Gemici translate Spanish
132 parallel translation
" Güvertenin altında hastalık kapmış bir gemici var.
Un marinero ha enfermado en la cubierta inferior.
Tayfa sayısı - ben, kaptan hariç - bir dümenci, bir yardımcı kaptan beş gemici.
La tripulación, aparte de mí, el capitán, un timonel, un oficial y cinco marineros.
Bir gemici yüksek ateşe yakalandı.
Un marinero enferma con fiebre.
Şu düğüme bakıyordum, Lestrade, gemici düğümü, denizcilerin çok sevdiği bir düğüm.
Estaba observando este nudo, Lestrade. Es una bolina de las que usan los marineros.
- Gemici mi?
- ¿ En un barco?
Ben gemici çocuktan öğrendim.
Me informó el capitán.
Gemici hileleri.
¡ Trucos de marinero!
İyi bir cin olduğun kadar iyi de bir gemici olacaksın.
Tan buen marino serás como buen genio fuiste.
Asker de olsa, gemici de olsa,... işine mümkün olan en fazla özeni göstermeyen kimseye tahammülüm yok.
Exijo los mayores esfuerzos... a oficiales y marineros.
Ben gemici ustasıyla konuşuyordum.
Estaba hablando con el comandante del barco.
Quay Otel'de yıllık gemici dansı gösterimiz var.
Tenemos la exhibición anual de danzas marineras en el Quay Hotel. Hay mucho que hacer.
Tokyo abluka kaçaklarının gemici şarkısını bilir misin tayfa başı?
Ya sabes la saloma que cantan los cargueros que salen de Tokio.
Bir İtalyan gemici.
Fue un navegante italiano.
Avcı eve döndü, tepeleri fethetti. Gemici denizden döndü.
A casa, del monte El marino viene del mar
Dört gemici ve ikinci dümenci hastalanıp, birer birer öldüler.
Uno tras otro, cuatro marineros y el segundo de a bordo, enfermaron y murieron.
Ben Temel, gemici.
Soy Popeye, el marino.
- O Temel Reis, Gemici, - Kahramanım! #
- Él es Popeye, el marino - ¡ Oh, mi héroe!
# O Temel Reis, Gemici #
Él es Popeye, el marino
# O Temel Reis, Gemici #
Él es Popeye el marino
# Ben Temel Reis, Gemici #
Oh, soy Popeye, el marino
# Ben Temel Reis, Gemici #
Soy Popeye, el marino,
# - Ben Temel Reis, Gemici
- Soy Popeye, el marino
- O Temel Reis, Gemici #
- Él es Popeye, el marino
# O Temel Reis, Gemici, O Temel Reis, Gemici #
Él es Popeye, el marino, él es Popeye, el marino
# Temel Reis, Gemici #
Con Popeye, el marino
# Temel Reis, Gemici #
Él es Popeye, el marino
- Herhalde Ben olmalı. - Kim o, gemici mi?
- Debe de ser Ben.
Ben de, en başta, gemici olmadığımı söyledim.
Le dije : "No soy marino".
Muhtemelen onu gemici müşterilerinden birine vermiştir.
Probablemente se la dio a uno de sus clientes marineros.
Amerikalı bir gemici Japon bir kadınla birlikteydi.
Un marino americano que se va a vivir con una mujer japonesa.
- Buralı bir gemici
- Un barquero local.
- Ha, hıı. Kiraladığı sayfiye evine götürmek için, gölün üzerinden geçirecek buralı bir gemici..
Que lo llevase al otro lado del lago a una cabaña que había alquilado.
Eminim ki, Holmes bu gemici Donald Ayres'a konuşmak ister.
Holmes querrá hablar con ese barquero, Donald Ayers.
Başka bir gemici arıyorlar.
Ellos están buscando a otro hombre para la cocina.
- O bir gemici ve tek başına olmayı tercih eder.
El Sr. Quinlan es un marino y prefiere la soledad.
Bu gemici dükkanı eczaneymiş.
El almacén era entonces una farmacia.
Daha seni gemici yapacağız.
Haremos de ti un marino.
Daha seni gemici yapacağız.
Vamos a hacerte todo un marinero.
Gemiciler bürokratik mi? Sen gemici değilsin.
¿ Los marinos son burocráticos?
Bu mahkeme, Amerikan Sahil Güvenlik'inin isteği üzerine Kaptan Christopher Sheldon'ın Usta Gemici Belgesi'ni geri almak için açılmıştır.
Se pidió a la Guardia Costera de los E.E.U.U. que celebrase esta vista para deliberar la suspensión de la licencia de Patrón de Barco del Capitán Christopher Sheldon.
Zamanı gelmişti. Sarhoş bir gemici gibi para harcıyorsun.
Bueno ya era hora, gastabas dinero como un marinero borracho.
"17 İngiliz gemici katledildi" " Cesetleri toplamış olan
¡ Diecisiete marineros británicos asesinados!
Batan bir geminin içinde kapana kısıldık ve siz Argonauts ( Kahraman bir gemici ) gibi davranıyorsunuz!
¡ Estamos atrapados dentro de un barco que se hunde y ustedes juegan a los Argonautas!
Senden de gemici olacak...
Haremos de tí un marinero.
Bu sabah San Pedro'da iki gemici ölü bulunmuş. Yüklerin arasındaki bir sandıkta.
Dos marinos mercantes fueron encontrados muertos esta mañana en San Pedro en la bodega de su buque de cargamento.
Ölen iki gemici sandığın içinde bulunmuş. Ama sandık dışarıdan kilitliymiş.
Los dos hombres fueron encontrados dentro del contenedor que estaba cerrado por fuera.
Gemici düdüğünü çal Thatcher Adası'ndaki fener bekçisinin çocuğuna bir el salla.
Tocas la sirena y saludas al hijo del farero de Thatcher Island.
Kısa gemici paltosu mu?
- Azul marino. - ¿ Como de marinero?
Evet, kısa gemici paltosu diyebiliriz.
Sí, podría ser de marinero.
Compton'ın kamarasına gizlice girdiğimde oraya gizlice giren kişi gemici sandığını ve içindekileri biliyordu.
Esa persona obviamente conocía el cofre y su contenido.
Bay Scott, seni yaşlı gemici! İyi misin?
¡ Sr. Scott, viejo perro espacial!