Gaudí translate Spanish
25 parallel translation
- Gaudi.
- Gaudí.
İnsanlarla birlikteydim ama sanırım Gaudi'nin öteki binalarını tek başıma göreceğim.
Estaba con el grupo pero veré los otros edificios de Gaudí por mi cuenta.
Daha sonra onun yerine Gaudi atandı.
Entonces Gaudí fue apuntado como sucesor.
İsa'nın Dirilişi Cephesi'nin tasarımına başlamadan önce Gaudi diğer birçoğunun aklının ucundan geçmeyecek bir şey yaptı :
Antes de iniciar el diseño de la fachada de la Natividad, Gaudí hizo lo que muchos otros jamás se hubieran atrevido.
Benim düşünceme göre, Gaudi'nin bunu yapmasının bir nedeni gençliğindeki hoppa yaşantısından kendini arındırmak isteyişiydi.
Pienso que una razón para esto fue que Gaudí deseaba limpiar su alma del comportamiento frívolo de su juventud.
Gaudi vefat ettikten sonra İspanyol İç Savaşı patlak verdi.
Después que Gaudí murió y la Guerra Civil Española se desato,
Gaudi sık sık şöyle derdi :
Gaudí solía decir,
Bu adamlar, olağanüstü bir mimari yapı oluşturabilen ve çok organik bir tarzda mantar gibi ortaya eserler çıkarabilen Gaudi'nin aksine aşırı bir şekilde işlevselliğe yoğunlaşmışlardır.
Estos tipos sobrevaloran la funcionalidad, no como gente como Gaudí que tiene un estilo arquitectónico magnífico un estilo muy orgánico, formas que crecen de ninguna parte.
Gaudi'nin tasarladığı bir ev.
Una casa de Gaudí.
Barselona nasıldı?
Visteis la Pedrera de Gaudí?
Asla beyaz bir kadınla evlenme.
Zahir... Nunca los casos con un Gaudí...
Sadece Barselona. Gaudís'i görmeye gittim.
Solo a Barcelona, para ver las obras de Gaudí.
Vicky Katalan Kimliği üzerine olan masterını bitiriyordu... Gauda mimarisine olan büyük tutkusundan dolayı bu konu ilgisini çekmişti.
Vicky estaba acabando su máster en identidad catalana por la que se interesó a través de su afecto por la arquitectura de Gaudí.
Özellikle GaudA ve MirAl'in eserlerinden hoşlandılar.
Concretamente disfrutaron de los trabajos de Gaudí y Miró.
Eee... 14 yaşındayken Gaudí'nin kilisesine aşık oldum..... bir şey diğerini izledi ve de buradayım.
Bueno... me enamoré de la catedral de Gaudí cuando tenía catorce años y una cosa llevó a la otra.
Bu arada Vicky birgün Gaudi'nin dizayn ettiği Park Guell de tezi üzerinde ders çalışmaya giderken..
Mientras tanto, un día, yendo a estudiar una vez más al Parque Güell que Gaudí había diseñado y que figuraba prominentemente en su tesis...
Dün, Gaudí bulabilmek için plajdan Park Güell e kadar yürüdüm.
Ayer anduve desde la playa hasta el Parque Güell a la búsqueda de Gaudí.
Çünkü 7 Haziran 1926'da, sakalları da kahverengi sivri, garip ve yarım kalmış olan mimar Antoni Gaudi'e otobüs çarpmıştı.
Porque el 7 de junio de 1926, el arquitecto Antoni Gaudí... Cuya barba también era castaña puntiaguda, rara e incompleta... fue atropellado por un autobús.
- Gaudi'ye var.
- Me gusta Gaudí. - Ah.
Antoni Gaudi.
Antonio Gaudí.
Antoni Gaudí, her ikisiydi de.
Antoni Gaudí fue ambas cosas.
Gaudi'nin mimarisi tabiatın anarşik geometrik formunu ifade etmiştir.
Gaudí dio expresión a la forma geométrica de la naturaleza anárquica.
Gaudi'nin mimarisi...
Gaudí dio expresión...
'... bu, ünlü Park Guell,'mimar Antonio Gaudi'nin Art Deco şaheseri.'
El famoso parque Güell, la obra maestra del Art Deco del arquitecto Antonio Gaudí.
Evet, karım Gaudi'ye bayılır.
Sí, mi esposa ama a Gaudí.