Girebilirsin translate Spanish
1,029 parallel translation
Yendiğime iddiaya girebilirsin.
Ud. se lo ha buscado.
- Girebilirsin.
- Puede pasar.
Birkaç dolarlık kapkaç ya da milyon dolarlık bir soygun. İkisi içinde hapse girebilirsin.
Pueden encerrarte tan fácil por un robo de $ 10 o de un millón.
Hapse girebilirsin.
Podrían encerrarte.
Bunun için hapse girebilirsin.
Puedes ir a la cárcel por ello.
İstediğin şeye iddiasına girebilirsin ki bunu hemen iptal etmeyecekler.
Puedes apostar a que después me buscarán por aquí, aunque no ahora.
Girebilirsin.
- Casi. Pasa.
Geç kaldın, ancak Mathews üzerine girebilirsin.
Es demasiado tarde. ¡ A menos que quiera apostar por Mathews!
Bunun için hapse girebilirsin.
Podría ir presa por esto.
Bir kaç dakikalığına girebilirsin.
Está bien, pero sólo unos minutos.
- Girebilirsin. - Tamam, Bay Hoylake.
- Sí, señor.
- Şu an meşgul ama içeri girebilirsin.
- Está ocupado, pero puede pasar.
Girebilirsin.
Ya puedes entrar.
Gece saat 10 dan sonra her zaman girebilirsin.
Ya le he dado toda la información necesaria.
Ah. Girebilirsin.
Ya puedes entrar.
Seni etkilemez. Buna bahse girebilirsin.
claro que no.
Petrol işine bile girebilirsin.
Puede arrendar parcelas para extraer petróleo.
Şayet dinlersen, bir düzene girebilirsin.
Si me escuchas, podría ayudarte.
Bu yüzden hapse girebilirsin.
¿ No querrás acabar en prisión, eh?
Evet, oraya bir hemşire olarak çok rahat girebilirsin.
No tantas como yo. Lo he visto con mis propios ojos. Hay que tener mucho cuidado con como se usa esto.
Şimdi girebilirsin Maria.
Puede pasar, Maria.
Pether, tamam şimdi girebilirsin.
Pether, ya puede entrar.
- Bahse girebilirsin.
- ¡ Y tanto!
Artık, May Fortune fabrikasının her birimine girebilirsin.
Tendrás acceso a toda la planta de May Fortune.
Bu gecelik girebilirsin.
- Esta tarde, sí.
Girebilirsin, sevgilim.
¡ Ya puedes entrar, hijo mío!
Girebilirsin.
Sí, pase.
- Girebilirsin, sevgili yoldaşım, girebilirsin.
- Adelante, querido.
Dışişlerinde kolaylıkla işe girebilirsin.
Podrías conseguir un trabajo en la Oficina de Relaciones Exteriores. ¿ Quién te lo dijo?
- Hayatın üzerine bahse girebilirsin.
- Puede apostar su vida a que sí.
- Bu konuda bahse girebilirsin ortak.
- Seguro que sí, compañero.
İçeri girebilirsin...
Ya puedes entrar...
Girebilirsin. Açtım.
Entre, está abierto.
Artık çekinmeden girebilirsin.
Entra sin temor. Mi enfermedad ha desparecido.
Girebilirsin.
Puede entrar.
İçeri girebilirsin.
Pase.
Elbette girebilirsin.
Claro.
Meng Zhou'da mutlu olmazsan buraya geri dönüp Bu eşyaları kullanarak keşiş kılığına girebilirsin
Si te sientes infeliz en Meng Zhou, puedes regresar aquí y usar estos objetos para vestir como un monje.
İyi, pekala. Girebilirsin.
Está bien, puedes entrar.
Bahse girebilirsin.
Podeis verlo ahi
Son kuruşuna kadar bu konuda iddiaya girebilirsin!
Puede apostar la camisa.
Onu buraya getir ve yukarıdaki büyük pencereye daya. Böylece üst kısımdan içeri girebilirsin...
Tráigala y apóyela en el ventanal del salón, para entrar por el primer piso.
- Bahse girebilirsin!
- Naturalmente.
- Daha iyi olamaz. Girebilirsin.
- No podría estar mejor.
Her şeye iddiaya girebilirsin sanıyordum.
Pensé que ustedes apostaban a cualquier cosa.
Bahse girebilirsin, patron.
Claro jefe.
İçeri girebilirsin.
- Soy yo.
Hapse girebilirsin!
Puedes ir a la cárcel, ¿ cómo has podido?
- Tabii ki girebilirsin.
- ¡ Claro!
Girebilirsin!
Buenas noches, pajaritos.
Şimdi girebilirsin.
Puede pasar.