Giro translate Spanish
3,331 parallel translation
- Bu şeyin dönme yarıçapı nedir?
- ¿ Cómo va el radio de giro de esa cosa?
Allak bullak olmuş durumdayız!
¡ Menudo giro en los acontecimientos!
Yeni bir gelişme oldu.
Hay un nuevo giro en los acontecimientos.
Yarım mil daire çizip Kırmızı Dört'ün uçaktan atlamasını sağlayın.
Haz un giro de 1 km y que Rojo Cuatro salte.
Cayropusula bağlantıları aktif.
Iniciando giro-compás.
Dönüş hızı 36,000 devirde!
Velocidad de giro 36000.
Alışılmadık sebepler sonucu Riverside County Sağlık Departmanı Liberace'nin mucibi Ronald Daniels'ın verdiği ölüm belgesini reddetti ve otopsi istedi.
En un inusual giro de los acontecimientos... el Departamento de Salud del Condado de Riverside ha rechazado el certificado de defunción... emitido por el Dr. Ronald Daniels, que atendió a Liberace. y han ordenado una autopsia.
Şimdi geri geldiğimize göre bu korkutucu gelişmeleri yeniden gözden geçirelim.
Ahora que regresamos al aire hagamos un resumen del terrible giro que tomaron- -
Tom beni şehre davet etmişti, Yale Kulübü'nde öğlen yemeğine ancak gün içinde beklenmedik bir gelişme oldu.
Tom me había invitado a la ciudad para comer en el Yale Club pero el día tuvo un giro inesperado.
Tek dönen avuç tek kılıçtır.
Un giro de la palma es como el de una espada.
Çift dönen avuç çift kılıçtır.
El doble giro de palmas es como un par de espadas.
Bana da bir tane vurmak ister misin?
¿ Quieres dar un giro a mi?
İtalya Bisiklet Turu Mayıs 2009
Giro d'Italia mayo de 2009
Lance eleştirmenlerine meydan okumak için Tur'da kan değerlerini açıklamaya başladı.
Para retar a sus críticos Lance publicó los resultados de sus pruebas de sangre en el Giro.
- Richard Stoker sebebini bilmediğimiz ve bilemeyeceğimiz...
Un cruel giro del destino nos arrebató a Richard Stoker...
Dar dönüş açılarım ve iyi bir güç-ağırlık oranım var. - Başka neyin var biliyor musun? - Ne?
Tengo un giro cerrado buen peso y potencia- ¿ Sabes qué tienes?
- Güzel dönüş.
- Buen giro.
Şimdi üçüncü kapıya dönüyor!
¡ Da un giro de 180 grados de regreso a la marca tres!
270 derecelik, keskin bir G dönüşü yapıyor!
¡ Da un fuerte giro de 270 grados a la derecha!
Şimdi şu zorlu 270 derecelik keskin G dönüşünü yapıyor!
¡ Ahora da un fuerte giro de 270 grados! ¡ Eso es!
Sol dikey dönüş.
Giro izquierdo.
- Dönüşlerini göster.
- Muéstrame un giro.
Hadi, şu radyal G dönüşüne çalışalım.
Trabajemos en el giro G-Radial.
Hey, şu inanılmaz keskin dikey G dönüşünü gördüm.
Te vi hacer un increíble giro vertical de varias G.
Efsanede başka bir gün, başka bir yön.
Otro día, otro giro en la saga.
Elinor'u son gördüğünden beri sağlık durumu kötüleşti.
La salud de Elinor ha dado un giro para peor, desde la última vez que la viste.
Havaleyle.
Un giro.
Hikayem senin hayallerinde şekillendirdiğin... gibi olmadıysa üzgünüm Elspeth,
Asi que perdoname Si yo giro a la historia de una manera parece superficial a ti, Elspeth,
Dördüncü viraja girerken sürücülerin dikkat etmesi lazım.
Precaución para los corredores en el cuarto giro.
Ya silahı sana doğru çevirirsem?
¿ Y si giro mi arma en tu dirección?
Buradan dön.
- ¿ Giro aquí?
Ne büyük bir ikilem.
Con un giro.
Bitiş çizgisinden önceki son virajdasın.
Vas por el último giro antes de la recta final.
Küçük bir sürpriz var.
Hubo un giro imprevisto.
Ama bu şovun olayı şu, şarkıcılar jüri üyelerini oyluyor.
Pero el giro es que, en este programa, los cantantes juzgan a los jueces.
Yanlış yerden döndük sanırım.
Debemos haber dado un giro equivocado.
- Kenetlenme için dönmeye başlanıyor.
Comenzando giro para ensamble.
Kötüleşti.
Ella dio un giro.
O dönüşü hatırlıyorum.
Recuerdo ese giro.
Ben bu kağıt şerit, kablosunu ele alırsam burada da her şeyi tamamlarsam ve birlikte uçları bağlanır. Bir tür daire gibi.
Si tomo esta cinta de papel la giro y la doblo alrededor de la mitad y conecto las puntas formaría... como un círculo.
Michael'a hayatını düzene sokması için bir fırsat sunulmuştu ve tüm yapması gereken ailesinin imzalarını almaktı.
Michael había recibido la oportunidad de dar un giro a su vida y todo lo que tenía que hacer para conseguir que ocurriera eran - las firmas de su familia.
Yarısını o aldı sanırım.
Algo dio un giro a mitad del camino.
Aman Tanrım, olaylar çarpıcı bir şekilde yön değiştirdi.
Santo cielo, qué giro espectacular.
Hey, bu film romantik bir hal aldı.
Hey, th s mov de correo tak ng un giro romántico,
Bu sezonun ilk bölümünde güzel bir sürpriz oldu bu bence.
Creo que es un giro sorpresivo en el primer episodio de la temporada.
Ama isler biraz yoldan cikti.
Pero las cosas dieron un giro.
Şöyle bir dön.
Haz un giro raro.
Farlar, silecekler...
Luces, giro, limpiaparabrisas...
Ah, ne hoş bir anlatım tarzı!
¡ Oh, qué bonito giro de frase!
Ben kulpu çevirdikçe elmas elinin arkasından her seferinde üst derinin bir katmanını deşiyor.
Y a medida que giro la manija, el diamante lentamente hace una incisión de un círculo de piel en el reverso de la mano, una capa de piel a la vez.
Ve dolayısıyla dönüş hızını da.
Y por ende, su giro.