Ganga translate Spanish
650 parallel translation
Pazarlıkla.
Una ganga.
Bir mezattan aldım.
La compré en una subasta. Fue una ganga.
Bedavaya aldim, sadece 1 500 dolar.
Es una maravilla. Y una ganga. Me ha costado 1.500 dólares.
Ama irdelenmiş bir hayatta, pazarlık söz konusu olmaz.
Pero la examinada, no es una ganga.
Antik Amerikan döküntüleriyle.
Al estilo ganga americana.
- Tenzilatlı. Kararınız kesin mi?
- Una ganga. ¿ Ésa es su decisión?
Tabii kardeşim seri sonu malı değil, ama her şey çok kolay gelişebilir.
Ella no es ninguna ganga, claro, pero podría ocurrir.
Peg leg.
- Una ganga. - ¿ Quién es este fulano?
Beş sterline sudan ucuz.
Es una ganga por cinco libras.
İyi pazarlık etmiş olmalısın.
Vaya, conseguiste una ganga.
Harika bir fiyat.
Una ganga.
Harika bir fiyatı var.
Parece una ganga excepcional.
Satılık Ev
Se vende casa ¡ Toda una ganga!
- Müthiş kârlı!
- Es una ganga.
O kadar da kelepir değilsin.
No eres ninguna ganga.
Bourgueil daha ucuz. Fıçısı 90 frank. Kapıya teslim.
El Borgoña es una ganga, a 90 francos el barril.
Bay Peabody arayıp eline iyi bir parça düştüğünü söyledi.
Dice el Sr. Peabody que tienen una ganga.
İyi parça ha? Sana da iyi parçalar.
¿ Una ganga para llevar de pachanga?
Hakiki bir pazarlık.
Una verdadera ganga.
Uçak bileti, ithalat vergileri, gizli vergiler, kar payı... 1100 dolar, kelepir sayılır.
Contando el billete de avión, los impuestos, el margen comercial... - Una ganga de 1.100 dólares.
Bir kadın tarafından kolayca elde edilebilen tipler.
Le aseguro que es una ganga
Ganga'da yıkanmaya gelmiyor musun?
¿ No vas a ir a bañarte al santo Ganges?
Ganga...
Agua...
- 75 bine yine de kelepir.
- 75.000 dólares, una ganga.
Bu pazarlıktan herhangi bir şekilde pişman olduğumu söyleyemem.
Le puedo decir, Mark, que de cualquier modo lamento esta ganga.
Kıyak anlaşma yaptın.
Es una ganga.
Berbat bir el vermişsin.
Y desde luego, no ha sido ninguna ganga.
Tabii, insanın zamanı azalıyorsa biraz acele etmesi gerekiyor.
Si hay alguna ganga, hay que actuar con rapidez. Sí.
Sizin için bir teklifim var, şark safiri.
Una ganga, un zafiro oriental precioso.
Gerçek bir pazarlık. Bir şark safiri.
Una ganga, un zafiro oriental precioso.
Sudan ucuz.
Una ganga, un zafiro oriental.
Anlaşma bu.
Es una ganga.
Ucuza almışsın.
Vaya ganga.
Çok uygunmuş. Bitmeden yetişin!
¡ es una ganga!
Ben pazarlık adamıyımdır, Bolie.
- ¿ Cómo puedo tenerte esta noche? Soy una ganga, Bolie.
Gerçek fiyatı 24 şilin. Çok ucuza almış olacaksınız.
En realidad cuestan 24 con 11, son una verdadera ganga.
Anlaştık!
Es una ganga.
Miura'nın arkadaşı yenilerini aldığı için bunları bana sattı.
Un amigo de Miura ya no los quería. Son una ganga.
Az biraz zedelenmiş olsa da, kesinlikle kelepir.
No son nuevos, pero son una ganga.
Şişesi 59 sent. Yaşlanıyorum galiba.
Una ganga, 59 centavos la botella.
Evet ama, Bayan Patricia...
- ¡ Una verdadera ganga! - A propósito, la srta Patricia...
Evet, bu fiyat gerçekten kelepir sayılır.
Sí, es una verdadera ganga.
Fiyat pazarlığı...
A precio de ganga.
İnan bana, kelepir mal değil.
No es una ganga, créeme.
Yani Brewster çifliğimi ucuza alıp Medford'a kârına sattı, öyle mi?
Brewster compró mi granja a precio de ganga, se la vendió a Medford y se ganó un pellizco.
Kelepir. Sadece 30 dolar.
Una ganga. 30 dólares.
İkimiz için çok iyi bir iş buldum :
He encontrado una ganga, una gran oportunidad para nosotros :
Anlaştık
Es una ganga.
Pazarlık pazarlıktır.
Una ganga es una ganga. Tome. Tome sus $ 40.
Kusura bakma hayatım eve geç geldik ama bir sürü işimiz vardı.
Voy a enseñarte estos zapatos, son una ganga.
Seninle bir anlaşma yapacağım.
Una ganga.