Giremezsiniz translate Spanish
1,233 parallel translation
- Pardon, oraya giremezsiniz.
- No puede entrar.
- Bayım, oraya giremezsiniz.
- Señor, no puede entrar.
Oraya giremezsiniz.
¡ No puedes ir allí!
üzgünüm, giremezsiniz. Şu anda bir tur var.
Disculpe, pero no puede entrar, hay una visita.
Eğer olay sizi buraya getiriyorsa giremezsiniz.
Pero no si les trae hasta aquí.
Bu kulakları takmadan tapınağa giremezsiniz.
- No pueden entrar sin orejas.
Yiyecek ya da içecekle giremezsiniz.
Ni comida ni bebidas.
Giremezsiniz.
No pueden entrar.
Resmi kimliksiz giremezsiniz.
Que no entre nadie sin identificaci � n.
- Kimse yok. - Oraya geçmemde bir sakınca var mı? - Oraya giremezsiniz.
Necesito entrar en ese sector.
- İçeri giremezsiniz.
- No puede pasar.
Üzülerek söylüyorum, bu... içeri giremezsiniz efendim.
Me atrevo a decir que lo hizo, señor, pero esto no lo hará.
Eğer listede adınız yoksa, giremezsiniz.
Si no está en la lista, no entra.
Siz içeri giremezsiniz
Señor, señor...
- İçeri giremezsiniz.
- No puede entrar.
Hey buraya giremezsiniz.
No pueden entrar aquí.
Durun giremezsiniz
¡ Alto! ¡ Parad!
Oraya giremezsiniz. - Neden ki?
- No podéis entrar ahí.
Oraya giremezsiniz!
¡ No puede entrar!
Bayan, oraya giremezsiniz.
No puede pasar allí, señora.
Affedersiniz ama Jefferson D'arcy'nin sınıfına öyle elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz.
Disculpe, simplemente no puedes meterte en una clase de Jefferson D'Arcy.
Binbaşı, içeri giremezsiniz. Gövde yırtılması var...
- No puede entrar.
- Efendim, buraya giremezsiniz.
- Señor, por favor váyase del otro lado señor... - Shh.
O halde içeri giremezsiniz.
No puede pasar.
- İçeri giremezsiniz.
¡ No puede entrar ahí!
Ama rezervasyon yaptırmadan giremezsiniz.
¡ Bichos por todos lados! Pero, tú no llamaste por una reservación, y... ¡ shh!
- İçeri giremezsiniz. - Her şey yolunda.
No pueden entrar ahí.
Ama siz hala giremezsiniz.
Bien. Continúan no pudiendo entrar.
- Kimliksiz giremezsiniz.
- No pueden pasar sin permiso.
"... Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz.
"... nunca entrarán al Reino de los Cielos.
Bayan oraya giremezsiniz.
Señora, no puede entrar al quirófano.
- Oraya giremezsiniz!
¡ No puede entrar ahí!
Bu eve giremezsiniz. Bu evde hiç kimse kalamaz.
No pueden quedarse aquí.
Daireye giremezsiniz.
No puede entrar al edificio.
Oraya giremezsiniz, bayan.
Señorita, No puede estar aquí.
- İçeri giremezsiniz.
- ¿ Por qué? - Ordenes de Rhyme.
- Oraya giremezsiniz.
- ¡ No pueden entrar ahí!
Güvenlik kayıtları yaptırmadan Giremezsiniz
No puedes entrar sin firmar el registro de seguridad.
Hayır. Giremezsiniz.
No, no pueden entrar.
- İçeri giremezsiniz.
No pueden pasar.
- Ayağım! - Giremezsiniz.
¡ Mi pie!
Hey, siz çocuklar içeriye bu şekilde giremezsiniz.
- ¡ Esperen! , no pueden entrar aquí.
İçeri giremezsiniz- -
No puede entrar...
Öyle direkt giremezsiniz.
No pueden pasar.
Oraya giremezsiniz!
¡ No pueden entrar allí!
- Bayım üzgünüm ama oraya giremezsiniz.
Sir Doctor, Doctor.
Evime böyle giremezsiniz.
Tienen los zapatos puestos. Conocen las reglas.
Bakın, özür dilerim, içeri giremezsiniz.
- No puede entrar.
İçeri giremezsiniz.
No pueden entrar.
- Giremezsiniz dedim.
Que no pueden pasar.
- Size giremezsiniz dedim.
No pueden pasar.