English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Gavin

Gavin translate Spanish

2,058 parallel translation
en değerli oyuncusu. Bu ADL tarihinin en çok kazanan koçu Gavin Lewenten için bir başka zafer.
Esta es otra victoria para el entrenador Gavin Lewenten, el entrenador con más victorias en la ADL.
Koç Gavin, efsane.
El Entrenador Gavin, la leyenda.
Kulağa Riley'in geleceği üzerine Hank ve Koç Gavin arasında şiddetli bir rekabet var gibi geliyor.
Suena como una competencia de fuerza por el futuro de Riley entre Hank y el Entrenador Gavin.
Üniversiteler ve profesyonel acenteler genellikle Gavin gibi koçlara en üst seviye oyuncuları getirmesi için ödeme yaparlar.
Las Universidades y los Agentes Profesionales a menudo le pagan a entrenadores como Gavin para que entreguen a sus jugadores principales.
Gavin, Riley gibi bir yıldızın... arka cebinden aşırarak, milyonlar kazanıyor.
Gavin logra ganar millones por controlar a superestrellas como Riley.
Bu Gavin'in Hank'in etkisini ortadan kaldırmak istemesi için dünyadaki en büyük sebeplerden biri.
Ese es todo el motivo del mundo para que Gavin quiera que la influencia de Hank desaparezca.
Angela'nın dairesindeki üçüncü kişi Koç Gavin'miş.
El Entrenador Gavin era la tercera persona en el apartamento de Ángela.
Ama Gavin'in bunu yapmak için sebebi olduğunu, Hank biliyor olmalıydı.
Pero Hank tenía que saber que Gavin tenía motivo para hacer esto.
Bu ortağım Gavin.
Este es mi compañero, Gavin.
Gavin hala her yeri uçuklarla dolu klinikte.
Gavin todavía está en la clínica cubierto de habones.
Gavin, sesini kes ve yardım et.
Gavin, sólo cállate y ayuda.
Böyle şeyler vakit alır Gavin.
Estas cosas llevan tiempo, Gavin.
Endişelenme Gavin.
No te preocupes, Gavin.
Gavin 25bin $ daha istiyor, ama bende yok.
Gavin está pidiendo otros 25.000 dólares, y no los tengo.
Ama, bak, anlamak zorundasın bu dünyada Gavin ve Goldman'dan kurtulmaktan daha çok isteyeceğim hiçbir şey yok ve tüm bu berbat dava...
Pero, bueno, tienes que saber que no hay nada en la tierra que quiera más que librarme de Gavin y Goldman y toda esta terrible demanda.
Gavin'e ödemeyi yapıp bana söylemeyişin gibi mi çok gizli?
¿ Como la forma en que pagaste a Gavin y no me lo contaste...? ¿ Alto secreto de ese tipo?
Şef Johnson anlaşmayacak Gavin.
La jefa Johnson no querrá pactar, Gavin.
Eksi 29. Yanında, kameraman Gavin Thurston var.
Con él su cámara.
Gavin bilim adamının tavsiyesiyle iyice emin oldu.
Gavin se asegura por aviso de los científicos.
Yanında, kameraman Gavin Thurston var.
Con él está el camarógrafo Gavin Thurston.
Gavin bilim adamının tavsiyesiyle iyice emin oldu.
Gavin es alentado por el consejo del científico.
- Gavin Reed.
- Gavin Reed.
Gavin aradı, stüdyomuzu bir aylığına kiralamak istiyor.
Solo que llamó Gavin, y quiere reservar nuestro estudio un mes entero.
Gavin sürekli onun ne kadar güzel olduğu hakkında konuştu konuştu durdu.
Gavin empezó a decir lo increiblemente guapa que es.
12 yaşındaki Gavin bu gece açıkladı. Neverland'de kaldığı zaman kendisi bazen Jackson'ın yatağında, yıldız ise yerde yatmış.
Esta noche Gavin de 12 años revela que pasa noches en Neverland, a veces en la cama de Jackson, con la estrella en el suelo.
Arvizo ailesi, Michael'ın Gavin'i taciz ettiğine birden karar verdi.
Y de pronto la familia Arvizo decidió que Michael había abusado de Gavin.
Gavin, Michael'a, "Bu gece senin odanda yatabilir miyiz?" diye sordu.
Gavin le preguntó a Michael : '¿ Podemos dormir hoy en tu cuarto? '
Michael'ın odasında yatamayacağını Gavin'e söylemek üzereydim, Michael "Bir çözüm buldum" dedi.
Y cuando ya iba a decirle a Gavin que no podía dormir en el cuarto de Michael, me dijo :'Ya tengo la solución.
Gavin'in ifade verdiği ilk gün Michael pijamalarla geldi. Durumu gerçekten kötü görünüyordu.
El primer día de declaración de Gavin, Michael se presentó en pijama y con muy mala cara.
Benim adım Gavin Hayden.
Mi nombre es Gavin Hayden.
Kevin biliyor. Bana kırmızı ışık yaktı.
Gavin sabe quien es luz roja verdad?
Gavin Önce bunu incele!
¡ CHECA ESTOS PRIMERO!
Gavin, senin işin yok mu?
Gavin, ¿ donde necesitas estar?
Evet, Gavin söyledi.
Sí, su nombre es Gavin.
- Gavin.
¿ Gavin?
Koski, ben Gavin.
Koski, es Gavin.
d Herkese selam,'Elder Speak'e hoşgeldiniz... d Benimle birlikte haberlerden Gavin... d Ve özel konuklarımız :
Hola a todos, Bienvenidos a Elder Speak... Conmigo tengo a Gaving de las noticias... Y los invitados especiales :
Gavin DeGraw karşınızda.
Por favor, saludad a Gavin DeGraw.
Gavin son dakikada iptal etti.
Gavin canceló en último momento.
Gavin'in annesi onu eve bırakacak.
La madre de Gavin le iba a llevar a casa.
Doktor Gavin yolda.
Dr. Gavin se encuentra en su camino.
Doktor Gavin'e bir baktıralım.
Haremos que el Dr. Gavin eche un vistazo.
Günaydın, Gavin.
Buena-mañana, Gavin.
Şey, Gavin benden DJ setimi ödünç vermemi istedi, Belki beni bırakabilirsin.
Bueno, Gavin me pidió que diera una mano con la música, así que me podrías llevar.
Gavin'e geldiğinizi haber vereyim.
Déjenme avisarle a Gavin que están aquí.
Bir gün seni de benimle birlikte koşmaya götüreceğim Gavin.
Un día de estos, Gavin, voy a llevarte a correr conmigo.
Gavin, hayatım, Crawfordlar gelemeyeceklermiş.
Gavin, cariño, los Crawford nos cancelaron.
Az önce lobide Gavin'le karşılaştım beni yarın golf sahasına atış yapmaya çağırdı.
Acabo de toparme con Gavin en el vestíbulo y me pidió que fuera mañana al campo a practicar golf.
Gavin'a söylemelisin bunu.
Deberías decirle a Gavin.
Gavin.
Gavin.
Üstü kalsın. Evet, Gavin.
Sí, Gavin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]