Fulvio translate Spanish
87 parallel translation
Fulvio, tüpün altını yak!
¡ Fulvio! ¡ Fulvio!
Fulvio, lütfen tüpü yakıver de kendimize bir makarna pişirelim!
Haznos un favor. Préstanos un momento la cocina. Tenemos que hacer estos espaguetis.
Fulvio, heykelini dikecekler senin!
Te van a hacer un monumento.
lmbriani Fulvio, özgürce gidebilirsin.
¡ Despierte, Fulvio lmbriani, es libre!
Fulvio lmbriani, Bu ayın 7'sinde tutuklandın.
Fulvio lmbriani, fuiste arrestado el siete de este mes.
Bize ihanet ettin. Neden onlara anlattın?
Fulvio, sabemos que has hablado.
Kendimi Fulvio'nun bir arkadaşı olarak tanıtacağım.
Diré que soy un fraile amigo de Fulvio, y les observaré.
Fulvio, buraya gel!
- ¡ Fulvio, ven enseguida!
Ye...
¡ Fulvio!
Peder, çocukların bugünlerde, sofra adabını kaybetmiş olduğunu düşünmüyor musunuz?
Perdone, padre, pero estos niños de hoy no saben estar en la mesa. ¿ Fulvio, a qué esperas?
Neye bakıyorsun, Fulvio?
Come, ¿ qué estás mirando? A mamá.
Ve Fulvio'nun dediği gibi benim rengim turuncu değil.
De todas formas seguro que mi color es el naranja, Fulvio.
Müzisyenlere bile. Ve Fulvio çok iyi keman çalardı, anlaşıldığı kadarıyla..
Y Fulvio era un buen violinista, decían.
Bak Fulvio, onun gibi insanlar idealleri için yakınlarını bırakmak zorunda kalırlar. İlerde çocuklarıyla kalmanın değerini bileceksin.
Los que son como tu tío han tenido que renunciar... por sus ideas, las cuales conocerás y juzgarás cuando seas mayor, incluso a estar con sus hijos.
Kapıyı kapat. Fulvio'mun muhterem arkadaşının ateşi varsa bunu içmelidir.
Si el reverendo amigo de Fulvio tiene fiebre debe beber esto.
Fulvio'nun doğduğu yıl yapıldı.
Es del año que nació Fulvio.
O Fulvio'nun bir arkadaşı.
El padre es un amigo de Fulvio.
Belki de Fulvio tekrar buraya dönecek.
Hará que Fulvio regrese.
Şu an Fulvio'yu anmak kolay.
Porque es demasiado cómodo acordarse de Fulvio ahora.
Neredeyse sizin için önemsiz bir şeyi unutmak üzereydim. Size kardeşinizin üç gün önce buraya yakin bir yerde öldüğünü söylemek için gelmiştim. Kendini ağaca asmış.
Se me olvidaba una cosa que seguramente no les importará, había venido para decirles que su hermano Fulvio, murió hace tres días no muy lejos de aquí : se colgó de un árbol... por desesperación.
Fulvio! Fulvio, dayın ölmüş.
Fulvio, tu tío ha muerto.
Kalk!
Fulvio, por favor, ayúdame. No dejes que esos me cojan.
Fulvio yardım et! Beni almalarına izin verme!
Ayúdame, ayúdame.
yerini değiştiremez miyiz? Onu rahat bırak.
¿ No podemos sacar esa agua, Fulvio?
Ne yapıyorsun?
¿ Pero qué haces, Fulvio?
Zavallı Fulvio, aşkın bu kadar güzel olduğunu unutmuştun.
Pobre Fulvio, había olvidado que el amor es tan bello.
Ve sen isyan ettin. Ama insan daha kötü bir şey için isyan etmez.
Sólo que uno... no se rebela así, Fulvio, tirando hacia atrás.
Sakinleş, Fulvio.
- Tranquilízate, duerme.
Gitmeliyiz Fulvio. Bize ihtiyaçları var.
Debemos partir igualmente, Fulvio.
Güneye gidiyoruz, Fulvio.
Navegamos hacia el sur, Fulvio.
Fulvio, arkadaşların!
- Fulvio. - Somos nosotros.
Fulvio onlarla konuştu.
Fulvio ha ido delante.
O da bizi selamladı. Ne yazık, sen orada değildin.
Lástima que no estuvieras, Fulvio.
- Yoruldun mu?
Hola, Fulvio. ¿ Te cansaste?
Cavaliere Fulvio Lombardoni'nin "Jambonu"!
El cochinillo de Fulvio Lombardoni.
Bana tutukludan bahsedin. lmbriani Fulvio, aristokrat ailesi...
lmbriani, Fulvio, de noble familia.
Sen, Fulvio,
Tú, Fulvio,
Benim Fulvio.
Estoy aquí, Fulvio.
Fulvio!
¡ Fulvio!
Küçük bir çocukken, Fulvio,
- Cuando Fulvio era niño decía :
Fulvio bunun mutluluğun rengi olduğunu söylerdi.
El celeste es el color de la felicidad, decía Fulvio.
Öğrendi mi?
¿ Aprender Fulvio?
Onu burada gömebildiğimiz için şanslıyız.
Es una suerte que puedas enterrarla aquí, Fulvio.
Silahlarla geldikleri gibi denize açılırız.
En cuanto lleguen Fulvio y Lionello con las armas, embarcaremos.
Fulvio'nun sandıkları çoktan gemiye yüklendi.
Ya han llevado las cajas de Fulvio al barco.
Fulvio doğruyu söyledi.
Fulvio ha dicho la verdad.
Silah yok.
Yo lo sabía, Fulvio me lo dijo.
Fulvio bana önceden söylemişti ama ben harekatımızı iptal etmek istemedim.
Pero no he querido anular la expedición.
Fulvio da onların arasında olmalı.
Fulvio ya estará entre ellos.
Cavalier Fulvio Lombardoni'nin makarnası!
Chau. Chau.
Beni korkuttun, Fulvio!
Me has asustado, Fulvio!