradas, y se que eres fuerte físicamente, pero lo que necesito saber es
- Fiziksel olarak imkansız bir şey.
Es físicamente imposible.
- İçeri girmenin bir yolu yok, fiziksel olarak imkansız.
No hay manera, es físicamente posible.
- Peki ya fiziksel olarak?
¿ Y físicamente?
Fiziksel olarak, potansiyelin var, Bu yüzden burada olduğunu varsayıyorum Aynen diğer kızlarda olduğu gibi.
Físicamente, tienes potencial, lo cual asumo que es por lo que estás aquí, pero también lo tienen muchas otras chicas
Fiziksel olarak değil John.
No es físico, John.
Fiziksel olarak değil, ama...
Bueno, no físicamente, pero él era- -
Ölümün yakınlığı sizi öylesine tehdit eder ki... bir nevi insanlıktan uzaklaşırsınız. Az önce gördüklerinizin şokundan kurtulmaktan fiziksel olarak acizsinizdir.
¿ Te importa? Espera, papá, para.
Elinizde fiziksel olarak ne çeşit kanıtlar var?
¿ Qué clase de pruebas físicas tienen ustedes?
Fiziksel olarak bir sorunu yok, ama biraz morali bozuk.
Se lo ve en buena forma, pero es medio depresivo.
Fiziksel olarak iyiyim.
Estoy bien físicamente.
Stewie, fiziksel olarak neyi işaret ettiğini göremiyorum.
Stewie, no puedo físicamente ver lo que estás señalando.
Fotoğraflarda kötü çıkmam fiziksel olarak imkânsız.
Es físicamente imposible que salga mal en una foto.
- Kendisinin fiziksel olarak uygun olduğunu varsayarak istediği sürece Walter'ı çalıştıracağım.
Ahora, pretendo mantener a Walter en esto el tiempo que quiera suponiendo que está físicamente apto para ello.
Bacağı kırık, omuzu incinmiş, .. ama fiziksel olarak iyi olacak.
Bueno, se rompió ambas piernas y se discolocó el hombro pero sí, uh, físicamente va a estar bien
Bundan böyle fiziksel olarak kendinizi yormamalısınız.
Va a tener que controlar su actividad física de aquí en adelante.
Yorgun, kafası karışık ama fiziksel olarak iyi durumda.
Agotada, confundida pero físicamente en buenas condiciones.
İkimizin fiziksel olarak burada olması da değil.
No se trata de que ambos estemos físicamente aquí.
Ama fiziksel olarak sanırım biz daha üstünüz.
Pero, eh, físicamente, creo que, eh, puede que llevamos ventaja.
Ve fiziksel olarak bu hapishaneye girmen anlamına geliyor.
Y físicamente es cómo llegan a la cárcel.
- Fiziksel olarak çok az.
Fisico, minimo.
Fiziksel olarak.
Quiero decir, físicamente.
Fiziksel olarak, tamamen sağlıklı.
Físicamente, está perfectamente sano.
Fiziksel olarak oldukça küçük.
Físicamente, es bastante pequeñita.
Sana fiziksel olarak zarar verdi mi?
¿ Te hirió físicamente?
Sadece fiziksel olarak!
- Sólo físicamente.
Fiziksel olarak kötüleştiği gibi ruhsal olarak da durumu kötüye gidiyor.
Según empeora su estado físico, lo hace su espíritu.
Fiziksel olarak mı?
¿ Físicamente?
Ama bilimadamları olarak biz, bu kurtadam özentilerinin fiziksel olarak kendilerini kurta dönüştüremeyeceğini biliyoruz.
Pero como científicos, sabemos que los aspirantes a hombre lobo no pueden transformarse físicamente en lobos.
Onu fiziksel olarak öldürebilirsin, yada içindeki ruhu öldürebilirsin.
Puedes matar su cuerpo, o puedes matar su espíritu.
Onlar rutin olarak kafatlarını şekillendiriyorlardı, bu da fiziksel olarak bir kafatasının şeklini değiştirmek demekti.
De rutina efectuaban un ritual craneano de atado que les permitía alargara físicamente la forma de la cabeza humana.
Bana öyle geliyorki belki de bu, fiziksel olarak bir şeyin ifadesidir ve bilincin sınırlarını daha da genişletme veya zihin kabiliyetini geliştirme çabasıdır.
Algo que también me parece, es que fue un modo de expresar físicamente y quizá de alcanzar físicamente mayores niveles de conciencia o mayores niveles de habilidad mental.
- Fiziksel olarak tabii.
Físicamente, quiero decir.
Değerleri düzeldi yani fiziksel olarak iyileşmekte ama tedavisini almayı tekrar bırakırsa- -
Sus recuentos se han estabilizado, Por lo tanto físicamente, está en vías de recuperación, pero si deja de tomar su tratamiento otra vez
Kurban... Fiziksel durumuna bağlı olarak solumum yetmezliğinden ya da kalp krizinden ölür.
La víctima muere ahogada o de un infarto dependiendo de su condición física.
Fiziksel bir mücalede bir erkek otamatik olarak bir kadından daha mı iyi olmuş oluyor?
¿ Un hombre es automaticamente mejor que una mujer en cualquier reto fisico?
Hayır. Etmedi. Fiziksel olarak etmedi.
No... no... no físicamente, pero tenerlo en casa es... no es algo bueno.
Çok uzun bir süredir ereksiyon bozukluğu fiziksel bir sorun olarak görüldü ve haplarla, merhemlerle ve kayışları çok çabuk kopan aletlerle tedavi edildi.
Entonces, ¿ qué es lo que queremos ver en la TV? Yo personalmente adoro los programas de policías. No veo la hora de que vuelva "La ley y el orden".
Çok uzun bir süredir ereksiyon bozukluğu fiziksel bir sorun olarak görüldü ve haplarla, merhemlerle ve kayışları çok çabuk kopan aletlerle tedavi edildi.
Durante mucho tiempo, la disfunción eréctil, se creyó que era un problema físico. Y fue tratada con píldoras y ungüentos, y aparatitos cuyas correas se rompían muy fácilmente.
Ne fiziksel, ne duygusal, ne de zihinsel olarak.
No físicamente, o emocionalmente o mentalmente.
Belki fiziksel olarak değişmiştirler.
Quizá hayan cambiado físicamente.