English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ F ] / Fria

Fria translate Spanish

267 parallel translation
Hollywood'da yalnızlık çekebilirsin.
Tal vez Hollywood te resulte una ciudad fria.
Güvenli değil, yılanlar soğukkanlı hayvanlardır ve uyuşturucu iğne böyle hayvanlarda hemen etki göstermez,... ama yapacak bir şey yok.
No es segura, porque una serpiente es de sangre fria. y el anestesico no funciona bien o no es rapido en algunos animales Pero no hay otra cosa que hacer.
Karnın aç. Peki ne dersin şu eski, soğuk pizza'yı alalım..
Tienes hambre. tomaremos esta rancia y fria pizza.
Karşınızda, Jack Lemmon'ın alkolik karısı rolüyle aday gösterilen buz gibi güzelliğiyle Lee Remick.
Aqui tenemos a la belleza fria Lee Remick, nominada por encarnar a la pareja borracha de Jack Lemmon.
Bir teneke soğuk, güzel bir biraya hayır demezdin, değil mi?
No tendra por casualidad una botella de cerveza fria?
Güzel bir gece.
La noche es fria.
Tanrım, ne kadar soğukkanlısın.
Dios mio, ¡ qué sangre fria!
- Arkadan mı?
- ¿ A sangre fria?
Soğuk sayılmaz, ama asidi kaçmamış.
no está tan fria, pero hace burbujas.
Karımı öldürdün, ölmeyi hak ediyorsun seni soğuk kanlı zalim
Tu deberías estar muerto, mataste a mi mujer a sangre fria.
Onlar 60 fit aşağıda soğuk biralarını içiyorlar.
Están 60 pies debajo bebiendo cerveza fria!
Tatlım, soğuk bir duş al ve yat.
Date una ducha fria y vete a la cama.
- Hayır, teşekkürler. Soğuk biranız var mı?
- No, gracias. ¿ Tendrá cerveza fria?
Şimdi soğuk bir bira iyi giderdi.
- Una cerveza fria me caería muy bien ahorita.
Merhaba, Angela.Biraz sakin oll.
Hola Angela, estas fria.
Soğuk duş almayı dene, hala işe yarıyor.
Prueba una ducha de agua fria aún surte efecto
Yani kalbi o kadar soğuk ki. Hadi, beni yarı yolda bırakma.
Es fria en su corazon vamos, no me derribes
Su buz gibi ve ben çok kötü yüzerim.
El agua está muy fria, y encima nado muy mal.
Seni adi hergele, sen güneş altında ense yapmaya giderken... beni İrlanda'ya gönderiyorsun.
Eres un maldito, me envías a la fria y humeda Irlanda Y tu vas de vacaciones a tomar sol..
Cynthia, sen acımasız, duygusuz fahişenin birisin.
¡ Cynthia, eres una perra fria!
- Biraların tamamının soğuk olması gerekmezmi?
- Fria como para estar llena de cervezas?
- Su soğuyor!
- El agua estaba muy fria!
Öleceğim ve sen Fria-ya şimdi ya işletmeyi alabilirsin dert değil.
Me voy a morir y tú quieres que me preocupe por una freidora.
Eğer sevgili ormanlara geri dönmezsen üzülür ve soğurlar.
... Si ya... no vuelves nunca... Provincianita mía... a mi selva querida que está triste y está fria.
- Görünüşe bakılırsa su çok soğukmuş.
-! Pero mírate, parece que el agua esta fria!
- Ne bunlar, tamamen soğuk kanlı mı?
Que sufrimiento, ¿ Acaso tiene sangre fria?
Herhalde su da soğuktu.
Espere que el agua fria le hiciera bien.
Jo, kasvetli ve soğuk burası.
Jo, es tan triste y fria.
Soğuk savaş bitti. Bilemiyorum.
la guerra fria ha terminado no lo se
Soğukkanlılıkla beni öldür.
Mátame a sangre fria.
Bu soğukluğun, bu kontrollü dış görünüşün altında dışarı çıkmak için çığlık atan vahşi bir kadın var.
En algún lugar dentro de esa fria y comedida fachada, hay una mujer salvaje que está gritando por salir.
İyi görünmüyorsun. Cildin terli ve gözbebeklerin küçülmüş.
Tienes la piel fria y se te han contraido las pupilas.
Sakin ol. işte, soğuk su.
Relajate. Esto es agua fria
Soğuk, üşüyorum.
Está fria. Tengo frio.
Margaret, Betsy'ye söyle soğuk kompres hazırlasın.
Margaret, dile a Betsy que haga una compresa fria.
Bunu ancak duygusuz biri yapabilir. Bir insan yapamaz.
Eso requiere a alguien de sangre fria, alguien ni siquiera humano.
Gidip soğuk birer bira alalım.
Vamos, vayamos a tomar una cerveza bien fria.
Cephenin ön saflarında ordusuna komuta etmeyen savaşta kanı akmayan sessiz ve düşman bir gecede ruhlarını teslim etmeyen liderler, savaşçılar ve generaller tarafından gönderiliyorlardı.
Mandados por lideres que no se comprometian en la batalla. Que no sangraban en el frente. Que no morian solos, en la noche solitaria y fria.
" Donar insanın içi
"es muy fria, muy fria"
Bir çizburger, bir küçük patates ve bir de buzlu su.
Una hamburguesa de queso, patatas chicas y un agua fria.
Ne, bizi takip eden Crais ve onun hıyarları soğukkanlılar mı?
¿ Asi que Crais y los otros que nos estan cazando son de sangre fria?
Daha soğuk su.
Agua fria
Siz söylüyorum Bay Nappa mübalağa yapmayı sevmem... ama bu "Cold Blood" dan bu yana yazılmış en iyi gerçek suç kitabı.
Debo decirle, Sr. Nappa, que no soy partidario de la exageración... pero quizá sea el mejor libro sobre un crimen real después de A sangre fria.
Soğukkanlı bir katil denebilir.
Sino de lo que será, un asesino a sangre fria.
- Çok soğuk.
- Está fria.
Soğuk olsun - buz, bardak istemem, sadece şişe ve bir de pipet.
La quiero fria, sin hielo y sin vaso, solo la botella y una pajilla.
Bir termosum var
Yo tengo un termo con agua fria
Biralar geldi
La cerveza ha llegado Esta fria?
Hayır.
Está fria.
Kafanı boşalt.
Mantén la cabeza fria.
Benim de dükkana dönmem lazım zaten.
Tengo que regresar a la pizzeria de todas formas... una cerveza fria.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]