English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ F ] / Fuego

Fuego translate Spanish

34,560 parallel translation
" Tavadan ateş çıkarsa, üzerini kapat.
" Si hay fuego en la sartén, cúbrela.
Yangın restorandaki yatırımınızı tehlikeye atacak kadar zarar verdi.
El fuego ha causado bastante daño como para amenazar su inversión en el restaurante.
Yangını mı söndürmeyi seçerdiniz?
¿ Quiere apagar el fuego, señor?
Baban... ve yangın... hepsi yanlış.
Tu padre... y el fuego... está todo mal.
Üstlerinde daha önce hiç ateş kullanmadık.
Nunca usamos fuego contra ellos.
Abby'ler ateşi daha önce hiç silah olarak kullanmamışlardı.
Nunca antes habían usado el fuego como un arma.
Ateş!
¡ Fuego!
Nişan al!
Apunten. ¡ Fuego!
Tarlaların önemli olduğunu öğrendiler. Ateşi kullanmayı öğrendiler. Geri çekilmiş gibi yapıp bize pusu kurdular.
Aprendieron que los campos son importantes aprendieron a usar el fuego, fingieron una retirada nos emboscaron y nos cerraron nuestro escape.
Ateşi kullanmayı öğrendiler. Tarlaların önemli olduğunu öğrendiler.
Aprendieron cómo usar el fuego, aprendieron que los campos eran importantes.
Ben ateş yakayım.
Iré a encender un fuego.
Ben de yaylım ateşi sırasında öleceğim.
Y voy a morir en el fuego cruzado.
Bir top şeklinde ateş topu direk bize doğru geliyo?
Una bola de fuego que viene hacia nosotros?
Bende! Duman kokuyoruz bebeyim!
Tenemos fuego en el cuerpo!
GEliyooor!
- Fuego enemigo!
Suda ateş olabilir Ve ölümden yeniden doğuş.
Puede haber fuego en el agua y renacer en la muerte.
Rüzgar Ateş Tekerleri burada değil!
Mis ruedas de viento de fuego no están aquí.
Rüzgar Ateş Jantlarım varsa, Seni parçalayacağım.
Si sólo tuviera mis ruedas de viento de fuego, te aplastaría.
Rüzgar Ateş Jantları... Rüzgar atesli tekerleklerimi istiyorum...
Ruedas de viento de fuego, quiero mis ruedas de viento de fuego.
Yine de, Rüzgar Ateşleme Tekerlekleri olmadan, O daima kararsız haldedir.
Sin embargo, sin sus ruedas de viento de fuego, siempre está en un estado altamente inestable.
Rüzgar Ateş Jantları!
¡ Ruedas de viento de fuego!
Sadece ben Sizi Rüzgar Ateş Jantlarına götürebilir.
¡ Sólo yo puedo llevarte a las ruedas de viento de fuego!
Rüzgar Ateş Jantlarım bulmama yardım edersen iyi olur, Yoksa omurga çekeceğim.
Más te vale que me ayudes a encontrar mis ruedas de viento de fuego o te sacaré la espina dorsal.
Hem yangın hem de suya dayanabilecek durumda olmalı.
Debería poder resistir el fuego y el agua.
Eski karides. Rüzgar Ateşli Tekerleklerimi çaldın mı?
¿ Viejo camarón, me robaste mis ruedas de viento de fuego?
Rüzgar Ateş Tekerleklerim.
Mis ruedas de viento de fuego.
Rüzgar Ateş Jantları.
Ruedas de viento de fuego.
Sanki birisi bebek bezini ateşe atmış gibi.
Es como si alguien encendió un pañal en el fuego.
Ardından yangın Diogene'i yerle bir etti ve işte böyle, o gitti.
Luego de que el fuego se inició a Diógenes, y... así como así, se había ido.
Soyguncular bu silahları kullandı diye şüpheli mi oluyorum?
Soy un sospechoso debido a que los ladrones utilizan armas de fuego?
Herhangi bir silah değil.
Oh, no cualquier tipo de armas de fuego.
Senin yerleştirdiğin ampul, böylece dostların silahları ne zaman ateşleyeceklerini biliyorlardı.
Esta bombilla usted plantó por lo que sus amigos sabía cuando para dormir en, armas de fuego ardiente.
- Senin için ateşte yürürüm kardeşim.
Sabes que caminaría sobre fuego por ti, hermano.
Bobby'yi dışarıda bırakarak odasını kilitleyip kıyafetlerini ateşe vermedim hiç.
Nunca encerré a Bobby fuera de su habitación y le prendí fuego a su ropa.
Ateşi kesin!
¡ Alto el fuego!
- Kanıtın giriş ve çıkışını yapıyoruz.
Firmamos las pruebas dentro y fuera, - y especialmente con armas de fuego - ¿ Todos los empleados?
Hayvanları ete, tahılı ekmeğe dönüştüren ateş nimetini bize kim sundu?
¿ Quién nos dio el presente del fuego que transforma a los animales en carne y el grano en pan?
Ne oldu? Yanıyor musun?
¿ Estás prendido en fuego?
Pekala, belki bu sefer onu çelik halatla ateş gölünün üstünden atlarken bulursun. Veya belki isviçre Alplerinde pist dışında kayak yapıyordur.
Tal vez esté haciendo zip line sobre un fuego o esquiando en los Alpes suizos.
Sana zorla ayak parmaklarını yedireceğim birer birer, Ve sonra seni ateşe vereceğim.
Te haré tragar tus dedos uno por uno y luego te prenderé fuego...
- Gerçek silahlarla...
Con armas de fuego reales...
Hazır olduğunda 3 km'ye ayarla.
Ajuste 2 molinos y fuego cuando esté listo.
- Ateş kes!
CABE : Hold fuego!
Sly, kasa odasından yaklaşık 18 metre yedi derece açıyla emekledik, yani haritaya bak, koordinatları tahmin et ve havanı ateşle.
Sly, hemos rastreado cerca de 60 pies con una inclinación de siete grados desde la sala de la cámara, así que... Comprobar un mapa y calcular las coordenadas y el fuego que el mortero.
Chicago'da ateşli silahlar kullanmak yasak ama Oak Park'ta değildir.
Es ilegal descargar un arma de fuego en Chicago pero no en Oak Park.
Evet, bazı silahlarım var.
Sí, tengo algunas armas de fuego.
Bu tarz kemerler iyi niyetle kullanmak için yapılmaz, onlar silahlı insanlar için yapılır.
cinturones tácticos no están hechos para do-Gooding, que están hechos para personas con armas de fuego.
Ateş!
Fuego.
Direnin!
¡ Responded al fuego!
Komiser Korsak nasıl?
El resto de las armas de fuego están en camino.
Ağır ateş altındayız.
- Bajo fuego intenso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]