Giriş translate Spanish
12,418 parallel translation
Üniversite giriş sınavından önce bunu dinlemeni söyledi.
El jefe dice que deberías escucharlo... antes de los exámenes de ingreso a la universidad.
Cayman'nın güvenlik sistemine giriş kartı.
Nuestra llave al sistema de seguridad de Cayman.
Giriş için sadece benim iznim var.
Sólo estoy autorizada para la entrada.
Five-O, benim giriş değerlerim.
El Cinco-0 valora mi llegada.
Risa, giriş çıkış delicisi ve katerer pedine ihtiyacım var.
Exacto. Risa, necesito un taladro inalámbrico con un catéter pediátrico.
Belki de onların toplantıları, biri katılabilirsiniz Yanak bezlerden giriş şart olun.
Quizás podríamos asistir a una de sus reuniones, hacer hisopos de mejilla condición de entrada.
- Taktiksel giriş yapmıyoruz yani bu kişiye güveniyorsun.
No estamos haciendo un aproximación táctica y eso significa que confías en esta persona.
- Bu benim giriş yolum, Sam, tamam mı?
- Es mi forma de entrar, Sam, ¿ de acuerdo?
- Giriş reddedildi mi?
- Acceso denegado.
Eğer ilişkileri varsa muhtemelen gerçek isimleriyle giriş yapmamışlardır.
Bueno, si están teniendo un romance, probablemente no se registraron bajo ninguno de sus nombres reales.
Anında hesaba giriş yaptım.
Pronto ya había ingresado.
Binaya giriş çıkışları kapattılar.
Pusieron al edificio en encierro total.
Kahala Resort'da oda parasını peşin ödemiş fakat kayıtlara göre hiç giriş yapmamış.
Pagó con antelación su habitación en el Kahala Resort, pero según sus datos, nunca se registró.
Hastaneye giriş yapanlardan birinin olup olmadığını bul.
Necesito que averigües si pertenece a alguien que ha sido ingresado.
Mola odasının televizyonu bozulur ve Candy Crush'a da giriş yapamazsam belki.
Quizás si la televisión de la sala de descanso está rota y no puedo pasar un nivel de Candy Crush.
Birisi nasıl giriş yapacağını biliyor.
Alguien sabe hacer una entrada.
Telefon konumu bulmaya giriş.
Localiza un móvil, primera lección.
Boğuşma ya da zorla giriş izi yok.
Bueno, no hay signos de lucha ni de que forzasen la entrada.
Walter, 10 km sonra istasyona giriş tüneline erişeceksiniz.
Walter, en seis millas vas a llegar el túnel de entrada de la estación!
Dokuz giriş yarası var.
Nueve heridas de entrada separadas.
Dokuz giriş yarası mı?
¿ Nueve heridas de entrada?
Sonraki gün ofis giriş kartımı bulamadım.
Al día siguiente, no encontré mi tarjeta de entrada de la oficina.
Ooo. Eğer böyle gizli bir yere giriş iznim olsaydı...
Si tuviera acceso a esta clase de reserva...
Ha, o senin güvenliğin ve yararın için laboratuvara özel giriş imkanı sağlayan bir anahtar.
Ah, es una contraseña que permite acceso especial al laboratorio para tu seguridad y conveniencia.
Giriş için teşekkürler.
Gracias por la introducción.
Hayır, iki giriş şifresi var, birisi admin diğeri karakol için ve herkes onu biliyor.
No, porque sólo tienen dos contraseñas de inicio de sesión una para administrador y una para la patrulla, y todo el mundo las conoce.
Başka bir giriş yarasının olmadığını nereden biliyorsun?
¿ Y como sabes que no hay otra herida de entrada?
Hastaneye giriş yapanlardan birinin olup olmadığını bul.
Necesito que descubras si pertenece a alguien que haya sido ingresado.
Çeçenistan'da cihadist eğilimli bir gruba katılmış ve iki hafta önce Amerika'ya giriş yapmış.
