Genelde translate Spanish
14,403 parallel translation
Genelde son sözü ben söylerim buralarda. Elin çok hoş kokuyor.
Normalmente soy el que dice la última palabra por aquí.
Evet, bunu tüm ailelere söylüyorum ama genelde çok azı uyguluyor.
Sí, mire, bueno, se lo digo a todos los padres y hacen caso muy pocos.
- Genelde her ikisi de o kadar sıradışı değil.
Bueno, es tanto, lo que realmente - No es tan raro. - ¡ ¿ Esperar lo?
Bu genelde adaylara yaptığım bir konuşma ama bunu sana uyarlayacağım.
Este es el discurso que normalmente doy al candidato, pero voy a adaptarlo para usted.
Burada, beslenme fırsatları genelde çok ender oluyor.
De esta manera, las posibilidades de alimentos siempre son pocas y distantes entre sí.
Genelde pek kulak asmadım.
Yo no les hacía demasiado caso.
Aslanlar genelde bu sıcakta avlanmaktan kaçınırlar.
Los leones normalmente evitan la caza con tanto calor.
Genelde tek tabanca takılırım ama, gelsin bakalım.
Habitualmente, yo solo hago todo, pero bueno.
Komite üyelerinden birini baştan çıkarttın anlaşma prosüdürlerin böyle mi işliyor genelde?
¿ Seducir a la presidente del comité del sindicato, es el proceso de negociación habitual?
Genelde her şeye hazırsındır.
Normalmente te va todo.
Biz genelde bir kişiyi çadırda, bir kişiyi sahada tutarız.
Usualmente mantenemos uno en la carpa, otro en el campo.
İkinci dereceden kanıtlara dayanan davalarda işler genelde böyle mi yürür? Bu nitelikteki davalarda kullanılan bir numara mıdır?
¿ Es debido a la naturaleza de tener un caso circunstancial, es parte del truco de procesar un caso
~ HEYECAN YÜKLÜ BİR PRODÜKSİYON ~ - "Gizli Dosyalar", genelde bir sürü karakterin çalıştığı bir iş.
"Expediente X" es generalmente mucho de acción personajes.
Burada genelde iyi çekerdi.
Usualmente hay buena señal.
Bazen endişeleniyorum... İnsanlar bunu garipseyebilir çünkü o genelde erkeklerin yaptığı bir şeyi yapıyor.
A veces me preocupa que la gente vea extraño que ella haga algo que generalmente hacen los hombres.
Genelde amonyum perkloratın ilk hali olarak üretilir. Bir yakıt. Donanma uydularını yörüngeye fırlatmak için kullanılır.
Por lo general se produce como precursor del perclorato de amonio un combustible utilizado para lanzar satélites navales en órbita.
Bir kadının doğum esnasında yaşadığı acının bir erkeğin katlanmak zorunda olduğu her şeyi fazlasıyla aştığı genelde kabul edilir diye düşünüyorum.
Es bien sabido que el dolor de parto es algo mucho más allá de lo que cualquier hombre soportaría.
Genelde buraya pek insan yaklaşmaz.
Normalmente la gente ni se acerca.
Genelde böyle olacaktır.
Asi es esto.
Genelde böyle konularda haklıdır.
Normalmente tiene razón con este tipo de cosas.
Kaptan, genelde komuta platformundaki köprüde olur.
El capitán está en el puente, en el círculo de mando.
Genelde ziraat aletleri, makineler, ticari mal var.
Son cosas agrícolas, máquinas y mercancía.
Genelde insanlar bu sıklıkla berbere gider.
Como los cortes de cabello.
Hayatta ne zaman fena çuvallasanız... genelde faturayı geçmişte verdiğiniz büyük ve yanlış bir karara kesersiniz.
Cuando la vida resulta terriblemente mal generalmente el origen de todo es una mala decisión descomunal.
