English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ F ] / Fork

Fork translate Spanish

116 parallel translation
Dry Fork'a gelmesi emredildi.
Lo enviaron a Dry Fork.
Dry Fork, Apaçi Kuyuları Lee'nin İskelesi ve Lordsburg yolcusu kalmasın!
¡ Todos a bordo para Dry Fork, Apache Wells Lee's Ferry y Lordsburg!
Dry Fork'taki karakola kadar sizinle geleceğiz.
Vamos con Uds. Hasta la estación media de Dry Fork.
Kocam Dry Fork'ta bölükle beraber bekliyor.
Mi esposo está con sus tropas en Dry Fork.
Dry Fork'tan yedi saatte geldik.
Siete horas desde Dry Fork.
Kingman, Ash Fork, Prescott, Iron Springs...
Hay uno que va a Kingman, Ash Fork, Prescott, Iron Springs...
Salt Fork'ten ayrıldığımızdan beri güneyde kalan toprakları izliyorum.
He observado la tierra hacia el sur desde que salimos de Salt Fork.
Red Fork'tan daha uzağa iz sürdü.
Fue hacja el sur y llego hasta el rio.
South Fork, Bear Creek kasabalarına.
South Fork. Bear Creek.
Sims, South Fork Kasabasına vardığınızda eğer her şey yolundaysa aynanı Mizzell'in olduğu yere doğru yarım dakika şu şekilde sabit tutarak işaret ver.
Sims, cuando llegues a South Fork, si todo está bien... refleja tu espejo fijo hacia el de Mizzell en esta posición por medio minuto.
Hesaplamalarıma göre Yellow Fork şurada kaldı şurası Porterville ve biz de buradayız.
Estoy familiarizado con esta área. Según mis cálculos, Tenedor Amarillo está aquí.
North Fork'dan gitseler daha iyi olurdu.
- Les convendría ir por North Fork.
- North Fork'dan da gidebilir.
- Quizá vaya por North Fork.
Sonraki durak, East Fork!
¡ Próxima parada, East Fork!
Burası East Fork.
Hemos llegado a East Fork.
East Fork Odun Durağı.
Vamos a reponer leña.
Uvalde, Saltillo ve Black Fork'taki zaferleri.
La gloria de Uvalde, Saltillo y Black Fork.
Atları Dry Fork'a kadar arayacağını söylemişti.
Dijo que lo más lejos que llegaría era Dry Fork.
Kocanız dönmezse, Dry Fork'a yöneliriz, yolda onu da alırız.
Si su marido no ha vuelto, iremos hacia Dry Fork, le recogeremos por el camino.
Dry Fork yolundan gideceğiz. - Dry Fork mu?
Seguiremos el camino de la diligencia hasta Dry Fork.
Dry Fork'a gidiyoruz.
Vamos a ir a Dry Fork.
Joey, West Fork'a git ve Jared'e çiftliğe dönmesini söyle.
Joey, vete a West Fork y dile a Jared que regrese al rancho.
Kasabadaki en iyi at... Lone Tree Çatalı'nın diğer tarafındaki bir ahırda.
El mejor caballo de todo el condado... está en un establo al otro lado de Lone Tree Fork.
- Fork-lift operatörüyüm.
- Opero carretillas elevadoras.
" Buz trenden South Fork'tan bir buçuk kilometre ötede Wellton kavşağında atılmış.
Han tirado el hielo del tren a un kilómetro y medio al Sur... del desvío de Wellton.
Bence şu Malibu evi yerine Spanish Fork'taki yeri almalıydın.
Deberías haber comprado el de Spanish Fork en vez de la casa de Malibú.
Fulton, Rolling Fork ve Osborne'da su taşkınları olduğu bildirildi.
Se habla de inundaciones en Fulton, Rolling Fork y Osborne.
Güney Forkdaki eski bir köprüye çarpmış.
Chocó con el viejo puente en South Fork.
Dick, South Fork'a doğru gitmeliyiz diye düşünüyorum.
No creo que deberíamos irnos por South Fork.
Öğle yemeğini 6 dolar 31 sente Lamplighter Inn'de yedim. 2. otoyol, Lewis Fork yakınları.
La comida costó 6 dólares y 31 centavos en el Lamplighter Inn, en la Nacional 2, cerca de Lewis Fork.
Lewis Fork yakınındaki 2. otoyoldan geldim.
Salí de la Nacional 2, cerca de Lewis Fork.
Bir kez söyleyeceğim. Sınırın diğer tarafında, Castlegar yolu üzerinde Grand Fork'un beş mil doğusunda.
Una vez cruzada la frontera ocho kilómetros al este de Grand Fork, en la carretera de Castlegar.
2. otoyol, Lewis Fork yakınları.
Que se encuentra en la Autopista 2, cerca del Fuerte Lewis.
Lewis Fork yakınındaki 2. otoyoldan geldim.
Salí de la Autopista 2 cerca del Fuerte Lewis.
South Fork'ta abartılı bir evim var.
Tengo una residencia enorme en South Fork.
Fork over the cash!
¡ Suelta la pasta!
ay'ın çocukları dedikleri kaşığın üzerine çatalla ittirilmiş gibi görünen onlar biraz güneş biraz dünya, biraz kız biraz erkek
And the children of the moon Was like a fork shoved on a spoon They was part sun, part earth part daughter, part son
Holder, sizin oralarda gece hayatı nasıldır?
Oye, Yoder, ¿ cómo es la vida en el campo? Big Fork.
Satrançta bir hamle vardır. Fork denir.
Hay una jugada, se llama el "jaque doble"
Bu dürt.
Y un "fork".
Senü altun daha severün... pırr, ikü, uc...
Te quiero má que Goldie... won, too, tree, fork...
Dürt!
¡ Fork!
Blair Simmons, Daily'nin dışında.Ve William Hastings Beard's fork'un dışında.
Blair Simmons en las afueras de Daily... Y William Hastings por Beard Fork.
Tamam, bir saat içinde Beard's forkta olacagız tamam mı?
Bien, estaremos en Beard Fork en menos de una hora ¿ sí?
Benzin doldurduğu, American Fork benzin istasyonunda çalışmışsın.
Trabajaba en la gasolinera de American Fork donde él repostó.
Montana Big Fork'luyum.
- ¿ No eres de la ciudad?
Big Folk'da mı?
Es Big Fork.
#
- ¿ Dry Fork?
ASH FORK, ARlZ ONA
" Ash Fork, Arizona
- Montana Big Fork'luyum.
- ¿ No eres de la ciudad?
Hiç duymadım.
- Soy de Big Fork, Montana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]