English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ G ] / Girmeyin

Girmeyin translate Spanish

474 parallel translation
Girmeyin lütfen, sekreter kendini iyi hissetmiyor.
"No entre. ¡ El secretario está hoy de mal humor!"
Bana yolu gösterme zahmetine girmeyin.
- ¿ Qué te pasa?
Şimdi ikiniz de dışarı çıkın ve sakın içeri girmeyin!
¡ Ahora marchaos, los dos, y quedaos fuera!
Kabuslarımıza da girmeyin.
¡ Y basta ya con las pesadillas!
İnkar etme zahmetine girmeyin.
No os molestéis en negarlo.
Benim için zahmete girmeyin.
Y no se tome ninguna molestia.
O kadar zahmete girmeyin, tavuk kesmeye falan gerek yok.
- No quiero causar molestias.
İçeri girmeyin.
No entre.
Aramıza girmeyin.
¡ No permanezca entre nosotros!
Ona girmeyin, size faydası olmaz.
No la coja, no es la buena.
Dikkatli olun Mr.Kearny, içeri girmeyin.
Cuidado, señor Kearny, no entre.
- Şimdi içeri girmeyin lütfen.
- Por favor, no entréis.
Girmeyin, efendim! Sancak tarafındaki kazan gitti, iskele tarafındaki de gitmek üzere.
La caldera de estribor ha estallado, y la de babor está a punto.
- Tanrı aşkına, bayım, oraya girmeyin.
- Por el amor de Dios, no entre.
Lütfen piste girmeyin.
No cruces la pista, por favor.
Piste girmeyin.
No cruces la pista.
- Araya girmeyin, Mr.Denver.
- No interrumpa, Sr. Denver.
Ama araştıracağız. - Zahmete girmeyin. - Sizin için mi?
Bien, pero no quiero que se moleste.
İşi çabuk halletmeye bakın. Sakın yufka yürekli olmayın. Clarence'la tartışmaya girmeyin, o güzel konuşur, sözlerine kulak verirseniz sizi kendine acındırabilir.
Pero señores, ejecutadlo con prontitud, inconmovibles, sin dar oído a sus súplicas, pues Clarence es un buen orador, y podría apiadaros si lo escucháis.
Oraya girmeyin!
¡ No entre ahí!
Bunu şunun için söylüyorum : eğer ekranınızda karlanma görünecek olursa, televizyonuzun ayarı ile oynama zahmetine girmeyin.
Lo digo porque si aparece nieve en su pantalla,... no pierdan el tiempo ajustándoIa.
- Riske girmeyin. - Yeter artık.
- Hasta luego.
Piskopos, sivil otoriteyle bir anlaşma yaptı. Siz sıraya girmeyin.
Por encargo del obispado, que lo ha arreglado con las autoridades civiles no irá usté en la cuerda.
Bay Biegler, siz de her fırsatta bağıra çağıra araya girmeyin.
Sr. Biegler, no saltará gritando a la primera de cambio.
O kapıdan girmeyin.
No entren ahí.
İçeri girmeyin.
No entren.
Sizin kadar akıllı olduğuna göre bir münakaşaya girmeyin.
No le discutan, ya que es tan terrible como creen.
İyi akşamlar, çocuklar. Kazanacak eliniz yoksa açık karta girmeyin!
No juguéis al póquer descubierto si no tenéis una mano ganadora.
Oraya girmeyin!
No entren ahí!
İçeri girmeyin. Neden?
No puede entrar.
Lütfen, Bay Barnard, oraya girmeyin...
Por favor, no vaya ahí, Sr. Barnard...
Girmeyin!
¡ No entre!
Kanıma girmeyin.
No me tente.
Ve ışığı açmadan içeri girmeyin!
¡ No entréis a oscuras!
Lütfen hiç zahmete girmeyin.
Por favor, no se tome ninguna molestia.
Gelin buraya, sakın girmeyin.
Venid aquí, vamos fuera.
Arama zahmetine girmeyin.
No os molestéis en buscarlo.
Kapıdaki kağıtta "girmeyin" yazıyor.
El cartel de la puerta dice : "Prohibida la entrada".
Hiçbir şekilde riske girmeyin ve bu konuda tek kelime konuşmayın.
Soy responsable de su seguridad. No diga nada a nadie.
- Kırılmış havalarına girmeyin!
- No haga como que está herida.
Ne yaparsanız yapın, ama içeri girmeyin!
No intenten entrar.
Ormana girmeyin!
No entréis en la selva.
İçeri girmeyin yüzbaşı.
No vayas allí, capitán, por amor de Dios.
Önce rahibe sorun, günaha girmeyin.
Primero preguntemos al cura, no pequemos.
Ve sakın yufka yürekli olmayın, Larding ile tartışmaya girmeyin, O güzel konuşur ; Sözlerine kulak verirseniz, sizi kendine acındırabilir.
Mostraos inflexibles a sus suplicas, pues Larding es elocuente y podría conmover vuestros corazones si le escucháis.
Siz ikinizin birbirinizi tanıdığınızı biliyoruz, bu nedenle onu gizleme zahmetine girmeyin.
Sabemos que ustedes se conocen, así que no intenten disimular.
Sizin kadar akıllı olduğuna göre bir münakaşaya girmeyin.
No discutáis porque es tan listo como vosotros.
Oraya girmeyin?
No entre ahí.
Kanyona girmeyin.
Cuidado con el cañón.
Araya girmeyin diyor.
Que no le interrumpa.
Tanrı aşkına girmeyin.
No vayas...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]