Galiba translate Spanish
40,417 parallel translation
Galiba Rodeo konusunda nazik darvrandı.
Y creo que solo era educada con lo del rodeo.
Evet, önce siz kaptığınız için galiba haklıyım.
Supongo que tenía razón por cómo se lo llevaron.
Konuşmak istediğini sanmıştım, galiba yanılmışım.
Pensé que querías conversar. Supongo que me equivoqué.
Tuhaf bir adam, yobaz bir kaçık galiba.
Un bicho raro, un fanático religioso.
Bak, geri gelirlerse onları yakalayabilirim galiba.
Escuche, si vuelven, creo que podemos atraparlos.
- Çocukları vardı galiba.
- Tendría hijos.
Galiba evde biri vardi.
Creo que había alguien en la casa.
Galiba. - Sen nasılsın?
Supongo.
Biraz böyle avukatlar gibi. Galiba.
Es abogado o algo así.
- Galiba puanım çok düşük, senin?
Creo que mi puntuación es muy baja. ¿ Cómo es la tuya? Mala.
Iowa'da internet var sonuçta. Galiba yani.
En Iowa hay Internet, creo.
Galiba söylediği anda bir tarafım gitmesini gerçekten istedi.
Creo que cuando lo dijo, una parte de mí quería que se fuera.
750 dolarını kastettin galiba?
¿ Quieres decir tus 750 dólares?
Galiba yanlış renk bileklik takmışım.
Creo que tenía la pulsera de color equivocado o algo así.
Evet, bir ziyaretçim var galiba.
Sí, creo que podríamos tener visita.
Hepimiz burada galiba.
Ya veo que todos estamos aquí.
Galiba bizim tarafımızda mafya olması konusunda haklıymışsın.
Supongo que tenías razón en tener a un mafioso de nuestro lado.
Galiba bir aziz buldum.
Creo que hallé un santo.
Galiba ailenizde tanrı vergili ilk kişi değilmiş.
Veo que no fue la primera en tu familia con un don.
Galiba arkada sargı bezi vardı.
Creo que me quedan algunos vendajes.
Galiba 1988'de onlardan biri bizi soymuştu.
Creo que uno de ellos nos robó en el 88.
- Galiba kusacağım.
- Creo que voy a vomitar. - Vámonos.
İstasyonda yatarım galiba.
Bueno, en realidad voy a dormir en la central.
- Peder McDougal'ın üstüne kusmuştun galiba?
Ah, sí, ¿ no le vomitaste al padre McDougal encima?
Bu küçük el düşmüş galiba.
Bueno, su cabecita se salió.
Galiba.
Oh, supongo que sí.
Kanunsuz gibiyim galiba.
Supongo que soy una justiciera.
Kimse bakmıyorken bunu yapmak bir hataymış galiba, şimdi düşündükçe anlıyorum.
que encontramos en el laboratorio, lo que fue un error hacerlo sin supervisión, quizás, ahora que lo pienso.
Bir çeşit geçit var galiba.
Parece... parece ser algún tipo de pasadizo.
Galiba ben de bunu istiyordum.
Y yo quería eso.
Galiba Meksika'nın özeti bu.
Creo que eso resume lo que es México.
Evet, galiba, ama benim gördüğümü sen de gördün mü?
Si, supongo, ¿ pero viste lo que yo vi?
Yalıyorduk galiba doğru mu?
Lo... Lo lames para quitarlo, ¿ cierto?
Galiba düştüğümde kafamı vurdum.
Creo que me golpeé la cabeza cuando caí.
"Meyve kokteyle alerjim var galiba."
¡ Debe ser alérgico al ponche!
Murphy arayanlardan bulduk galiba.
Parece que tenemos afuera a invasores buscadores de Murphy.
Galiba o ölüyor.
Creo que se está muriendo.
Galiba tamponu çizdirdiniz.
Creo que les rayé el parachoques.
Gezegenleriniz pek anlaşamıyordu galiba.
Asumo que sus planetas no se llevaban bien.
- Galiba birkaç ay sürmüştü...
Lo transmitieron por un par de meses... Dos meses.
- Bilmem. Hala yatıyor galiba.
Todavía en la cama, me parece.
Artık, galiba bizle yaşıyor.
Está viviendo con nosotros, supongo.
Cohen, galiba.
Creo que Cohen.
Galiba yağmur başladı.
Parece que comenzó a llover.
Evet, galiba yukarda görmüştüm.
Sí, creo que lo he visto arriba.
Meşgül galiba.
No sé, está ocupado.
Sıçayım, galiba o mal.
Perra, puede ser.
Oğlu bıraktı galiba onu buraya.
Creo que su hijo le dio el aventón.
Galiba ben içeri gireceğim.
No, voy...
Galiba geleceğim. Pekâlâ.
Hola, Justin.
Galiba, Katie çizmiş.
Creo que Katie lo dibujó.