Gecikti translate Spanish
1,188 parallel translation
Kredi ödemem gecikti.
Mi préstamo está vencido.
- Âdetin gecikti mi?
¿ Tienes un retraso? Un poco.
Balığım neden bu kadar gecikti?
¿ Por qué tarda tanto mi pescado?
Neden bu kadar gecikti bir baksam iyi olacak!
Iré a ver qué lo retrasa.
- Gelecek, biraz gecikti, Phyllis Blokey'e!
- Se ha retrasado. Por Phyllis Blokey.
- Halstead gecikti.
- Halstead se retrasa.
Dinleyin şundan eminiz ki, grev yüzünden teslimatlar gecikti ve bu onları mahvediyor.
Sabemos a ciencia cierta, que hay un envío que han bloqueado nuestros piquetes. Les está matando.
"W. Kerew, 2.800 dolar, gecikti."
"W. Kerew, 2.800 dólares, retrasado."
Tam bir saat 15 dakika gecikti. Sence Cooper bunu yapar mıydı?
Lleva 1 hora y 15 minutos de retraso. ¿ Así conoces a Cooper?
Saldırı çok gecikti.
¡ El ataque se retrasa demasiado!
- Gecikti.
- Es tarde.
Üzgünüm, bu kitaplar biraz gecikti...
Lo siento... Creo que estos libros están un poco pasados de fecha.
Yani demek istediğin, "Sol El" yine gecikti.
¿ Hasta por Left Hand, que llega tarde otra vez?
Otobüs gecikti.
El autobús llegó con retraso.
O zaman size göre zehir, yemekten sonra içtiği kahvenin içine koyulmuştu ve bilinmeyen sebeplerden ötürü etkisi gecikti.
Entonces considera usted más probable que la droga fuera administrada en el café de la comida, y que, por algún motivo desconocido, su reacción fue retardada. Sí.
Sözde buluşacağımız eleman nerede kaldı? Gecikti.
¿ Dónde tendría que encontrarnos?
- Morales iki dakika gecikti.
- Morales se retrasa 2 minutos.
Kendi düğününe bir saat gecikti.
Llega tarde a su propia boda.
- Ethan ne kadar gecikti?
Como de tarde llega Ethan?
Neden hasta ziyaretleri gecikti?
¿ Por qué fueron tan tarde las visitas?
Neyse. Bud niye bu kadar gecikti merak ettim.
Me pregunto que tarda tanto a Bud.
- Uh, üzgünüm, küçük züppeler. Hardinin partisi gecikti.
Perdón por el retraso "Noche loca, prisa poca".
Babam neden gecikti acaba. Evet.Köfte akşamında eve kim geç kalır ki?
¿ Quién llegaría tarde a cenar pastel de carne?
Çinliler gecikti.
Los chinos llegan tarde.
Galiba grip gecikti.
Creo que tenemos la gripe en lista de espera.
Gecikti.
Lista de espera.
- Füzede ateşleme gecikti.
- El proyectil se desvió del blanco.
Tianqing, âdetim gecikti.
Tianqing, mi período se retrasa.
Neden gecikti?
¿ Por qué demora tanto?
Aşağılık serseri tam yarım saat gecikti.
Este tonto está llegando media hora tarde.
Dr. Abbott biraz gecikti biliyorum. Ama sizden soyunmanızı isteyeceğiz, Iütfen.
La Dra. Abbott llega un poco tarde, pero se puede ir cambiando.
Radyoloji MRI'mı almakta gecikti. Ben...
¡ Me han hecho la resonancia tarde!
Yarım saat gecikti.
Ya se retrasó media hora.
Jane beni almak için gecikti ve kafama dünya düştü.
Jane me ha recogido tarde y me han dado en la cabeza con un globo terráqueo.
Kırlangıç gecikti.
"La Golondrina" llega tarde.
- Arkadaşların gecikti.
- Tus amigos llegaron tarde.
Kız kardeşin gecikti. Her zaman ki gibi.
Tu hermana no viene, como siempre.
Lautrec gecikti.
Lautrec siempre se retrasa ;
Romulan konvoyu gecikti.
La escolta romulana se retrasa.
ve zaten bir kaç dakika gecikti.
Y ya llega siete minutos tarde.
Huh, gecikti.
Es tarde.
Evet. Evet, dakiktir, ve son zamanlarda biraz gecikti.
Sí, es puntual, aunque a veces se retrasa.
Adetim gecikti.
Mi periodo esta atrasado.
- Bilirkişi yarım saat gecikti!
- ¡ Mi testigo experto llega tarde 1 1 / 2hs!
Evet, efendim. Gecikti.
¡ Sí, señor, viene retrasado!
Baksana Rambo, Pakistanlı biraz gecikti.
Di, Rambo... El paquistaní está un poco retrasado.
Posta gecikti.
El correo se atrasó.
Gecikti, ya da unuttu.
O se atrasa o se le ha olvidado.
Resmen çok gecikti.
Ya lleva mucho retraso.
Gecikti.
Llega tarde.
Gecikti.
Está retrasado.
geciktim 283
geciktin 152
geciktim mi 32
geciktik 55
geciktiniz 43
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiğim için üzgünüm 64
gecikme 24
gecikiyoruz 26
gecikmem 16
geciktin 152
geciktim mi 32
geciktik 55
geciktiniz 43
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiğim için üzgünüm 64
gecikme 24
gecikiyoruz 26
gecikmem 16