Gemim translate Spanish
559 parallel translation
~ Ayrıldığım yapraktan gemim ~ hiç çıkmaz aklımdan ~ Ben burada yanı başımda ~ annemle olsam da ~ O açar yelkenlerini ~ küçücük bir havuzda,
Pensaba en ese barco de papel que dejé cuando estuve aquí con mamá... navegará en un estanque a la sombra de la luna y una nuble clara.
- Benim gemim, Fort James Hastane Gemisi
Mi barco - El barco del oficial Fort James.
Orası - - Orası, gemim batmadan önce benim de bağlı olduğum yerdi.
Allí es donde se dirigía mi barco cuando se hundió.
- Gemim geldi. Toparlanmalıyım.
- Tengo que acabar de hacer la maleta.
- Saat 2 : 00 de Güney Amerikaya gemim kalkıyor. - Öyle mi?
- Salgo para Sudamérica hoy mismo.
Gemim ve kargosu Berlin'in dostu olan ellere geçecektir.
Mi barco y su carga caerán en manos amigas de Berlín.
Benim evim gemim benim evim denizler.
He vuelto al hogar desde el mar.
Şerefine, benim güzel gemim.
Por ti, mi precioso barco.
Artık kendi gemim vardı ve iki şeyle iftihar ediyordum :
Ahora tenia mi propio barco y estaba orgulloso de dos cosas :
Gemim hâlen körfezde çapa atık bir hâldeydi. - Tüm tayfa vazifeye!
Mi barco seguía anclado en la bahía.
"... yedi yıl ve yedi çarpı yedi yıl denizde seyir almıştım. Gemim çapasız, yüreğim ise umutsuzdu.
He navegado siete años y siete veces siete años... el barco sin ancla y mi corazón sin esperanza.
Gemim eve dönene dek, Lavender Hill'deki Balmoral pansiyonunda yaşamaya mecburdum.
Hasta que mi barco llegó a mi hogar, fui obligado a vivir... En el Hotel Privado Balmoral en LAVENDER HILL.
Kendi gemim olduğunda neden olmayayım?
y porque no podría serlo si poseo una nave?
Ben güveniyorum, üstelik gemim hazır olduğunda onu oraya alacak kadar.
Bien, Yo la tengo y le daré mi nave tan pronto como ella esté aprovisionada
İşte gemim, River Queen.
Ése es mi barco, la Reina del Río.
Benim gemim bu mavnadan daha hızlıdır.
Mi buque es más rápido que esta balsa.
Hayatına karşılık benim gemim.
Mi barco por tu vida.
Gemim senindir.
Mi barco es suyo.
Gemim senin için geri döndü.
Mi barco ha vuelto a por ti.
Senin gemin benim gemim.
Tu barco, mi barco.
geçen yıl gemim benden alındığında.
Desde hacía un año, cuando se hundió mi barco.
Gemim batarken konsülün hayatını kurtardım.
Cuando mi barco se hundió. Salvé la vida del cónsul.
Gemim ne olacak?
¿ Y mi barco?
Gemim orada.
A San Diego.
Gemim bu gece ayrılıyor.
Mi barco zarpa esta noche.
Gemim saat 1 : 00'de kalkıyor.
Mi barco sale a la 1.
Benim gemim amiralliğin emirlerine uyacak.
Mi buque seguirá las órdenes del Almirantazgo.
- Gönderecek gemim yok.
- No tengo a nadie.
Bir gemim var.
Tengo un barco.
Kendi gemim aşağıda sahilde duruyor.
Mi barco sigue embarrancado en la costa.
Fakat, kızım güvende, gemim de hala su üstünde olduğu için...
Sin embargo, ya que mi hija está a salvo y mi barco a flote...
Gemim çok değerli, unuttun mu?
- Mi nave es muy valiosa, recuerdas.
Zaman ve mekân bariyerlerini aşabilen bir gemim var.
Tengo una nave capaz de cruzar las barreras del espacio y tiempo.
Ama eğer ben kazanırsam gemim, TARDIS bana geri döner.
Pero si gano, mi nave... El TARDIS regresa a mí, ¿ hmm?
Öyleyse, mesele sadece benim gemim değildi.
- Entonces no quería sólo mi nave.
Evet, beklerim. Gemim!
Sí, está bien.
Ayaga kalk ve dertlerini unut, yönetecek bir gemim var.
En marcha o se va con sus problemas a otra parte. He de gobernar una nave.
- Bu operasyondaki amiral gemim olacak.
- Este sera mi buque insignia.
Peki ya gemim gecikirse.
¿ Y si mi barco se demora?
Bugün öğleden sonra, gemim o barikatta kendine zorla yol açtı.
Esta tarde, mi barco ha tenido que abrirse paso combatiendo.
- Gemim sende ve geri istiyorum.
- Devuélveme el control de la nave.
Koskoca galakside benim küçük gemim mi seyire tehdit?
¿ Mi pequeña nave en esta inmensa galaxia? ¿ Un peligro...?
Bu benim gemim, benim gemim.
¡ Es mi nave! ¡ Mi nave!
Eğer düşünecek olursanız gemim kaçırıldığımı...
Si quieren que mi nave considere mi captura como...
- Gemim şimdiye kadarki en güzel gemidir.
Mi galera es aún más bella que nunca.
Annemin yanına yatmak... ~ Ayrıldığım yapraktan gemim ~ hiç çıkmaz aklımdan
Tumbado al lado de mamá... ¡ Ah!
Haftada birden fazla gemim batıyor.
Es mejor a que se acumule un barco por semana en esos arrecifes.
Gemim büyük gizler içeriyor.
Nada! Tengo grandes inventos en mi nave.
Hala kurtulabiliriz. Fırlatma limanında duran bir gemim var.
Tengo una nave esperando en el puerto de lanzamiento.
İşte gemim!
Mi barco!
Evet, gemim.
- No estoy programada...