Gangster translate Spanish
1,824 parallel translation
Kenton, davadaki tüm dosyaları ve 6 yıl önceki tüm gangster aktivitelerini çekiyor..
Kenton revisa los archivos del caso y la actividad de la mafia de hace 6 años.
Labaratuardaki biri gangster için çalışıyor!
¡ Alguien del laboratorio trabaja para la mafia!
Çünkü burada gerçek bir gangster hesaplaşması başlamak üzere.
Porque aquí se va a montar la de Dios.
- Bir gangster.
- Un pandillero.
- Gangster gibi mi?
- ¿ Jefes de pandilla?
Peki, ne zaman gangster olursunuz?
¿ Y cuánto falta para que sean jefes?
- Gangster, öyle mi?
- G � ngster, � eh?
Bütün bildiğim ortada çok gangster ve çok problem var.
Yo sólo sé que son muchos gángsters sin mucha mercadería.
Onlar katil... Onlar gangster... Uyuşturucu satıyorlarmış...
asesinos, gánsteres, venta de drogas.
Ve insanların yeterince sosyal, ya da politik, ya da moral verici materyallere sahip olmadıklarının farkına varmalarını sağlamak. Bi başka gangster şarkısı daha, ya da kaç arabanız olduğunu anlattığınız bi başka parça daha mı? Bu oldukça sıkıcı işte.
Tienen que saber que la gente no tiene suficiente material social o político o alentador, porque hacer otro disco sobre gánsteres o sobre cuántos carros se van a comprar es aburridísimo y ustedes lo saben.
Genç gangster 10 kişiyi dövdü.
Joven mafioso pelea contra 10 hombres.
Seni kahrolası piç, kendini mafya mı sanıyorsun?
Maldito bastardo. ¿ Te crees que eres un gangster?
Gangster mi olmak istiyorsun?
¿ Tú también quieres serlo?
Filmin için, mafyanın kendisiyle konuşmak daha akıllıca.
Si es para la película, tendrías que hablar con el propio gangster.
Mafya gibi görünmediğin için seni seviyorum.
Me gustas por que no pareces un gangster.
Bu da mafyadan yani?
Entonces será otro gangster.
Sen de mafyadan mısın yoksa normal biri mi?
Ni civil ni gangster.
Sonsuza kadar mafya içinde kalamazsın.
No puedes ser un gangster para siempre.
Mafyanın da okuyarak çalışması lazım.
Los gangster tienen que estudiar para leer documentos.
Mafyaya karıştığımı mı?
¿ Qué soy un gangster?
Aklı başında hangi mafya böyle bir şey yapar ki?
¿ Qué gangster en su sano juicio habría sido capaz?
Seni bir mafya üyesi olarak hayal edemiyorum.
No puedo imaginarte como un gangster sabiendo cómo eras.
Hyun-joo, mafyalık sadece laf.
Gangster es solo una etiqueta.
Fedai olduğum için hiç pişmanlık duymamıştım ama bugün, bok gibi hissettim kendimi.
Nunca he lamentado ser un gangster, pero hoy me siento como una mierda.
Gerçek mafya ruhunda bir şeyler kotar.
Haz algo que mantenga el verdadero espíritu gangster.
Hyun-joo, eğer istersen, bu işi bırakabilirim.
Hyun-joo, si quieres dejaré de ser un gangster.
Hadi, yumruklarını görelim. Bir gangster gibi poz ver.
Levanta los puños y posa como un gangster.
Gerçek gangsterlerle görüşme mi yaptınız?
¿ Te has entrevistado con gangster de verdad?
Ama unutma mafya hataları örtmek için mutlaka bir şeyler yapabilir.
Pero los gangster hacen lo que sea para enmendar sus errores.
Ama Pil-ho basit bir gangsterdi. Hiçbir şeyin farkında değildi.
Pero Pil-ho es sólo un gángster, no sabe distinguir su derecha de su izquierda.
Oğlumun bir çeteci zibidiye dönüştürülmesine razı olmayacağım!
No voy a permitir que transformen a mi hijo en un maldito gangster.
Mavi takım elbiseyle... ninenin evinde, keman çaldığın günlerini bilirim senin.
He visto tu culo de gangster... tocando el violín en la casa de tu abuela... con una chaqueta azul cielo de solapas enormes.
Gangsterlerin işi mi?
¿ El gángster lo hizo?
Aşağılık değil yalnızca gerçek bir gangster, evlat!
No soy sucio solo... ¡ un verdadero yakuza, muchacho!
Hay geri zekâlı gangster.
Estúpido yakuza.
Gangsterlerden falan korkmuyorum!
¡ Yo no le temo a ningún gángster!
Lunaparkın önünde icabına bakılmış başka bir gangster daha buldular.
Encontraron a otro gángster desmayado frente al Castillo de Niños.
Kendimi gangster gibi hissettim.
Me siento como gánster.
Şimdi hepsi dövmeli gangster.
Ahora son un puñado de pandilleros tatuados.
Bir 911 operatörüyle gangster nasıl arkadaş olur? - Çünkü anlamıyorum.
¿ Y cómo es que... una operadora del 911 y un miembro de una banda se hacen amigos?
Yani ünlü gangsterle tanışmak için Las Vegas'a gittiğinizi inkar etmiyorsunuz.
Entonces no niega haber estado en Las Vegas para encontrarse con un señor de reputación de gangster
Herhangi bir üst-orta sınıf gangster müsveddesi gibi alış-veriş merkezlerinde sürterler.
Al igual que cualquier ladronzuelo merodeando por el centro comercial.
Mezuniyet sonrasında, Jeong-gwon saygın bir gangster olmak için... büyük bir klana katılmaya gitti.
Después de la graduación Jeong-gwon se fue a una banda más grande esperando convertirse en un respetable gangster.
3. sınıf eşkıya olmaya alışmam... uzun zaman aldı.
Convencerme de que era un gangster de 3º clase me costó mucho.
Gangsterlerin başı olmak en iyi üniversiteye girmekten daha zor.
Ser un buen gangster es más difícil que entrar en la mejor universidad.
Gangsterim, işim bu ne yapayım?
¡ Soy un gangster, eso es lo que hago!
Ben gangster değilim tamam mı?
No soy una pandillera, ¿ de acuerdo?
O bir gangster, seni beladan uzak tutacak.
Es una "gángster". Hará que vayas por el buen camino.
Sence gangster olayına girmeli miyiz?
¿ Nos invlucraremos con la mafia?
Suicidal hayranları, başka hayran kitleleri gibi kesinlikle Hardcore'dur ama işin içine başka öğeler de mesela çeteler gibi, katmışlardır.
Los seguidores de Suicidal, como otros fans, son muy radicales. Pero había otro elemento, que era algo significa gángster. Recuerdo haber visto una Foto de Suicidal.
Onu sıradan bir serseri öldürdü değil mi?
Es sólo un simple homicidio de un gángster de mala muerte.