Freddy translate Spanish
2,492 parallel translation
- Freddy, hamburgerler hazır mı?
- Freddy, ¿ ya están las hamburguesas?
Geçen haftasonu Freddy ile konuşan kızı hatırlıyor musun?
¿ Te acuerdas de la chica con la que hablaba Freddy el fin de semana pasado?
- Başka bir değişle, zavallı Freddy.
- O sea, pobre Freddy.
Freddy!
¡ Freddy!
Freddy, bu gece ölebilriz, demek istiyorum ki neden içeri gidip biraz.. takılmıyoruz?
Freddy, podríamos morir esta noche, así que ¿ por qué no entramos a un cuarto y... ponemos manos a la obra?
- Freddy, biraz sakin olmalısın.
- Freddy, tienes que calmarte.
- Freddy, seninleyiz.
- Freddy, estamos contigo.
- Freddy, bu da onun istediği şey zaten.
- Freddy, eso es lo que él quiere.
Freddy, hadi!
Freddy, vamos!
Freddy, oradaki pencereyi aç
Freddy, estás sentado junto a una ventana abierta
Silaha yeterince yaklaşamam ama sana güvenirler, Freddy
No puedo acercarme lo suficiente al arma pero confían en ti, Freddy
Amber Freddy nerelerde?
Amber ¿ dónde está Freddy?
- Bak, Freddy
- Mira, Freddy
Freddy, bunu yapma, bir karar verebilirsin
Por eso no puede tomar las decisiones
Ne yapabileceğini sanıyorsun? - Bizi öldürecek misin, Freddy?
- ¿ Vas a matarnos a todos, Freddy?
Freddy, ateş etme
Freddy, no dispares
- Tanrım, Freddy!
- Dios, Freddy!
Freddy bize ateş etmeyecek çünkü o bizim arkadaşımız
Freddy no nos disparará porque Freddy es nuestro amigo
İşte böyle, Freddy
Así es, Freddy
Merhum Freddy'nin eşi için toplanan paraları düzenlerken bunu buldum.
Cuando estaba colectando dinero para la viuda de Freddy encontré esto.
Freddy.
Freddy.
- Freddy, konuşmamız gerekiyor.
Freddy, necesito hablar contigo.
Konu sadece bu değil, Freddy.
No es sólo eso, Freddy.
Seni biraz sinirlendirdiysem seni sevdiğim içindi.
Si te volvía loco... es sólo porque te quiero. ¿ Freddy?
- Evet, Freddy benim ağabeyim.
Sí, Freddy es mi hermano.
- Freddy'i bilirim, iyi adamdır.
Yo conozco a Freddy. Es un buen hombre.
- Freddy?
- ¿ Freddy?
Faulkner, sen ve Freddy arka tarafı kollayın.
Faulkner, Freddy y tú vigilen la retaguardia.
Freddy, lütfen.
Freddy, por favor.
Freddy, fişek tabancası lazım.
Freddy, necesitamos lanzabengalas.
Freddy, senin tarafında.
Freddy, eres tú.
Freddy!
Freddy.
Freddy nerede?
¿ Dónde está Freddy?
Bir, iki, Freddy senin için geliyor şimdi
Uno, dos, Freddy viene por ti
Freddy senin için geliyor şimdi
Freddy viene por ti
Freddy mi?
¿ Freddy?
Freddy adında birini hatırlıyor musun?
¿ Alguna vez conocimos a un tipo llamado Freddy?
Uyudum, Freddy'yi gördüm.
- Me quedé dormida, vi a Freddy.
Bir, iki, Freddy geliyor şimdi
Uno, dos, Freddy viene por ti
Freddy'ye olanları biliyorum.
Sé qué le pasó a Freddy.
Marcus, Freddy'nin bir şeyler bulmasını istediğini söyledi.
Marcus dijo que Freddy quería que encontrara algo.
Freddy.
¡ Freddy!
Freddy Simmonds.
Freddy Simonds.
Freddy öyle dedi.
Eso es lo que me dijo Freddy.
70'lerde Freddy Mercury ile takılmıştım hem de sıkı takılmıştık, ne demek istediğimi anlarsınız.
Ya sabes, salí de fiesta con Freddy Mercury en los 70 y salí de fiesta... fuerte, si entiendes lo que digo.
Freddy.
Hey, Freddy.
Freddy. Geri döndüm.
Freddy.He vuelto.
Sonunda bu hafta sonu çocukların konser serisini Freddy Spagetti'nin konseriyle başlatacağız. Freddy Spagetti'nin aşırı dozdan öldüğünü sanıyordum. Hayır.
Y para finalizar, vamos a comenzar la serie de concierto para niños, este fin de semana, con la presentación de Freddy Spaghetti.
Freddy kapıyı aç!
Freddy, abre la puerta!
- Freddy, hadi!
- Freddy, vamos!
- Freddy, şimdi!
- Ahora, Freddy!