Frederik translate Spanish
95 parallel translation
Ona Kral Frederik bile hayır diyemezdi!
¡ Ni el Rey Frederik podría interponerse!
Führer tabii ki bizim gibi basit haber alma subaylarından daha iyi bilir.
El Führer, claro, cuenta con ciertas ventajas... que no tenemos meros agentes de inteligencia como Ud. Y como yo, Frederik.
Ben de, Baron Victor Frederik von Leppe.
Barón Víctor Frederik von Leppe.
Kont Frederik Regula, Andomai Şatosu'nda... insanlara işkence etmek ve cinayetten suçlu bulunmuştur. Mahkeme kendisini ölüm cezasına çarptırmıştır.
El conde Frederik Regula ha sido declarado culpable de 12 asesinatos perpetrados en su castillo de Andomai.
Onun adı Regula'ydı. Kont Frederik Regula... - Regula?
Regula, Conde Frederik Regula.
İmza, Kont Frederik Regula...
Conde Frederik Regula. ¿ Quién es?
Kont Frederik Regula yeniden hayatta
¡ El conde Frederik Regula ha resucitado!
Frederik's'e uğrayalım ve biraz şarap alalım.
Vamos a comprar algo de vino.
Birkaç yıl önce, Karin ve kocası Fredrik diplomatik kariyer peşinde koşuyorlardı.
Unos años antes, Karin acompaño a su marido Frederik en su carrera diplomática.
-... biçimi olduğunu söylememiş miydi? - Evet, bu bilge adamın adı da... -...
Si, un pobre sabio chalado que se llamaba Frederik Von Bernhardt.
Frederik'in değil miydi? O sözü anayasaya o koymuştu.
- Él estuvo involucrado en la constitución.
Frederick.
Frederik.
Öyleyse adımın Frederik olmasını istiyorum. Tıpkı prens gibi.
Me gustaría llamarme Frederik, como el príncipe heredero.
Seni vaftiz ediyorum, Frederik.
Frederik, yo te bautizo
İki sevimli çocuk, Klara ve Frederik.
Dos hijos adorables, Klara y Frederik.
Gözlerinizi kapatın, Frederik!
¡ Cierra los ojos, Frederik!
Klara ve Frederik böyle bir babanın yanında mı büyümek zorundalar?
¿ Es con este tipo de padre con el que Frederik y Klara tienen que crecer?
Eskiden Frederick LeClaire adını kullanıyordu.
En una ocasión fue Frederik Leclair.
Frederik...
Frederik...
Büyük Frederik değilim.
No soy Federico, el Grande.
Şimdi ise Frederik ile Viola'nın ortasında kalmış bir ev ile başlıyoruz.
Aun así, empezamos en el medio de un conflicto aquí en el cuarto de los niños, entre Frederik y Viola.
- Bundan pek emin değilim, Frederik.
- Osama bin Laden debe tener mucho amor.
Frederik ve Viola, odanıza gidin! Alain!
- ¡ Vayan a su habitación ahora!
Frederik. Frederik.
Frederik...
Denize açıldığımız ve büyük dalgalara yakalandığımız zamanları hatırlıyor musun?
Frederik. ¿ Recuerdas cuando navegábamos y las olas eran altas?
Sana, eğer korkarsan dalgaların daha da büyüyeceğini söylemiştim. Frederik.
Dije que si te asustabas, eso solo hacia a las olas más altas.
Baba sizi koruyacak, tamam mı?
¿ Frederik, papa te cuida, ok?
Baba sizi koruyacak. Frederik?
Papa te cuida.
Frederik Holst.
Frederik Holst.
Ordu cerrahı Frederik Holst.
Frederik Holst, médico del ejercito.
Frederik Holst kardeşinin video günlüğünü izledi.
Frederik Holst tenía un motivo. Había visto el vídeo de su hermano.
Frederik Holst'un özgeçmişi.
Aquí está el currículum de Frederik Holst.
Frederik Holst izne çıkıp evine geldiğinde onu gören herkesle konuşun.
Habla con cualquiera que tuviera contacto con Frederik Holst... en las semanas en que estuvo en casa de permiso.
- Frederik Holst.
Frederik Holst.
Frederik Holst, Sebastian'ın kardeşi...
Frederik Holst...
Frederik Holst seni orada ziyaret etmek istemiş.
Frederik Holst quería visitarte.
Frederik Holst'la konuşmak istiyoruz.
Tenemos que hablar con Frederik Holst.
- Frederik Holst. - Bir dakika.
Frederik Holst.
Frederik Holst'u bulun.
Contacta con Fred Holst.
Toplantılarımızı düzenleyen, yemeğe ve içmeye götürmemiz gereken biricik sekreterimizdin.
Ha sido la secretaria que necesitaba Frederik Torp para manejar pedidos y proveedores a los que había que invitar a cenar.
- Frederik vuruldu!
- ¡ Frederick fue alcanzado!
- Frederik bacagindan vuruldu.
- Frederick fue alcanzado en la pierna.
- Frederik.
- Frederick.
Git Frederik'e yardim et.
Ves a ayudar a Frederick.
- Iste geldik, Frederik.
- Estamos aquí, Frederick.
- Binbaşı Martin hakkında çok şey biliyoruz.
Sabemos mucho acerca del fallecido mayor Martin, Frederik.
O söz VII.
¿ No fue Frederik VII?
Ben teşekkür ederim, Frederik.
Gracias a ti, Frederik.
Frederik, odana git.
Pernille, cálmate. - Frederik, ve...
Frederik?
¿ Frederik?
Frederik.
Frederik.