Flicker translate Spanish
52 parallel translation
Dr. Flicker'a söylesene.
Cuéntaselo al Dr. Flicker.
- Lake View Cabins, Flicker yolunu arıyoruz.
Buscamos las Cabañas del Lago. La carretera Fligger.
Uzun bir pas atıyor!
¡ Le lanzará el flea-flicker!
Flicker'ı geri alabilir miyim?
¿ Me devuelven a Flicker?
Elbette Flicker Fluffy Suki'yi alabilirsin.
Sí. Llévate a Flicker Fluffy Suki.
Flicker yeniden programlama denek ve hedef arasındaki güçlü bağları kırmak için henüz tamamlanmadı.
Te dije que la reprogramación de Flicker no puede eliminar lazos personales fuertes entre le sujeto y el objetivo.
Böyle karışık olaylar için verimliliği henüz test edilmedi.
Aún debemos testear la eficiencia de Flicker bajo un escenario tan complicado.
Şu Flicker şeyinde neden 400 milyondan fazla parayı batırdın? Ki o teknoloji o kadar güvenilmezdi ki gezegen üzerindeki neredeyse bütün haber alma teşkilatları tarafından, terk edildi. Phantom tarafından oluşturulan ve çok daha gerçek olan tehdidi çok daha az bir harcama ile savuşturabilmek varken neden?
¿ por qué empleaste más de 400 millones en esta cosa de Flicker- - una tecnología que es, precisamente, tan poco confiable que ha sido abandonada por cada agencia de inteligencia del planeta- - mientras te niegas a gastar mucho menos
Dedektif Ellis'in beyin yapısındaki değişimlerin, New York adli tıp kurumu tarafından tespit edilmesinin çok zor olduğu Dr. Lithia tarafından onaylandı.
El Dr. Lithia confirmó que cualquier cambio fisiológico en la estructura del cerebro de Ellis debido a la tecnol0gía de Flicker, es demasiado sutil para ser detectado por el examinador médico de Nueva York.
Ve BPAA-THAP'taki küçük dostumuzu bizzat arayarak Flicker hakkında tam olarak ne bildiklerini araştırmasını istedim.
Y yo personalmente he llamado a mi pequeño amigo en BPAA-THAP para determinar cuánto saben ellos realmente respecto de Flicker.
Sinyal Flicker test 9-alpha niner'a dönüştürülüyor.
Cambiando señal al modelo Flicker 9-alpha niner.
Sevgili arkadaşımızın icabına bakmadan önce tüm Flicker takımını yok etmeni istiyorum.
Una vez que se ocuparon de nuestro amigo, quiero que maten a todo el equipo de Flicker.
Flicker, Beta 3!
¡ Flicker, Beta 3!
Ve şimdi, Flicker Tech sayesinde büyük komplolar planlayabiliyor ve üretebiliyoruz.
Y ahora, gracias a Flicker Tech., podremos diseñar y elaborar vastas conspiraciones
- Flicker Tech, ile tüm bunların modası geçmiş oldu.
Con Flicker Tech, Todo esto es obsoleto.
Flicker Tech alan testlerinin tamamı başarı ile sonuçlandı,
Nuestras pruebas de campo Flicker Tech Han sido exitosamente completadas,
Flicker Tech ile limitiniz gökyüzü, beyler limit gökyüzü.
Con Flicker, el cielo es el límite, caballeros. El cielo es el límite.
Neden? Çünkü McDowell Flicker Tech'e zerre kadar güvenmedi.
Y todo por lo que McDowell había arriesgado su trasero sobre la fiabilidad de Flicker.
Ve farkedeceksiniz ki tüm bu baş ağrılarınızdan sadece Flicker Tech'i görevlendirerek kolayca kurtulabilirsiniz.
Y te das cuenta que este problema pudo haber sido evitado sí simplemente hubiéramos desplegado Flicker. ¡ Oh, Peter! ¿ Cuál es esa palabra nuevamente?
Flicker Tech, sayesinde istediğimiz herkese istediğiniz her şeyi yaptırabileceksiniz.
Con Flicker, tendremos literalmente la capacidad de programar a cualquiera para hacer lo que deseemos.
Dedektif Ellis'in beyin yapısındaki fizyolojik değişimlerin, New York adli tıp kurumu tarafından tespit edilmesinin çok zor olduğu Dr. Lithia tarafından onaylandı.
El Dr. Lithia confirmó que cualquier cambio fisiológico en la estructura del cerebro de Ellis debido a la tecnol0gía de Flicker, es demasiado sutil para ser detectado por el examinador médico de Nueva York.
Ve şimdi, Flicker Tech sayesinde büyük komplolar planlayabiliyor ve üretebiliyoruz.
Y ahora, gracias a Flicker Tech., podremos disenar y elaborar vasta conspiraciones
Bu bir aldatmacadır, uzun oyun habercisidir. Hücum beki topu ezer ve oyun kurucuya geri döner.
Es una jugada de engaño, una flea-flicker y el corredor le devuelve el balón al mariscal de campo.
Tamam. Çekin bir fotoğrafını çekmeni ve internet profilime yollamanı istiyorum.
Quiero que le tomes una foto al cheque y que la subas a mi cuenta de Flicker.
Yönetici.
"Flea-flicker." ( Jugada de Football americano )
Titrek bir ateşi Aleve dönüştürüyor.
* Turns a flicker to a flame... *
Fickler ile.
Con Flicker.
Burada FBI Müdürü Bay Fickler'i görüyorum.
Veo que tenemos aquí al actual director del FBI, el Sr. Flicker.
Agyness Deyn ve Sara Sophie Flicker son yaptığımıza geldiler ve Mario Carbone ve Rich Torrisi'de menüyü hazırladılar ve biz de "Adamım, Godfrey" i gösterdik.
Agyness Deyn y Sara Sophie Flicker vinieron a la ultima, y Mario Carbone y Rich Torrisi hicieron el menu, y despues pusimos "My Man Godfrey" en pantalla.
Bu Titrek.
Él es Flicker.
Evet, Titrek.
Sí, Flicker.
Ona aldırma, Titrek.
No le des importancia, Flicker.
Titrek kitabın elektromanyetik izini sürebilir.
Flicker puede rastrear la señal electromagnética del libro.
Titrek bekle.
Flicker, espera.
Titrek, ne yapacağını biliyorsun.
Flicker, ya sabes que hacer.
Söyle, doktor Flicker o kurtarıcı.
Dígale al Dr. Flicker que es una emergencia.
Doktor Flicker, tüm bu konuşma önemli mi?
¿ Dr. Flicker, adonde lleva toda esta charla?
- Doktor Flicker.
- Dr. Flicker.
Oh, Doktor Flicker.
Oh, Dr. Flicker.
Ve iki, cuma gecesi 22 defa üst üste flea-flicker oynatacaksın.
Y dos, correr 22 jugadas flea-flicker en fila el viernes en la noche.
Hadi... flea-flicker.
Vamos... ¡ flea-flicker!
Ve bu üstüste 22. flea-flicker oyunu oldu.
Y esa es la jugada flea-flicker número 22 en fila.
"reverse" ve "flea-flicker."
"reversa" y "flea-flicker."
Pire oynaşı oluyor.
Eso es un flea flicker.
- Flickr'da artık video da var.
- Flicker tiene video ahora.