Formidable translate Spanish
1,027 parallel translation
İnsanlıktan nasibimi almayayım diye tabiat anayı rüşvetle ayarttı kolumu kurumuş bir fidan gibi çarpıtması sırtıma dalga geçilecek iğrenç bir kambur yüklemesi bir bacağımı uzun, diğerini kısa yaratması bedenimi bir karmaşa, anasını hiç andırmayan, biçimsiz bir et yığını hâline sokması için!
Y para no juzgarme con sus indulgentes leyes corrompió a la frágil naturaleza con algún soborno. Para retorcer mi brazo como un sarmiento seco, para apilar una montaña formidable en mi espalda, para dar forma a mis piernas con desigual tamaño, para desproporcionarme en cualquier parte, como un caos, o un osezno deforme que en nada a su madre se asemeja.
Ne haber getirdin? - Yüce efendimiz batı sahili açıklarına muazzam bir filo yaklaşmış.
Gracioso soberano, sobre la costa oeste avanza una flota formidable.
Çetin Noriyasu'nun bile böyle efsanevi güçlere gücü yetmez.
Hasta el formidable Noriyasu no tiene poder contra esta legendaria edificación.
Çok çirkin bir hareket.
Formidable acción.
- Amma attın! - Yeminle.
¡ Formidable!
Harikaydın.
- Bravo Raúl. Has estado formidable.
Pek ilginç bir beyefendi.
Un caballero formidable.
Mira'nın kostümü çok güzel, değil mi Mira? İşlenmiş kolları var.
El traje de Mira es formidable, con puntillas... y las mangas bordadas de estrellas.
Ne kadın.
Formidable.
Bay Bedeker, çok sıkı pazarlık yapıyorsunuz.
Sr. Bedeker, promueve un negocio formidable.
Dahiyane!
Formidable.
O olağanüstü.
Es un tipo formidable. Sí.
- Manu harika.
- Manu, es formidable. - ¿ El qué?
- Harika biri!
- Es formidable.
Büyük adam, Bay Stavros ve sen.
El formidable Sr. Stavros y Vd.
Öyleyse çetin savaştınız!
Es formidable.
Ne lokantaydı o!
Era formidable.
Harika.
Es formidable.
- Şanslı Pierre. - Müthiş!
¡ Formidable!
Olağanüstü bir şeydi.
Fue formidable.
Evet, harika.
Si, es formidable.
- Harika bir bakış açınız var!
Ud. lo mandó a comprar la concesión. ¡ Qué formidable perspicacia!
Hayır bebeğim. Seni odamda harika bir şekilde tedavi edeceğim.
- ¡ Venga, que tengo un secador de pelo formidable en mi habitación!
Bana harika bir fikir verdin. - Ben mi?
Me has dado una idea formidable.
Sansasyonel, olağanüstü!
¡ Sensacional! ¡ Formidable!
- Harika!
- ¡ Formidable!
O parlak planı bir yıl uğraşıp adım adım bizzat Rick hazırlamış.
El formidable plan lo ha diseñado el mismo Rick paso a paso durante más de un año.
Bu mucizevi bir şey!
- Formidable... - ¿ Verdad?
Bu harika olur.
Será formidable.
Beni de alır mısın?
- Formidable. - ¿ Puedes llevarme?
- Ne güzel.
¡ Formidable!
- Rakibiniz Leydi Penelope, çoğu adama fazladır bile
Eres formidable. Mas que una contrincante para algunos hombres.
Altın gibisin.
- ¿ Rosado? Eres formidable.
Güzel görünüyorsun, Maggie, güzelsin.
Tienes un aspecto formidable, maggie.
- Çocuk?
-... y esto es lo que conseguí. - Es formidable.
Sen bir harikasın.
¡ Gracias! ¡ Eres formidable!
Ne korkunç bir uzmanlık alanı!
¡ Qué profesión formidable!
Martha olağanüstü bir kadın.
Martha es una mujer formidable.
Büyük bir bombardımandı ancak Hanoi görüşmeleri reddetti.
Fue formidable, pero Hanoi no negoció.
Çok büyük bir bombardımandı ama Hanoi yine görüşmeleri reddetti.
Formidable, pero Hanoi no quiso negociar.
Yakında 25 milyon frank bizim olacak. Harika, değil mi?
¡ Es formidable ahora podemos tener pronto 25 millones de francos!
Harika bir gece geçirdim.
Pero si lo pasé formidable.
Ama her şeyi ayarlayacağım. Harika olacak.
Lo restauraré por completo, será formidable.
Muhteşem, değil mi?
¿ Es formidable, eh?
Harika.
¡ Formidable!
Müthiş!
¡ Formidable!
Harika bir dernektir.
Es formidable.
- Müthiş bir şey.
Es formidable.
Harika bir şey!
¡ Formidable!
Gerçekten büyüksün!
¡ Eres formidable!
- Gelecek sefer, birlikte oynayacağız.
¡ Bravo! ¡ Es formidable!