Garrison translate Spanish
774 parallel translation
William Lloyd Garrison tam bir fanatiktir. Wendell Phillips ise başka bir fanatik.
William Lloyd Garrison es un fanático, Wendell Phillips es otro
Şu William Lloyd Garrison bu konuda benzersiz biri.
A William Lloyd Garrison le vendría bien
Korkarım sorunlarınız Bay Garrison'u asarak çözülmeyecek Bay Cantrell.
Sus problemas no se resolverán colgando al Sr. Garrison
Ben Garrison dedim çünkü O bir hain, bunu kendisi söylüyor.
Le nombré a él porque es un traidor confeso
Hiç unutmam, tanıdığım biri vardı. Petty Garrison.
Nunca olvidaré a Petty Garrison.
Amerika'nın başta gelen gazetelerinden The Day gazetenin kurucusu ve sahibi Merhum John Garrison'ın varisleri tarafından verilen bilgiye göre satılacaktır.
"The Day", uno de los principales periódicos de América, será vendido. Han informado de ello las herederas del difunto John Garrison, fundador y propietario del periódico.
- Garrison varislerinin yapacağı bir şey bu. Bir Hutcheson, bir de Tanrı bilir, biz değil.
Eso sólo lo sabrían las herederas de Garrison, Hutcheson y los dioses.
Buna vasi mahkemesi karar verecek, Bayan Garrison.
El Tribunal lo decidirá.
- Bayan Garrison. Niye bu kadar geciktin?
- ¿ Qué te ha demorado tanto?
Merhum John Garrison ölmeden 11 yıl önce yaptığı son vasiyetinde varisleri olarak büyük kızı Alice'i kızı Katherine'i ve eşi Margaret'i belirledi.
La última voluntad y testamento del difunto John Garrison, redactado antes de su muerte, hace 11 años, designó como sus herederas a su hija mayor, Alice, a su hija Katherine... y a su esposa, Margaret.
Bu gazeteyi John Garrison kurdu, Bayan Courtney'nin kocası değil.
¡ El periódico lo fundó John Garrison, no el esposo de la Sra. Courtney!
Bayan Garrison, buna engel olmalısınız.
Sra. Garrison, tiene que detenerlos.
Buraya gelip seninle ve Garrison'la çalıştım.
Vine aquí y empecé a trabajar para el viejo Garrison.
Çal, çal. River Jordan'a bir haftalık dedikodu gazetesinden geldim ve John Garrison'dan iş istedim.
Atravesé el río Jordán procedente de un periódico escandaloso... y le pedí trabajo al viejo John Garrison.
Eski toprak Garrison yatıp çürüyor mezarda
El viejo Garrison yace pudriéndose en la tumba.
John Garrison.
John Garrison.
- Sayfa düzeni. - Teşekkür ederim - Karikatür, Garrison ismiyle başmakale.
La composición, el dibujo, el editorial con el nombre de Garrison... ¿ Es tuyo?
- Alice Garrison ile konuştum.
- Hablé con Alice Garrison.
Merhum John Garrison'ın vasiyetini dikkatlice inceledim. Burada The Day isimli basın kuruluşunun satışına mani olacak bir şey görmedim.
Leído el testamento y última voluntad del difunto John Garrison, no veo nada en él que impida la venta... de la editorial conocida como The Day.
Sayın Hâkim, izniniz olursa merhumun eşi ve varislerden biri olan Bayan Garrison mahkemede konuşmak istiyor.
Señoría, la Sra. Garrison, esposa del fallecido y una de sus herederas, quisiera dirigirse al Tribunal.
- Bayan Garrison.
- ¿ Sra. Garrison?
Sayın Hâkim, Bayan Garrison razı...
Señoría, la Sra. Garrison estaba de acuerdo.
Fakat bu satış isteği sizin tarafınızdan imzalanmış, Bayan Garrison.
Esta petición de venta estaba firmada por usted.
Bayan Garrison'ın kızları değiştirmedi.
¡ Las hijas del Sr. Garrison no, y constituyen la mayoría!
Bayan Alice Garrison Courtney. - Hala satmak istiyor musunuz?
Srta. Alice Garrison Courtney, ¿ todavía quiere vender?
Bayan Katherine Garrison Geary.
Srta. Katherine Garrison Geary.
Sayın Hakim, Bayan Garrison'ın satın alma önceliği var.
Pero la Sra. Garrison tiene prioridad de compra.
Bayan Garrison'ın talebini değerlendirmeye alacağım.
Necesitaré tiempo para considerar la petición de la Sra. Garrison.
- Bayan Garrison sizi görmek istiyor.
- La Sra. Garrison quiere verlo.
- Bayan Garrison bekliyor? Ne diyeyim ona?
La Sra. Garrison sigue esperando.
Adresi aldın mı? Bayan Garrison'ın evine sağ salim gitmesini sağla.
Me encargaré de la Sra. Garrison.
Merhum John Garrison'ın varisleri ve Lawrence White basın şirketi arasında yapılan mevcut sözleşmeyi iyice inceledim.
He hecho un cuidadoso estudio del contrato existente... entre las herederas del difunto John Garrison... y Lawrence White Publishing Enterprise.
Bayan Garrison, ekleyecek bir şeyiniz var mı?
Sra. Garrison, ¿ tiene algo que añadir?
Nasıl biriydi, Bayan Garrison?
¿ Qué aspecto tenía, Srta. Garrison?
Hayır. Yüzünü görmemişler. Fakat Bayan Garrison iri, uzun kapkara giyinmiş ve yüzünü beyaz bir mendille kapatmış biriydi demiş.
No, nadie vió su cara, pero esa Garrison dijo que era un hombre alto y fuerte con ropas oscuras y la cara cubierta son un pañuelo de color claro.
- Nell Garrison?
- ¿ Hablas de Nell Garrison?
Belki Nell Garrison'un ilmeği geçirmesine müsaade ederler.
Quizá dejarán que esa Nell Garrison haga el nudo.
Yeterince açık mı, Muhterem Garrison?
¿ Está claro, reverendo?
Unidyne binasındaki Garrison Limited şirketine gitmiştim.
Fui a Garrison, Limited, en el Edificio Unidyne en el centro.
İsmi neydi? Garrison, Limited.
Garrison, Limited.
Kütüphaneye gittim ve Garrison ismini araştırdım.
Fui a la biblioteca y busqué Garrison.
Kütüphanede Garrison Limited ismini aradım. Böyle bir şirket yok.
Fui a la biblioteca y busqué Garrison, Limited.
Brewster, Kaliforniya'da Garrison Laboratuarı varmış.
Encontré unos Laboratorios Garrison en Brewster, California.
Garrison Laboratuarını Josephson diye biri yönetiyor.
El presidente de Laboratorios Garrison se llama Josephson.
Garrison'u devralmadan evvel, Bay Sylvester Josephson Unydine şirketinde fizyokimya bölümünü yönetiyordu.
Antes de eso, el Sr. Sylvester Josephson fue el jefe de la división de fisicoquímica de Unidyne.
Garrison Laboratuarını.
- Laboratorios Garrison.
Elbette Garrison'daki odamdaydım.
En mi oficina, en Garrison.
Garrison Kaliforniya'dadır.
Garrison está en California.
Kimsiniz?
Es Mark Garrison.
Doktor, ben Mark Garrison.
Siento despertarlo tan temprano...
- Ed.
- Sra. Garrison.