Se unió a un grupo con tendencias yihadistas en Chechenia, se escabulló en el país hace dos semanas.
Olabilir ama oda kilitliymiş, giriş veya çıkış izi yok. Bir sürü konuk varmış ama hiçbiri odaya giren birini duymamış.
Podría ser, pero el hostal estaba cerrado, sin señales de entrada o salida, una media docena de huéspedes, ninguno de ellos vio o escuchó a algún intruso.
Nicky dün gece ofise giriş yapmamış.
Nicky no informó a la oficina anoche.
Buraya giriş yasak.
Esta área es restringida.
Justin Ross'un emlak şirketindeki tüm çalışanlar giriş-çıkış saatleri için kimlik kartları kullanıyorlarmış.
Todos los empleados de la inmobiliaria de Justin Ross usaron tarjetas de identificación para fichar al entrar y al salir del trabajo.
Angela, Ross'un ligine giriş yapabilmiş.
Parece que Angela nos ha dado acceso a la liga de Ross.
Ziyaretçi kayıtlarından eşinin öldüğü gün Bay Lahey'nin hastaneye giriş saatini okur musunuz?
Por supuesto que no. ¿ Puede por favor leer el registro de visitas y decirnos a qué hora llegó el Sr. Lahey al hospital el día en que murió su esposa?
Yani Bay Lahey giriş yaptıktan bir buçuk saat sonra vefat etmiş.
Entonces murió una hora y media después de que el Sr. Lahey llegó al hospital.
Kesin bir şey varsa o da sisteme giriş yapmayacağımdır.
Voy a entrar al sistema, seguro.
Giriş yapmam lazım...
Solo tengo que registrarme...
İşte böyle giriş yapacaksın.
Aquí es donde me registro.
Giriş bilgilendirmeni göz ardı etmiyorum.
Valoro mucho tus aportes.
Hastane personelinden açık izni olmayanlar giriş ya da çıkış yapamazlar.
Nadie puede entrar o salir sin el consentimiento expreso de los funcionarios del hospital.
17 yaşında NSA'nın Utah Veri Merkezi'ne yasal olmayan yollarla giriş yaptığın için kovulmuşsun.
- HACE 17 AÑOS 2048 - Expulsado a los 17 por una protesta - HACE 17 AÑOS 2048 - privada que degeneró en ilegal al acceder al centro de datos de la Agencia Nacional de Seguridad en Utah.
Ben Çoklu Giriş Yalan Tespitiyim.
Soy Detección de Mentiras de Entrada Múltiple.
Görünüşe göre onun adına sahte bir giriş kartı hazırlamışlar.
Parece que forjaron una tarjeta de entrada con su foto.
Bu yerin giriş ve çıkışlarında lobideki güvenlik kameralarından kaçabileceği bir yer var mı?
Cualquier manera de entrar y salir de este lugar que él podría haber evitado las cámaras de seguridad en el vestíbulo?
Merkez Bankası sunucularına doğru, gizlenmiş bir giriş yolu buldum okulun öğrenci etkinlik merkezindeki bir bilgisayardan yüklenmiş.
He encontrado un camino de entrada fantasma con el servidor de la Fed subido desde un ordenador en el centro de la actividad del estudiante de la escuela.
Çünkü ailesi ile tatilde olan bir turist kaçırılıp aynı gün içerisinde ülkeye giriş çıkış yapmış ve oldukça fazla işgence görmüş.
Porque entraron y salieron el día exacto que un turista estadounidense fue secuestrado y brutalmente torturado cuando estaba de vacaciones con su familia.
Trent, Fair Oaks'daki bir kahve dükkânına giriş yapmış.
Oye, Trent acaba de llegar a la cafetería de Fair Oaks.
ikisi koruma, ikiside giris noktasinda.
Dos en guardia, dos en el punto de entrada. Esperen.
Hasaan. Adamlarinin oldugu yan giris kapisini...
Esa puerta en la que está tu hombre...
Sert bir giris yapacagiz.
Entramos con todo.