Folle translate Spanish
299 parallel translation
- Onun adı La Folle, dir.Filomun ilk gemisi.
Su nombre es "La Folle", el primero de mi flota.
Bir domuz alacağım ve ben... Sonra seni o domuza düzdürteceğim.
Voy a coger un cerdo y voy... voy a hacer que te folle.
- Ananı siktiğin naber?
- Que te folle tu madre.
Bütün gün yan gelip yatarak seni becermemi beklemekten iyidir!
¡ Todo menos estar ahí tirada todo el día esperando a que te folle!
Neden uçan bir penis yemiyorsun?
Anda y que te folle un pez.
Yalar, yutar, ne isterseniz yapar.
Chupe, folle. Ella hacer todo lo que tú quieres.
Düşman tehlikeli ve iyi donanımlı.
El servicio de inteligencia dice que no hay organización... Al servicio de inteligencia que se lo folle un pez, señor.
Belki de düzüyordur.
Quizá él folle culos.
Bobby Peru'nun seni iyice becermesini istiyorsun bebeğim, seni bir hediye paketi açar gibi açmasını!
¡ Quieres que Bobby Peru folle contigo, baby, te abra como un regalo de Navidad!
Banyoda ağlayan karınla sikişmemi mi bekliyorsun?
¿ Cómo quieres que folle contigo, con tu mujer llorando en el cuarto de baño?
Neden bir kadının başına gelebilecek en kötü şey... biriyle yatmaktır sanırsınız?
¿ Por qué lo peor que puede imaginarse, un tío sobre una mujer... es que folle con otro tipo?
Hayır ama bir keresinde bir kuzuyu becermiştim.
No, pero me folle a una oveja una vez.
Onunla yattım.
Sabes, folle con ella.
Onunla yattım.
Folle con ella.
- Git kendini sik.
- Que te folle un pez.
Ne haliniz varsa görün, ben eve gidiyorum.
¡ Que os folle un pez! Me voy a casa a dormir.
Like bu senin hatan, o yatakda kötü.
Como si fuese tu culpa que folle mal.
Peki, beni becer ve bana kaltak de.
Hay que joderse. ¡ Que te folle un pez!
Sen ne yemek yersin ne de çim biçersin. Bütün gün boyunca amcanı becerirsin.
Tú eres un mamón y un capullón ¡ Que le folle un pez al muy cabrón!
Ama şimdi onu görünce bana kendimi becermemi söylüyor
Ahora me ve y me dice que me folle un pez
Onunla bir kere yattım.
Me la follé una vez.
İşte Eileen, ilk becerdiğim kız.
Follé con ella por primera vez.
Berlin'de tanışmıştık.
Me la follé en Berlín.
Bir yat yarışında yatmıştık.
Me la follé en una competición náutica.
- Onu da düzdüm. Seni seviyorum.
- Me lo follé.
Ve... oh, evet, önce onu becerdim.
Ah, sí. Antes me la follé.
Başlangıçta bu pisliklerle s * kiştim.
Y yo, cuando era nueva, follé con esos imbéciles.
Tamponumu çıkardım, onunla düzüştüm ve işe geri döndüm.
Así que yo no me rajé, me quité el tampax, follé con él... y volví al quirófano con mi maletín.
Ben işe gitmeden önce seviştik.
Así que follé con él justo antes de marcharme.
Sonra onu hallettim.
Así que me la follé.
Hiç on numara hatun sikmedim ama bir gece beş tane ikilik siktim.
Nunca me he follado a una'mujer diez'pero una noche me follé cinco dos.
Bir kez 35,000 fit yüksekte bir 747'de iki hostesi becermiştim.
Una vez me follé a 2 azafatas en un 747 a 35.000 pies.
Daha sonra herkes de öyle bir tahrik oldu ki onlar da kardeşini sikti.
Primero cenamos, luego me follé a tu hermana y el resto se puso tan cachondo que también se la folló.
Sonra kız kardeşini siktim.
Me follé a tu hermana.
Hiç onluk sikmedim ama bir gece beş tane ikilik siktim.
¡ Nunca me he follado a una tía "diez"! ¡... pero una noche me follé a cinco "doses"!
Yapabileceğim en iyisini yaptım burada hapisken, eğlendim doya doya, burada hapisken, mümkün olduğnca iyi oynadım, burada hapisken, elime geçirdiğim kızla yattım, burada hapisken.
Hice lo mejor que pude cuando estaba atrapado aquí, tuve toda la diversión del mundo cuando estaba atrapado aquí, jugué lo mejor que pude cuando estaba atrapado aquí, follé con todas las que pude cuando estaba atrapado aquí.
Trende bir Fransız kızla tanış, seviş ve onu bir daha hiç görme.
Conocí a una francesa en el tren, me la follé y no la he visto más.
Bir keresinde de kantalup sikmiştim.
Una vez me follé un melón piel de sapo.
Onu sikiyorum.
Me la follé.
Hayır, onu siktim.
No, me la follé.
Onunla yatmadım.
No follé con él.
Şu herifle yattım.
Follé con aquel chico.
Ama reddetmedi de.
.. pero fui yo quien me lo follé.
Öbür gün bir arkadaşımla beraberken onu gördüm. Arkadaşıma o kadını becerdiğimi söyledim.
Al día siguiente la vi, cuando estaba con un amigo... y le dije "Me follé a esa mujer"
Gördün mü? Ben ne yakışıklıyım,... ne zenginim ne de çekiciyim. Yine de onu siktim.
Ves, no soy apuesto ni rico,... ni siquiera atractivo, pero la follé.
- Onu becerdim.
Me lo follé.
Onu becermeden hatırlayabiliyorsam,
Si yo me acuerdo y no me lo follé,
Çünkü ben becerdim.
Porque yo sí me lo follé.
Onunla defalarca yattım.
Me la follé incontables veces.
Senin için o pislikle yattım.
Me follé a ese puerco por ti.
Bir zamanlar İspanya'da becerdiğim bir fahişeye benziyorsun.
Te pareces a una puta que me follé en España.