English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ F ] / Futbol

Futbol translate Spanish

12,621 parallel translation
Benim çocuklara futbol öğretme zamanım geldi.
Ahora, es mi hora - de enseñar fútbol a los niños.
- Futbol.
- El fútbol.
Balo kralı ile futbol kaptanı karışımı gibi bir şeysin.
. Eres como el rey del baile y Capitán de fútbol todos Unidos en uno solo.
- Şurada, futbol sahasında. Bakın.
Está en la cancha de fútbol. ¿ Lo ven?
- Futbol antrenmanında.
Jugando fútbol.
Beni tek parça yapan şey futboldu.
El fútbol me complementaba.
Kıdemli Öğrenci'yim, futbol takımının kaptanıyım ve hayır cevabı almak için... -... oraya gitmemiştim.
Soy cadete senior, capitán del equipo de fútbol y no he llegado aquí... aceptando un no por respuesta.
Kıdemli Öğrenci'sin, futbol takımının kaptanısın önünde parlak bir gelecek var.
Tú eres el cadete senior, el capitán del equipo de fútbol, con un brillante futuro por delante.
Sana hiç 17 yaşımdayken her şey siyah ve beyazken Wrexham Futbol Kulübü seçmeleri için çalışmaya çağırıldığımı anlatmış mıydım?
Alguna vez te he contado que cuando tenia 17 años, cuando todo esto era en negro y blanco, pedí entrenar... para una prueba con el equipo de fútbol de Wrexham.
Birlikte futbol oyunu oynuyoruz.
Estamos jugando a ese juego de fútbol americano.
Futbol oyunu oynuyorlarmış.
Están jugando a un juego de fútbol americano.
O futbol sahasından beri.
Desde el estadio de fútbol.
Biliyordum. Siktiğimin Amerikan futbolu.
Lo sabía. ¡ Maldito fútbol!
Futbol oynar mısınız Bayan Clark?
Usted juega al futbol, ​ ​ señorita Clark?
Mesela, ben ve Branch, küçüklüğümüzden beri futbol oynardık ve o hep oyun kurucu olurdu.
Sabes, Branch y yo jugábamos futbol desde que éramos chicos... y él siempre fue el mariscal de campo.
Ama okuldan mezun olduktan sonra, bil bakalım kim Lig 1'e kim gitti?
Pero cuando nos graduamos de secundaria... ¿ adivina quién jugó en División 1 de futbol?
Futbolcu Ricky Jay.
Ricky, jugador de fútbol.
Babam profesyonel olarak futbol oynuyordu.
Mi padre era profesional.
Oynadığın bunca zaman, seni onca kez kapak yaptık ama babanın ligde futbol oynadığını ilk defa mı duyuyoruz?
Todo este tiempo... que has jugado y te entrevistamos, ¿ nadie mencionó que tu padre jugó en la liga?
Yani... Kitapta ya da o saçma futbol filminde olabilir...
Tal vez en el libro, o en la película de fútbol, pero hablo de...
Okuduğu tek şey futbol gazeteleriydi.
Lo único en lo que puede poner su mente es un libro de jugadas de fútbol.
Hayır tabii ki futbolda. Onları yıkacağız.
No, en fútbol. ¡ Y los vamos a aplastar!
Diğerleri de piyango kazananları, futbol düşkünleri, aya inme saçmalığı.
También incluye ganadores de la lotería, gente que odia a los Cubs, - la farsa de la llegada a la luna.
Futbol bursu almak için çalışıyordu.
Iba a una beca futbolista, que era.
24 yaşında, sınıf birincisi, futbol sever...
24 años, el mejor de su clase, le encanta jugar al futbol.
Geç kalma sebebim efendim, futbol oynarken parmağımı kırdım.
Reportándome tarde, señor. Me rompí un dedo jugando al futbol.
Lily'yi evlat edinmek, Mitchell'la evlenmek, lise futbol şampiyonluğu ve Wicked müzikalinde Sarah Jessica Parker'ın arkasına oturmak.
