Gencim translate Spanish
648 parallel translation
Daha gencim!
¡ Soy joven!
Gencim.
Soy joven.
- Gencim, sağlıklıyım ve cin gibiyim.
- Soy joven, sana y divertida. - ¡ Pauline!
Daha gencim.
Aún soy joven.
Gencim, belirli bir sorumluluğum yok.
Soy joven y no tengo responsabilidades.
Hepimiz cazibene kapıldık, ama ben diğerlerine göre gencim.
Estamos todos seducidos, pero soy relativamente joven.
Bu yüzden bu kadar kontrollü ve ağırbaşlı bir gencim.
Por eso soy controlado y fino.
Bir hain tarafından aldatılacak kadar, gencim.
¡ Soy muy joven para que me traicionen asi!
- Evet, gencim.
- Sí, joven.
Hayal kurmakla hayatımı harcayamayacak kadar gencim.
Joven como para no malgastar mi vida en sueños.
Evet, tabii, sen yaşlısın, ben gencim.
Claro, tú eres viejo, yo soy joven.
- Ama çok gencim.
- Sería una pena, tan joven.
Say ki ben on yıl daha gencim ve sen David'e aşık değilsin.
Que fuera diez años más joven y que no estuvieras enamorada de David.
Ben senden daha gencim Kontes Serpieri ve sandığım kadar da zeki değilim.
Soy más joven que tú, Condesa Serpieri... y no soy tan malvado como podría parecer.
Hayır. Bu tür işler için biraz gencim.
Soy demasiado joven para esas cosas.
Ben gencim ve boğazım kesilerek hayatımın sona ermesini istemiyorum.
¡ Mira, soy joven, no quiero acabar con un cuchillo en mi tripa!
Bu doğru, ben gencim.
Es cierto que soy joven
O zaman ben senin için uygun erkeğim, gencim, bak.
Pues Frid es el hombre apropiado porque es un hombre con futuro.
- Ama ben çok gencim. - Yaşını kimse umursamaz.
No se apiadarán por tu edad.
- Bilmiyorum. Bayağı gencim. Niye ki?
- No lo sé, bastante joven, ¿ por qué?
Daha çok gencim.
Qué horror. Soy demasiado joven.
Hala gencim, yarın yaşlı bir adam haline gelmek istemiyorum.
Aún soy joven. No quiero ser viejo mañana.
Gencim, zenginim, sağlıklıyım üstelik yakışıklıyım. Herşeyim var.
Soy joven, rico, estoy sano y soy guapo.
Genç insanlarsınız. Ben de gencim.
Sois jóvenes, como yo.
Ben çok gencim. David çok fakir.
Que yo soy demasiado joven y que David es demasiado pobre.
Ama ben gencim ve çok güzelim, sadece canımın istediğini yaparım.
Pero yo soy joven y muy linda, y hago sólo lo que me gusta.
Bu kök yaşlıları iyi eder. Ben hala gencim.
Esa raíz cura a la gente mayor y yo me encuentro todavía joven.
- Gencim, sağlıklıyım, aptal değilim.
- Soy joven, sano y no muy tonto.
Ama ben evlenmek için çok gencim efendim.
Pero soy demasiado joven para casarme, señor.
'Çünkü bilmek için çok çok gencim
Porque soy muy pequeña para saberlo
- Bunu başardın. - Ben daha gencim.
Oh, salve una cierta cantidad de ellos.
Ben sana göre çok gencim.
Tengo los brazos cortos.
Ben daha gencim ama burada yardımcı eğitmenim.
Yo soy joven, pero soy el ayudante del instructor.
Ben bile sizden daha gencim.
Yo soy aún más joven que tú.
Sanırım hâlâ kapıyı kendim açabilecek kadar gencim.
Pienso que todavía soy lo suficientemente joven como para abrir la puerta por mi misma.
Daha çok gencim Harry bebeğim.
Soy demasiado joven, Harry.
Ölmek için çok gencim.
Soy demasiado joven para morir.
- Gencim.
- Soy joven.
İlk gördüğüm erkekle seni aldatacağım. Gencim, güzelim.
Soy joven y hermosa.
Ben hâlâ gencim!
Todavía soy joven.
- Tamam. Ondan daha gencim.
Muy bien, soy más joven que ella.
Hâlâ gencim.
Soy aún joven.
Ama gencim, güçlüyüm, öfkeliyim.
Pero soy joven, fuerte y estoy furioso.
- Çok gencim.
- Soy demasiado joven.
Gencim. Yönetimi ben alacağım.
Soy joven... tomo la dirección...
- Ben çirkin bir gencim.
- Soy un joven asqueroso.
Ben henüz çok gencim...
Sabes que aún Soyjoven
Gencim, güzelim ve yardımcı kiracıyım!
¡ Soy joven, hermosa y co-inquilina!
Kuşkusuz, ben Sarah Bernhardt'ı göremeyecek kadar gencim... Öyle heyecanlıydım ki.
Soy muy joven para haber visto a Sarah Bernardt...
Gencim, sağlıklıyım, iyi bir işim var.
Soy joven, estoy sano y tengo un buen trabajo.
Gençim.
Pocos.