Forks translate Spanish
48 parallel translation
Sudrow Wells'e Twin Forks üzerinden gideriz.
Los vamos a esquivar. Iremos a Sudro " s Wells por Twin Forks.
South Forks'tan Three Pass'e kadar çok hareketli günler geçirmiştik.
Buen lío armamos desde el Cruce Sur hasta Tres Pasos.
Three Forks yolunu yarıladık.
Debe ser mitad de camino a Tres Cruces.
Loring'de 43. Bomba Kanadı'nda ilk darbe. 319.
lmpacto inicial en el Ala de Bombarderos 43 en Loring, en la 319 en Grand Forks, y en el Mando Aéreo de Alaska, Elmendorf.
319. Grand Forks, ve Alaska Hava Komutanlığı, Elmendorf. Çarpışmaya 50 saniye
lmpacto inicial en el Ala de Bombarderos 43 en Loring, en la 319 en Grand Forks, y en el Mando Aéreo de Alaska, Elmendorf.
Forks, Red ve Assiniboine'in belirlediği hat.
Saliendo del regazo que describe el Forks, el Red, el Assiniboine.
Forks Assiniboine ve Red.
El Forks, el Assiniboine y el Red.
Forks, çevre.
El Forks, el regazo.
Forks, hat.
El Forks, el regazo.
Forks'un altındaki Forks.
El Forks bajo el Forks.
Forks, hayvanlar, avcılar, tekne yolları, trenler ve annem.
El Forks, los animales, cazadores, botes, trenes y Madre.
Forks, hat, tüyler.
El Forks, el regazo, el pelaje.
Kış kadar sürekli, bizon kadar kadim Forks kadar doğaüstü.
Tan perenne como el invierno, tan antigua como el bisonte, tan sobrenatural como el mismo Forks.
Forks Nehri'nin mistik bir şekilde birleşmesi yüzünden mi?
¿ Es la mística del río Forks?
Sör Arşur Conan Doyle, gördüğü şehirler arasında en yüksek psişik potansiyel olan yerin Winnipeg olduğunu yazmış. herhâlde hat, tüyler don falan yüzündendir. Ama özellikle Forks ve Forks'un altındaki Forks yüzünden.
Sir Arthur Conan Doyle siempre dijo que Winnipeg tiene mas posibilidades parapsicológicas que ninguna otra ciudad que hubiera visitado, posiblemente por el regazo, las pieles, la escarcha, etc., pero sobretodo por el Forks y el Forks que hay debajo del Forks.
Ona öyle hayrandım ki bir defasında meşhur 11 numaralı formasını çalıp eve götürmüş, çıplak vücuduma giymiş ve erotizm yüklü birkaç şut çektikten sonra KGB yakalar korkusuyla Forks'a atmıştım.
Totalmente deslumbrado por él, una vez robé su famosa camiseta con el número 11, me la llevé a casa, me la puse sobre mi cuerpo desnudo y me saqué unas cuantas fotos cargadas de erotismo antes de arrojarla al Forks por miedo a que la KGB me atrapara con ella puesta.
Kafalar kış boyunca böyle kalıyorlar. Forks'ta beş ay. Beyaz, devasa bir satranç tahtasındaki 11 at gibi.
Las cabezas permanecen así durante todo el invierno, cinco meses en el Forks, como 11 caballos en un enorme tablero de ajedrez.
Oğlanların havuzuna doğru havuzun altındaki havuzun altındaki havuza inerken Forks'un altındaki Forks'u düşünüyordum ve mistik bir güç beni ele geçirdi.
Al bajar al nivel de los chicos, la piscina debajo de la piscina de debajo de la piscina, siempre pensé en el Forks bajo el Forks y un poder místico se apoderó de mí.
Oğlanların havuzunun suyunun Forks'un altındaki Forks'tan doğrudan geldiği söylenirdi.
Se rumoreaba que el agua de la piscina de los chicos venía directamente del Forks que hay bajo el Forks.
Ve yukarıdan, Mutluluklar Diyarı'ndan Forks'a binerek Winnipeg'in ilk zaman yolculuğundaki bütün hasarı geri alabilir.
Y desde las alturas de Felicilandia, sentada a horcajadas sobre el Forks, podría deshacer todo el daño hecho durante el primer viaje de Winnipeg en el tiempo.
Başkan yardımcısı ve eşi bu sabah Elmwood'daki Forks River İlkokulu'nda oy kullandılar.
El vicepresidente y su esposa votaron esta mañana en la primaria Forks River de Elmwood.
Washington'da, yilin neredeyse her günü yagmurlu ve bulutlu olan Forks isminde bir kasaba var.
En el estado de Washington, bajo un cielo nublado, hay un pueblo llamado Forks.
Aslina bakarsan Forks'tan hoslanmaya basladim.
Forks me gusta.
Forks beni sarmaya basladi.
Cada vez me gusta más.
- Forks'tan uzaklasiyoruz.
- ¿ Adónde vamos? - Lejos de Forks.
su an Forks'ta degilim ama her sey yolunda.
No estoy en Forks, pero estoy bien.
Rosalie'yle Esme babani korumak için Forks'a döndüler.
Rosalie y Esme regresaron a Forks para proteger a tu padre.
Forks Lisesi, ögrencilerinin bilgilerini pek iyi korumuyor.
Tu escuela no protege la prívacídad de sus estudíantes,
Edward babasiyla beraber seni Forks'a geri dönmeye ikna etmek için pesinden gitmis.
Edward vino con su papá. Trataron de convencerte de que regresaras a Forks.
Anne, ben hâlâ Forks'ta kalmak istiyorum.
Pero quiero vivir en Forks.
Forks'ta yasamak istiyorum.
Quiero vivir en Forks.
Forks'tan ayrılmak zorundayız.
Tenemos que irnos de Forks.
Forks'tan ayrılmam.
No me iré de Forks.
Sen Forks'lusun.
Eres de Forks.
Tom. Servi ormanının karşısındaki kütüktek yapılma buluşma evini biliyorsun.
Tom, ¿ conoces el cruce en Cypress Forks cerca del templo de troncos?
Washington'daki Forks şehri, tıpkı Pawnee'ye benziyor. İklim ve vampirler hariç.
La ciudad de Forks, Washington, es exactamente como Pawnee salvo por el clima y los vampiros.
Bazen Forks'a hiç taşınmamış olmayı diliyorum.
A veces desearía no haberme mudado a Forks.
Carlisle İrlandalı arkadaşlarını Forks'a gelmeye ikna etti.
Carlisle convenció a sus amigos irlandeses de hacer el viaje hasta Forks.
Five Forks'ta, komutanız altındaki bölük, savaşın gidişatını değiştirecekti neredeyse.
En Five Forks, la compañía bajo su mando casi cambió la marea.
Knives Forks mu?
¿ Knives Forks?
- Evet. Grand Forks'tan.
- Sí, sí, en Grand Forks.
Five Forks, Blue Ridge Dağlarının yakınlarında bir yer arıyoruz.
Buscamos un bar cerca... de Five Forks, en las montañas Blue Ridge.
- Everyday Forks iyi değil mi?
¿ La mesa de diario va bien?
- Tekrar giriş çatalları var neresi fonksiyonu çalıştırıyor anlamanin imkani yok.
- Hay forks de reingreso, no hay forma de saber cual rama fue invocada por la función.
Grand Forks'ta bir tim hazırlıyoruz.
Estamos organizando un grupo de fuerzas especiales en Grand Forks...