English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ F ] / Félix

Félix translate Spanish

3,006 parallel translation
Bu Ambros..... benim oğlum.
Este es Félix Ambrós... mi hijo.
Selam, ben Felix. Mesajınızı bırakın, ben sizi geri arayacağım.
( SUSURRA ) Cógelo... ( MÓVIL ) Hola, soy Félix, ahora no puedo coger el teléfono, déjame un mensaje y te llamo luego.
Merhaba, ben Nora Salmerón, Félix Ambrós'un annesi.
Hola, soy Nora Salmerón la madre de Félix Ambrós.
Félix'in annesi mi?
¿ La madre de Félix Am...?
Elinde adres vardı ama Félix yıllardır burada yaşamıyor. Oğlumla konuşmak istiyorum.
Es la ( mica dirección que tenia y Félix hace años que no vive aquí.
Bundan pişman olacağımı biliyorum, ama sanırım en iyisi... - onu Felix ile buluşturmak.
A ver, sé que me voy a arrepentir de esto... pero creo que lo mejor sería que llevase yo al niño a conocer a Félix.
Félix'i görmeden eve dönerse tekrar denemesi ne kadar sürer?
Si vuelve a Madrid sin conocer a Félix...
- Felix tek başına mı yaşıyor?
¿ Félix vive solo? Si...
Barselona'daki tek Félix o değil.
¡ Ni que fuese el único Félix de Barcelona!
Félix.
Félix...
Hayır, ama çocuk ve ben yoldayız, sana geliyoruz.
Pues no Félix, pero el niño y yo estamos yendo para allá.
Çantamı al, lütfen ve siyah defterden Félix'in adresini bul.
Coge el bolso, por favor, y mira en una agenda negra a ver cuál es la dirección de Félix.
Felix Ambrose burada mı oturuyor?
¿ Vive aquí Félix Ambrós?
- Evet, Salmerón.
Si, Félix Ambrós Salmerón.
Ben Ismael González, Felix Ambrose'nin oğluyum.
Yo soy Ismael González, el hijo de Félix Ambrós.
- Félix'i uzun zamandır mı tanıyorsun?
¿ Hace mucho que conoce a Félix?
- Felix'te de aynısı vardı.
A Félix le pasaba lo mismo.
Ben Félix.
Soy Félix.
Félix'e söyleyin, yemek yemek isterlerse otelde görüşürüz. Burada hiçbir şey yok.
En fin, dile a Félix que si quieren comer algo les espero en el hotel.
Sadece adının Félix olduğunu ve Barselona'da yaşadığını söyledi.
Bueno, que te llamas Félix y que vives en Barcelona.
- Onunla nasıl konuşacağımı söyleme.
¡ Me has hecho daño, Félix! No, no me digas cómo tengo que hablar con el crio, ¿ vale?
- Félix bana bakmıyor.
Que Félix no me mira.
- Gel, Félix'in yanına otur.
Ven, siéntate aquí, al lado de Félix.
Félix'in de okulda basketbol oynadığını biliyor musun? Voleybol.
¿ Tú sabes que Félix jugaba al baloncesto en el cole?
Neden Félix benim gözüme bakmıyor?
¿ Por qué Félix no me mira a los ojos?
Ismael, Félix'in fotoğrafta iyi çıkmasını sağlarsan... -... sana süper bir hediye vereceğim. - Gerçekten mi?
Ismael, si consigues que Félix salga bien en la foto, te doy un súper premio.
Félix, biraz o tarafa yaklaş.
( EN CATALÁN ) Félix, si usplau, arramba't una miqueta rei.
Merhaba, ben Nora, Félix'in annesi.
Hola, soy Nora, la madre de Félix.
Halka kapalıyız ama siz Félix'in ailesisiniz ve burası Félix'in evi gibidir.
No es verdad. Está cerrado para los clientes. Pero vosotros sois familia de Félix, y Félix es como de casa.
Félix... bu Luis, Alika'nın kocası.
Buenas noches. Félix, mira, te presento a Luis, el marido de Alika.
Luis!
¡ Félix, no...!
Burada kalıp Félix'le yaşamak istiyorum.
No. Quiero seguir viendo a Félix.
Félix'in öğrencilerinden biriyle.
Está con un alumno de Félix.
Félix'in evinde yatabilir miyim?
¿ Me puedo quedar con Félix a dormir?
Félix ile kalıyor.
Se ha quedado con Félix.
Oğlumun bir babası var ona soyadını verdi ve büyütmeme yardım etti.
Mi hijo tiene un padre que le ha dado su nombre y me ha ayudado a criarlo. Y ese padre no es Félix.
Félix'in de böyle düşündüğüne eminim.
Seguro que Félix piensa lo mismo que tú.
Félix'e kalmış olsaydı, Ismael hiç doğmamış olurdu.
Si hubiera sido por Félix, Ismael nunca hubiera nacido.
Sen hep Félix'in hayatında önemli bir yeri olmadığını söyledin.
Siempre dijiste que Félix no había significado nada en tu vida.
Félix Ismael'in biyolojik babası.
Félix es el padre biológico de Ismael.
Félix Ismael'in babası.
Félix es el padre de Ismael.
Ama şimdi Félix'i tanıyor...
Pero él ahora conoce a Félix.
Félix için endişeleniyorum.
Estoy preocupada por Félix.
- Ismael, Félix'e hoşça kal de.
Ismael, despídete de Félix.
Félix sana ne dedi, bilmiyorum.
Mira, Ismael, no sé qué ha hecho o dicho Félix...
Git ve Félix'e bak.
Ve a ver a Félix.
- Felix Ambros'u arıyorum. - Sıkıntı yaratıyor, her zamanki gibi.
Perdone, estoy buscando al profesor Félix Ambrós.
- Yoldayız, sana geliyoruz.
Pues sí, que estamos yendo, Félix.
Oğlumdan bahsettiğine emin misin?
Y si encima sabe escuchar como Félix... ¿ Estamos hablando de mi hijo?
- Felix hakkında.
Sobre Félix.
Ya Félix?
¿ Y Félix...?
felix 241

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]