Genelde hiçbir şey çıkmaz ama videoyu yükleyen çocuk dedi ki Kara Tepeler Ormanı'nda bir kaset bulmuş.
Y generalmente no es nada. Pero dicen que encontraron esta cinta en el Bosque Black Hills.
Genelde denetime olumsuz tepki verilir.
Hay quien no toma bien una auditoría.
Bakın, genelde kin tutmam ama ailemi öldürdünüz. O yüzden... Sizin için bir istisna yapacağım.
Miren, no soy vengativo, pero ustedes mataron a mis padres, así que por ustedes voy a hacer una excepción.
- Genelde beni izleyen biri olmuyor.
Bueno, normalmente no tengo público.
Ben genelde buradayım Cinsel taciz seminerleri sırasında.
Aquí es donde por lo general soy durante los seminarios de acoso sexual.
İşim genelde sayılarla.
Normalmente trabajo con números.
Genelde Enoch yapar ama dediğim gibi bir yerlerde somurtmakla meşgul kendisi.
Generalmente Enoch me ayuda, pero no sé dónde está.
Ymbryneler genelde döngü oluşturmak için en uygun günü seçerler.
Las ymbrynes suelen elegir un día perfecto para crear un bucle.
Genelde durum böyle değil.
Disculpe, para que lo sepa, él no es así de verdad.
Evet, yaptım. Ama genelde beleşe değil.
Sí, pero normalmente no gratis.
Genelde yorgunum.
Más bien cansado.
Genelde boyaları kazırım, bazen de yemek pişiririm.
Por lo general sólo pinto. A veces cocino para los chicos.
Ve karşılığında genelde bana bir rozet verirler veya celpname ama daha çok sadece rozet.
Y a cambio, suelen darme insignias. O citaciones. Pero generalmente son insignias.
Şimdi yiyeceklere gelince genelde elinin altındaki içecekleri Elvis'e seçtiririz.
En cuanto a la comida, solemos asegurarnos de que Elvis tenga una selección de bebidas.
Her ne kadar genelde kaderci olsalar da.
Aunque son generalmente fatalistas.
Deneyimlerime göre ; ölmek üzere olan insanlar genelde ağlar dua eder ya da biraz yalvarır.
En mi experiencia, la gente que está a punto de morir, usualmente llora o reza o suplica un poco.
Genelde basit ve kutu gibidirler ama ben biraz oyma ekledim, detay çalıştım.
Por lo general son simples y con forma de caja pero yo le agregué tallas y otros detalles.
Dağınıklık için üzgünüm, genelde ziyaretçim olmaz.
Disculpa el desorden, no acostumbro recibir visitas.
Ama genelde zalimlerdir.
Pero suelen serlo.
Genelde kazayla.
Generalmente, por accidente.
Orası genelde öyledir.
- Siempre es así.
Affedersiniz, genelde başkalarının arabasını dikizleyen biri değilimdir.
Beth debe estar loca en este momento. Lo sé.
Genelde saçlarımı arkadaşım Ricky keser. Geçen hafta kâküllerimi aldırdım.
Si. mi amiga Ricky me corta el pelo, y me corto el flequillo la semana pasada.
Malzemeler genelde Sovyetler Birliği'nden geliyor.
Los suministros son generosamente proporcionados por La Unión Soviética.
Genelde tedavi için hazır olan ve bilgi verirse çoğu yurttaşın hayatına mal olacağına inanan ajanlarla çalışır. Öbür dünyadaki yerlerinde edecekleri fedakârlıktan bahsetmiyorum bile.
Generalmente tiene operarios capacitados preparados para lidiar con todo que creen que sin la información, más de sus compatriotas morirán, sin mencionar asegurar su propio lugar en la otra vida.
Yurt dışında uğraştığımız bu parazit genelde tek hücrelidir.
Ahora bien, este parásito con el que lidiamos en el extranjero es muy probable que sea unicelular.
Genelde elinden bırakmazsın.
Por lo general, los proteges mucho.