Girit translate Spanish
160 parallel translation
Ben Girit'liyim, dolambaçlı konuşmayı sevmem.
Yo soy de Creta y no me gustan las palabras rebuscadas.
Girit'te işler karışık ve konvoylarımız okyanusun dört bir yanında.
Con Io de Creta y nuestros convoyes tan diseminados.
" Girit'te durum kötüye gidiyor.
"La situación en Creta se agrava".
Cunningham ve filosu, Girit'te çatışma hâlinde.
Cunningham y su flota tienen trabajo en Creta.
Girit'te durum karışıkken Batı Akdeniz'i tamamen boşaltamayız.
No podemos desproteger el Mediterráneo Occidental con este asunto en Creta.
Uçağımız Girit'e bir saat mesafede saldırıya uğradı.
Nos atacaron al salir de Creta.
Neyse, Girit'den bu yüzden çektirildin.
Ésta es la razón por la que le he sacado de Creta.
Girit'de işlerim olduğunu da biliyorum.
Pero tengo mucho que hacer en Creta.
Girit yemeklerinden bıkmaya başlamıştım zaten.
Me cansa la comida de Creta.
O bir Girit'li.
Es de Creta.
Girit'e mi dönüyorsun?
¿ Piensas volver a Creta?
Dört yıldır her yerde savaşıyorsunuz Habeş, Libya, Mısır, Girit.
Lucharon por doquier durante cuatro años en Abisinia, Libia, Egipto, Creta...
Judea, Ürdün, Ermenistan, Fenike, Sina ve Arabistan'daki şehirler Kıbrıs ve Girit adaları.
Judea, Jordania, Armenia, Fenicia, las provincias de Sinaí y Arabia y las islas de Chipre y Creta.
Girit
Creta. Disculpe...
- Girit. Orada uzun süre kalacaksın, değil mi?
Y se quedará ahí mucho tiempo, ¿ no?
Ya sen, bayım, Girit'e ne yapmaya gidiyorsun?
Y Ud., señor, ¿ a qué va a Creta? Si me permite preguntar.
Tabi. Girit misafirperverliğini hiç duymadın mı?
Claro. ¿ Nunca ha oído de la hospitalidad de Creta?
Girit'e nasıl geldim, biliyor musunuz?
¿ Saben cómo llegué a Creta?
Bilirsiniz, yazın çok sıcaktı... O zamanlar Girit'te... büyük bir problem vardı.
Era verano, saben, hacía mucho calor... y en esa época en Creta... había problemas grandes.
Müttefik kuvvetler, Girit'e geri dönsün.
Que las grandes potencias regresen a Creta.
Girit'te, gerçek saten bulmak çok zor.
En Creta uno no encuentra satín del bueno.
Kuru temizleyicide çalışan adamla Girit'e gitti.
Se marchó a Creta con el hombre aquel tan inapropiado.
Girit Adası'ndan geldiklerini biliyorsunuz.
Usted sabe que eran de Creta.
Ruslarla Girit'te buluşulacaktı.
El encuentro con los rusos iba a ser en Creta.
Projenin inşaatı Girit Adası'nın tamamen batmasına neden olacak. Orada yapılacak.
El proyecto ocupará la totalidad de Creta, donde se construirá.
Girit Adası'ndaki yarım milyon insanın boşaltılmasını nasıl teklif edersin?
Las medidas... ¿ Como propone evacuar a 500.000 personas de Creta?
Girit ve Yunan kıyılarını savunmak için Alman ordusuna ihtiyacımız var.
¡ Harán falta tropas alemanas en Creta y la costa griega si Patton ataca desde Egipto!
Merkez üssü Girit'in 230 km. kuzeybatısı "
Epicentro a 1 30 millas al noroeste de Creta ".
Girit yakınındaki denizaltı depremi konuşunda son bilgileri alabilir miyim? Burası Atina.
¿ Tienen más datos del maremoto cercano a Creta?
Merkez üssü Girit'in 230 km. kuzeybatısı.
aquí Atenas. Epicentro a 1 30 millas al NO de Creta.
İngiltere, Girit adasını bir deniz üssü olarak tutmaya çabaladı.
Los Ingleses intentaron conservar Creta, como una Base Naval.
Almanlar, hava hakimiyetlerine dayanarak, 16.000 paraşütçünün katıldığı, savaş tarihi boyunca gerçekleştirilen ilk büyük hava indirme saldırısını Girit'e yaptı.
Con la completa supremacía del aire, Los Alemanes atacaron Creta con 16.000 paracaidistas. El primer asalto paracaidista a gran escala de la guerra.
Churchill ne pahasına olursa olsun Girit'in elde tutulmasını düşünüyordu.
Churchill, pensó que era importante mantenerse en Creta a cualquier precio,
Girit'i kaybetmek demek Doğu Akdeniz'deki deniz ve hava üslerini kaybetmek demekti.
Si perdíamos Creta, perdíamos nuestra Base en el Mediterráneo Oriental Nuestra Base, Aérea y Naval.
Girit kaybedildi.
Creta, estaba perdida.
Yunanistan ve Girit'te uğradığı küçük düşürücü başarısızlık sonrası, zafere ihtiyacı vardı.
Se necesita una victoria, especialmente después de la humillante derrotas en Grecia y Creta.
Sonraki durağım Girit'ti, yavru eşeklere bindim orada.
Luego fui a Creta. Allí monté sobre mulos.
1941'de Girit Seferi'nde bulunmuş.
Se lanzó sobre Creta en 1941.
Girit'ten çok ani ayrıldın.
Os fuisteis de Creta muy repentinamente.
Tüm Girit savaşı boyunca, çift taraflı bir ajandı.
Durante la lucha en Creta, era un agente doble.
Girit'e.
Creta.
Girit'te, Spartalıları yenmişler.
Mejor dicho, los espartanos de Creta.
Aslında daha geçen gün on bir yaşında bir çocuk böyle bir şey yapmıştı. Macaristan'da yoksa Girit'te miydi?
De hecho, el otro día, un niño de 11 años lo hizo, en Hungría, ¿ o en Creta?
- Idomeneo, Girit Kralı.
- Idomeneo, Rey de Creta.
Damat Girit Adasında çalışıyor, söylememiş miydim?
El novio sirve en Creta, ¿ no te lo dije?
Bu bir Renault Mountaineer, Girit'in arazisi için özel olarak tasarlanmış.
Es un Renault Mountaineer, especialmente diseñado para el terreno de Creta.
Bu muhteşem küçük adamla Hanya'da tanıştım. Filmleri geleneksel Girit yoluyla banyo etti.
Descubrí este maravilloso hombrecito en Hadia que hacía películas a a la manera Cretoniana.
Girit'te onun programını dinledim ve bu adam çok komik.
Oí su programa en Creta y tiene mucho gancho.
Girit kamuflaj kıyafeti.
- Camuflaje cretense.
Şimdi Girit'ten aramıza katılan müthiş DJ, ipek sesli Havacı Adrian Cronauer'le birlikteyiz.
Y ahora, directamente de Creta, demos la bienvenida a la voz suave de Adrian Cronauer.
Girit'ten ayrıldı ve Alaca Silahsız Kuşağı'na girdi.
Viene de Creta. Ha pasado a la zona desmilitarizada.