Fıkir translate Spanish
34 parallel translation
- İyi fıkir.
- Estupendo.
- Bu kötü bir fıkir.
Me parece muy mal.
Sonra aklıma o aptal fıkir geldi ve beni, olmadığım biri haline getirmesine izin verdim.
Y entonces tuve esta estúpida idea. Y dejé que me convirtiera en algo que no soy.
Ana fıkir şuy du : Oraya gittiğinde her şey düzelecekti.
La idea era que si podías llegar ahí, todo estaría bien.
Bu şartlar altında sana çok hoşgörülü davrandım ama bu korkunç bir fıkir.
Sulley, dadas las circunstancias, he sido muy paciente. ¡ Pero es una idea horrible!
Evet iyi fıkir.
Sí. Buena idea.
- Çok dahiyane bir fıkir.
- Creo que es una idea maravillosa.
Evet, fıkir bu. Uzun bir yol.
Sí, esa es la idea pero todavía falta mucho tiempo.
Fakat sana bir fıkir veriyorum.
Pero te doy una idea.
Bence bu çok aptalca bir fıkir.
Creo que es una soberana idiotez.
Bana her zaman güzel bir fıkir gibi gelmiştir.
Siempre me ha gustado cómo suena.
- Annene aptalca bir fıkir demiştim
- Yo le dije que era una idea estúpida.
- Keşif değil bu, bir fıkir
Es una idea No es nada
- Bence iyi bir fıkir - Bence de heyecan verici.
Yo también Creo que es de veras apasionante
- Bir keşif değil, sadece fıkir.
Y no es un invento Es una idea Una idea descabellada
- Büyük bir fıkir
Tengo una gran idea ¿ De veras?
- Büyük fıkir gelince aniden anladın mı - Evet hemen
Oh sí Así mismo
Sana bir fıkir bir konsept verdim, al kendine göre ayarla kendin yap diye.
Lo que te di fue una reseña, una idea, un concepto para que lo tomes con delicadeza y lo hagas tuyo.
- Çok radikal bir fıkir.
- Es una idea radical.
- Evet, iyi fıkir.
- Sí, es buena idea.
Harika fıkir.
Suena bien.
- İyi fıkir.
- Bien pensado.
Yok etmek mi? İyi fıkir.
Bien pensado.
- Zaman Tutucu'yu yakalamak gibi mi? - Kötü fıkir.
- ¿ Como agarrar al Minutero?
İyi fıkir.
Buena idea.
Dersimi bırakıp bir hayır kurumu mağazası açmayı iyi bir fıkir olarak görüyorsun.
Dejar mi clase para abrir una tienda te parece buena idea.
Gerçekten de duyduğum en gereksiz fıkir bu.
Literalmente es la idea más tonta que he escuchado en mi vida.
Halbuki kir de günah, felaket fırtına, kasırga, sel ve hortum kadar doğal bir şey.
La suciedad es algo tan natural en este mundo como el pecado, la enfermedad... las tormentas, los tornados, las inundaciones y los ciclones.
İyi fıkir.
Buena idea...
Sadece kafamda geziniyor fıkir.
Lo que pasa es que cambia toda mi idea.
- Biri daha iyi bir fıkir bulamadı mı
Nosotros la tenemos
- Bence iyi bir fıkir değil.
No creo que sea una buena idea.
Şu fırının haline bak, kir içinde.
Oh mira el sucio, sucio horno.
Fırının tabanında bir sürü kir var.
Tenemos un montón de impurezas fundidas con la base de la caldera.