English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Gentil

Gentil translate Spanish

1,774 parallel translation
Yakından televizyonda olduğundan daha güzel.
Escucha! Es más hermosa en verdad que en la tele, y tan gentil
- Sana. Bana iyi davranmak zorunda kalıyorsun.
Estás obligado a ser gentil conmigo.
Jamie'yi severim. İyi çocuktur.
Me gusta mucho Jamie, es gentil.
- Çok iyi bir kızdı.
- Era una chica muy gentil.
Nazik olacağıma söz veriyorum.
Prometo ser gentil.
Hayır. Sherri'yi akşam yemeğine çıkaracak sonra da nazik ama kesin bir dille kendimi. bu ilişkiden sıyıracağım.
No, voy a darle las gracias a Sherri por la cena de anoche después, pretendo, de forma gentil, pero firmemente..... liberarme de la relación.
Beyler, bu küçük çocuk, bize robotunu gösterecek kadar nazikti.
Señores, este chico a sido tan gentil de enseñarnos su robot.
Ama dediklerine göre, Brigham, dolar sözü dinlermiş.
Pero dicen que el Hermano Brigham aprecia el valor de un gentil dólar.
Bir hayvana nazikçe davranmanın bizden bir götürüsü olmaz.
Un humano no pierde nada al ser gentil con un animal.
Çok naziksin genç bayan, ama çok geç.
Muy gentil de su parte, señorita, realmente. Pero es muy tarde.
Evet, ama artık kibar ve nazik olduğunu biliyoruz.
Ahora sabemos que es amable y gentil.
Kibar ve nazikmiş.
Amable y gentil. ¿ No?
Bir zamanlar güçlü ve kibar olan bir adamı kollamak zorunda değilsin. Kendini yavaş yavaş mahveden bir adam...
No ves a un hombre que era fuerte y gentil, lentamente destruirse.
Ne kadar hoş.
Qué gentil.
Çok kibarsınız. Üzülerek şunu sormalıyım.
Usted ha sido muy gentil, pero lo siento, tengo que preguntar.
Onu seveceğine ve ona iyi davranacağına yemin et.
Jura que la amarás y que serás gentil con ella.
- Nazik kullan.
- Sé gentil.
Nazik bir selamlama.
Una gentil bienvenida, debo decir.
Yukarı aşağı yürüdüm ve açık bir yüz aradım.
Camine por todos lados para encontrar un rostro gentil.
- Çiçekler! Elliot, çok tatlı.
Elliot, qué gentil.
Çünkü ben tanıştığın... en akıllı, en sevgi dolu, ve en çekici adamım.
Porque soy el tipo más inteligente, más gentil y más encantador... que has conocido.
O tanıştığım en zeki, en sevgi dolu... ve en çekici adam.
El es el tipo más inteligente, más gentil y más encantador... que he conocido.
O kadar nazik biri deli gibi davranıyordu.
Parecia loco cuando el suele ser tan gentil.
Duygularıma değer verirdi.
Él era gentil y cariñoso y le preocupaba lo que yo sentía.
Sağduyulu, nazik.
Discreta. Gentil.
Git. İyilip yap ve acele et.
Vamos, sea gentil.
Teşekkürler.
Gracias, es muy gentil.
Naziksin.
Gentil...
Bize yaptığınız yardımlar için teşekkür ederiz.
Mil gracias, por su gentil ayuda.
Teşekkürler.
- Gracias. Muy gentil de su parte.
Aynı zamanda kibardı da.
Era gentil, también.
Normalde çok düzgün ve nazik bir insandır, böyle saçmalayan biri değildi.
Ella normalmente es muy educada... Y gentil. Y de ninguna manera frívola.
Ben sadece bir yabancıyım ama, Bayan Bunner bana çok iyi bir insan- -
Yo sólo una... extraña, lo sé, pero... la Srta Bunner parecía la más gentil...
Çok naziksin.
Siempre eres así... Eres gentil...
Bize bıraktığı banyo seti için Dianne'e teşekkür edecektim.
Quería darle las gracias a Diane por las sales de baño. Fue muy gentil.
Aslında, Rita İngiliz tabiriyle tatlı veya kibar anlamında "Pussycat" olarak kullanmıştı.
En realidad, Rita lo dijo en el sentido británico de la palabra, que significa dulce o gentil, como un "gatito"
Ülken için savaşıyorsun... Çok tatlısın.
Luchando por tu país... eres tan gentil.
- Teşekkürler, çok şirinsin.
Gracias, eres muy gentil.
- Şirinlik yapmıyorum.
No estoy siendo gentil.
Bana çok tatlısın, dedi.
Ella dijo que fui gentil.
Gussy, küçüklüğünden beri sen dünyadaki en tatlı, en nazik ruha sahiptin.
Gussy, desde que eras un niñito, has sido el más dulce espíritu en esta tierra, él más gentil.
Yahudi değilmişim.
Soy gentil.
Yaduhi olmayan eşime kötü örnek oluyorsunuz.
Le da un mal ejemplo a mi esposa gentil.
Öyle bir tarzı vardı ki, nazik, ama tehlikeli.
Tenía una forma de ser... gentil, pero peligrosa.
Çok uzakta.
Es muy lejos. Qué gentil eres.
Bana iyi davranmak zorunda olmamalısın.
No deberías estar obligado a ser gentil conmigo
- Nazik mi?
¿ Gentil?
Nazik ol Francois.
Sea gentil, François.
Layla, lütfen onu da yanında götürür müsün?
Sea gentil, Leila.
Ne tatlısın -
No es nada gentil...
- Sen Yahudi değilsin.
- Tú eres gentil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]