Fondo translate Spanish
15,914 parallel translation
Dibe bu kadar yakın yaşıyorsanız, polis çağırmak hiç de iyi değildir.
Cuando vives así de cerca del fondo, llamar a la Policía no hace ningún bien.
" Kötü kalpli Lord Fussbutch'la dövüştükten sonra... çocuk kendini, derin ve karanlık bir çukurun dibinde bulur.
Luego de luchar con el malvado Fuzzbutch... el niño se encuentra en el fondo de un pozo profundo y oscuro.
Ayrılıp yatırım fonu kurduğumda ofisime bir kirpi yolladı.
Cuando me fui, y empecé un fondo de cobertura... me envio un erizo a mi oficina.
Titans Finans?
Fondo Titanite?
Sen, patronun ve arkadaşların bir şirketi sabote etmeye karar verince Joe Yatırımcı'nın sahip olamayacağı bilgiye sahip olup, bunu kar etmek için kullandığınızda Joe Yatırımcı emeklilik fonunun yüzde 65'ini kaybeder sen daha iyi bilirsin.
Cuando usted, su jefe y sus amigos deciden sabotear una empresa... Cuando tu tienes información, que Joe Inversor... posiblemente no podía tener, y utilizas esa informacion para... sacar provecho, mientras que Joe Inversor pierde el 65 % de su fondo de retiro... -...
- Cabreau Fonu yüzde on.
- Tengo Fondo Cabreau de 10.
Bunun en dibi neresi?
¿ Dónde está el puto fondo en este caso?
"Sadece arkada çalıyor olman sana tuhaf geliyor mu? " Malum, Style Boyz'da çalardın. "
Dicen : "¿ Es raro para ti tocar en el fondo ahora ya que eras un integrante de los Style Boyz?"
Arkadan gelen ses ne?
¿ Qué es ese sonido de fondo?
Tek yapmamız gereken savaş sandığının boş kaldığını görmesini sağlamak.
Todo lo que tenemos que hacer es cuidar que su fondo de guerra permanece vacío.
O gölün tabanında ne olduğunu bilmiyorum.
No sé qué hay al fondo del lago.
Gwen'e teklif etmek için kullanacağım nişan yüzüğü, Şimdi şu anda gölün dibinde, senin yüzünden!
El anillo de que iba a usar para pedir la mano de Gwen... ahora mismo, está al fondo del lago...
Benden al, ben taş dipten, Hoss.
Te lo digo yo, toqué fondo, amigo.
Bu şeyleri hayal bile edemiyorum, geri çekileni al.
Ni en sueños imaginaría esto, graba al loco del fondo.
Ertesi gün ölen karınca altta öylece yatıyordur ve diğer karıncalar sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşıyorlardır.
El otro día estaba viendo una muerta, y estaba totalmente en el fondo, y todas las otras hormigas estaban... subiendo sobre ella como si nada, ¿ sabes?
Son krizde babamın emekliliğinin neredeyse gideceğini gördün.
EI fondo de pensiones de mi padre casi ha desaparecido con las últimas crisis.
- Kızlar dışarı çıkın.
- ¡ Hasta el fondo!
Denizin altı göz alıcıdır ama çok uzun kalırsan, boğulursun.
El fondo del mar es hermoso pero si te quedas mucho tiempo, te ahogas.
Yabancı denizlerden birinde çürüyorsundur diyordum.
Pensé que ya estarías pudriéndote en el fondo de un mar extranjero.
Tüm kemiklerini, ataları ve evlatlarının yanında dinleneceği derinlere çek.
Lleva sus huesos al fondo para que descanse con sus ancestros y sus hijos.
Kaldırın kıçınızı, sürtükler.
Hasta el fondo, perras.
Bu seneki Arınma'yı biraz bahar temizliği yapmak için kullanacağız beyler.
Este año, usaremos la Depuración para hacer una limpieza a fondo, caballeros.
Yine karşılıksız çekle mi aldın?
¿ Con un cheque sin fondo?
Nihayetinde sorun, gerçeğin varlığı onu resmileştirmek için gereken kriterlerden daha azdır.
En el fondo, el problema no es tanto el de la existencia de la verdad... sino el de los criterios que permiten establecerla.
İçten içe buna hazırlanmıştım.
En el fondo, ya estaba preparada.
Arkaya geç!
¡ Vayan al fondo!
- Perde arkasında ampullerden birisi patladı.
Se reventó una ampolleta en el telón de fondo. ¿ Qué?
- Sahne arkasındaki ışıklandırmayı artırmanı istiyorum.
Necesito que pongas una segunda esfera en el telón de fondo ¿ está bien? Brillante.
Bu işin kökenine ineceğim.
Llegaré al fondo de ésto.
Eddie özünde iyi adam.
Eddie es un buen tipo en el fondo.
Personel Dairesi seni fena sıkıştıracak.
Asuntos Internos va a investigarte a fondo.
Bence içten içe istiyordun.
En el fondo sí lo querías.
Gözlerin velfecri okuyordu demek sebebi buymuş, ha?
Había algo peligroso en el fondo de tus ojos y ¿ es esto?
Kalbinizin derinliklerinden.
Desde el fondo de su corazón.
En derin yerinden.
Desde el fondo.
Gerçekten neler olduğunu sonra anlayacağız.
Llegaremos al fondo de esto después.
Tek istediği, benim de işin içinde olmamdı.
Solo quería que yo participara hasta el fondo.
Kocam Ian adına, herkese kalbimin en derinlerinden şükranlarımı sunuyorum.
Agradezco desde el fondo de mi corazón, a nombre de mi esposo, Ian Finch.
Direksiyondayken ve bana bağırıyorken arabada öylece oturuyorum tüm kalbimle ondan nefret ediyor ve tiksiniyorum!
Estoy sentada en el auto mientras conduce y me grita... y lo odio y lo detesto desde el fondo de mi corazón.
Bourne'un hâlâ bir vatansever olduğu ve programdan ayrılmasının ona acı vereceği sonucuna varmış.
Determinó que Bourne sigue siendo en el fondo un patriota y que abandonar el programa podría atormentarlo.
Tamam, bakalım arkada nelerimiz varmış.
Muy bien, veamos qué tengo en el fondo.
Anthony'yle arkaya gidip oynayın.
Allen... llévate a Anthony al fondo para jugar.
Sola doğru!
- Hasta el fondo. - ¡ A la izquierda, izquierda!
- Yatırım fonu.
- Un fondo de cobertura.
Ben olmasam hâlâ maden kuyusunda olacaktınız.
Tu pálido culo de irlandés aún estaría en el fondo de una mina de no ser por mí.
Umarım bu gastroenterolog hastalığın nedenini bulur.
Espero que este gastroenterólogo llegue al fondo de esto.
Efendim, en alta sallandıracak kadar bir halata falan ihtiyacımız var.
Señor, necesitaremos una cuerda o algo para llegar hasta el fondo.
On yaşındaki Annabel Beam ablası ile birlikte kavak ağacına tırmanırken, Annabel o oyuk ağacın içine dokuz metre aşağı kadar düştü.
Annabel Beam de 10 años cayó dentro de un álamo hueco... que ella y su hermana trepaban, y cayó 9 metros hasta el fondo.
Biraz araştır.
Sí, investiga más a fondo.
Ama asıI olay Fuhrman değil.
Pero la línea de fondo no es Fuhrman.
Burada, alttaki süper kavrama hissedin. Hayır, onları yanıma koyma.
Siente el agarre del fondo.