Adoptar a Lily, casarme con Mitchell... el campeonato del torneo de fútbol del instituto... y sentarme en el teatro tras Sarah Jessica Parker...
- Ben daha çok futbol seviyorum.
Ya sabes que soy más de fútbol americano.
- Babam lisenin futbol takımına koçluk yapıyor.
Papá entrenaba a un equipo de fútbol del instituto.
Ya da okulun futbol takımına yeni kramponlar alırım ki size de...
O a lo mejor al equipo de fútbol le podrían venir bien botas nuevas...
Bu dünyada tutunmaya çalışıp kızımızı yetiştirmek ve onu futbol maçlarına götürmek istiyoruz.
Estamos intentando lograrlo en este mundo, criar a nuestra hija, llevarla a su partido de fútbol.
- Genç Futbolcular Federasyonu olmaz.
Que no sea la Federación de Fútbol Joven.
- Çünkü Genç Futbolcular Federasyonu...
Porque si es la Federación de Fútbol Joven...
Başka şeyler düşünmen gerekmiyor mu? Futbol takımı gibi.
¿ No deberías estar pensando en otras cosas como el equipo de fútbol?
- Ya, okul sınırlarında futbol efsanesisin.
Sí, no, eres una leyenda del fútbol intramuros.
Motor. Futbol.
"Fútbol."
- Selam. - Orada bir kaç eski büyük futbolcu var.
- Buenos jugadores de fútbol ahí...
Futbol oyuncusu olsaydım şaşırmazdınız.
Si jugara al rugby o al fútbol, no estaríais sorprendidos.
Kurbanların söylediğine göre kütüphanede başlamışlar. Futbol sahası yakınlarında birkaç güvenlik görevlisini indirmişler. Sonra da sinemanın oralarda takılmışlar.
A juzgar por las víctimas, empezaron en la biblioteca, se llevaron a un par de guardias de seguridad cerca del campo de fútbol,
Korkarım futbolla.
Fútbol. Me temo.
Hatırlıyorum da futbol takımını çalıştırmaya başlamamız gerektiğini önermiştin.
Me acuerdo cuando... sugeriste que debíamos montar el... equipo de fútbol.
Paul West'e olan saldırının aslında futbolla alâkası olmadığını düşünüyorum artık.
Bien, así que ahora pienso que el ataque a Paul West... en realidad, no tuvo nada que ver con el fútbol.
Annem annenle konuşmuş ve partnerin olmadığını öğrenmiş ben de bir sınavımı erteledim okul futbol turnuvasına katılmadım ve Notre Dame'dan buraya geldim. Çünkü Sue Heck'in son sınıf balosuna gitmemesine izin vermem.
Mi mamá habló con tu mamá, y le dijo que no tenías cita, así que reprogramé un examen y falté al campeonato de futbol y vine conduciendo directo hasta acá desde Notre Dame porque no iba a permitir que Sue Heck
Ken üniversitede futbol oynadı.
Él jugó fútbol en la universidad.
Kılık kıyafetlerini tamamiyle yanlış olan hisleriyle donatmışlar.
Envueltos en sus suéteres de fútbol y sus falsos sentimientos.
İngilizce ordu eğitimimin bir parçasıydı.
- ¿ Estás interesado en el futbol?
- Futbol ile ilgileniyor musun?
- Por supuesto.
- Amerikan futbolu.
Fútbol americano.
Hollanda milli takımı.
La selección holandesa de fútbol.
Derek "Yıldırım" Bolt mu, eski NFL koşucusu olan mı?
Derek "Rayo" Bolt, ¿ el exjugador de fútbol?
NFL'in içindeki Yıldırım'ı alabilirsiniz ama Yıldırım'ın içindeki NFL'i alamazsınız işte.
Puedes sacar al Rayo del fútbol, pero no sacar al fútbol del Rayo, vale.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]